DİKİLİ’DE YAŞANAN İSTİSMAR BİR ZİHNİYETİN, BİR İDEOLOJİNİN ÜRÜNÜDÜR!

250

İzmir Dikili’de öğrenci yurdunda yaşanan çocuk istismarıyla ilgili KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik’in basın açıklaması metni aşağıdadır:


Dünya çocuk Haklar Günü olan 20 Kasım üzerinden bir ay bile geçmeden çocuk haklarına yönelik onlarca ihlal yaşandı ve bunların çok azı basına yansıdı. Her alanda olduğu gibi bu konuda da iktidar basın üzerinde büyük bir baskı uyguluyor. İstiyor ki, iktidarlarının uyguladığı politikalar sonucu ortaya çıkan çürüme ve pislikler ortaya saçılmasın, öğrenilmesin.
Her gün yeni bir taciz vakasıyla sarsılıyoruz, kahroluyoruz. çocuklara yönelik cinsel istismar vakalarındaki artış korkunç bir hal almış durumdadır.
Sadece bir yılda adliyeye taşınan çocuğa yönelik cinsel istismar sayısının 16 bin 957 olması nasıl bir tablo ile karşı karşıya kaldığımızı göstermektedir.
Bunun son örneği burada, Dikili özel Miyase Yılmaz Ortaöğretim Erkek öğrenci Yurdu’nda yaşanmıştır. Yurtta görevlilerinden ö. F. E, 7 öğrenciye cinsel istismarda bulunduğunu itiraf etmiştir. Bu kişinin kendisinin de Süleymancılar’a bağlı İstanbul’daki bir yurtta eğitim aldığı biliniyor.
Bu yurdun bağlı olduğu Süleymancılar’ı bizler ve kamuoyu çok iyi tanıyor.
Bunları Aladağ’dan tanıyoruz! Adana’nın Aladağ ilçesinde, 2016 yılının son gününde Süleymancılar cemaatine ait kız öğrenci yurdundaki yangında 11 öğrenci, 1 kadın eğitmen hayatını kaybetmiş, 22 öğrenci ise yaralanmıştı. Aladağ’daki faciada İlçe Milli Eğitim Müdürü’ne kınama cezası, son denetimde sahte rapor veren iki memura ise sadece birer günlük maaş kesme cezası uygulanmıştır.
Bunları Adıyaman’ın Besni ilçesinde, Hayrunnisa Gölbaşı çocuk Yurdu’ndan tanıyoruz. Süleymancılara ait bu yurtta kalan iki çocuk cinsel istismara maruz kalmış, etkili bir soruşturma yürütülmemiştir.
Bizler tek tek olaylarla yaşananları izah etmeye kalkarsak iktidarın yarattığı zemini göremeyiz.
Düne kadar FETö’ye ne istediyse veren AKP, bugün de farklı cemaatlere ne istiyorlarsa veriyor. Eğitimde gerici müfredat programlarının yaygınlaşması ve cemaat yurtlarına tanınan ayrıcalıklar yeni tacizlerin, faciaların ve diğer ihlallerin önünü açmaktadır.
çocuklara yönelik açık suç durumlarının devlet kurumları ya da ilişkili olduğu, iktidara yakın olan cemaat ya da kurumlarda olması durumlarda etkili soruşturmalar yürütülmemesi, zamana yayılması ya da hafif cezalarla geçiştirilmeye çalışılması bu iğrenç olayların devam etmesine neden oluyor.
öte yandan çocukların sağlıklı gelişimi açısından son derece önemli bir uygulama olan karma eğitim uygulamalarına giderek son verilmeye çalışılması, çocuk evliliğinin önünü açan yasal düzenlemeler vb gibi pek çok adım, ülkemizde çocuk haklarının bizzat iktidar tarafından ihlal edildiğinin başka göstergeleridir.
Son yıllarda artan istismar haberleri tesadüf değil, bunlar bir zihniyetin, bir ideolojinin ürünü olarak karşımıza çıkmaktadır. AKP zihniyetine göre çocuk tanımı diğer pek çok konuda olduğu gibi evrensel ve bilimsel tanımlamalardan ziyade dinsel referanslar veri alınarak yapılmaktadır.
Sorun birkaç kişinin cezalandırılmasının çok ötesindedir. Dinsel referanslı, gerici eğitim politikasına derhal son verilmelidir. Bilimsel, parasız, nitelikli, laik ve anadilinde eğitim hizmeti hayata geçirilmelidir. Siyasi iktidar cemaatlere tanıdığı ayrıcalıklara son vermelidir. Suçlular açığa çıkarılarak en ağır cezaya çarptırılmalıdır.
Cemaat yurtlarında denetim yapmayan, olaylar ortaya çıktığında da ört bas etme çabasına girenler bugün ilçeyi adeta bir karakola çevirmişler. Dosyaya gizlilik kararı koymuşlar. Gizlilik kararı konan soruşturmaların akıbetini hepimiz biliyoruz. Kamuoyu duyarlılığı kaybolduktan sonra dosyaların nasıl kapatıldığını unutmadık.
Ancak buna izin vermeyeceğiz. Konfederasyonumuz gelişmelerin takipçisi olmaya devam edecek, geçiştirilmesi ya da örtbas edilmesi girişimlerine engel olacaktır.