MUSTAFA SÖNMEZ: DOPİNGLİ BÜYÜMENİN ÖTEKİ YÜZÜ (16. 09. 2017)

202

Türkiye ekonomisi 2017’nin ikinci çeyreğinde de beklendiği gibi yüzde 5,1 büyüdü. Böylece ilk yarıdaki büyüme
[
olarak öngörülen 2017 büyümesine kolaylıkla ulaşılabileceğini, hatta bu düzeyin rahatlıkla aşılacağını ortaya koyuyor.
[

ulaşacağını, Türkiye’nin dâhil olduğu çevre ülkelerde de 2017 büyümesinin ortalama yüzde 4,5’i bulacağı şeklinde. Başka bir ifade ile Türkiye’deki büyüme çevre ülkelerde yaşanan büyüme eğiliminden kopuk değil, ayrışmıyor.
Küresel krizin belli bir aşamasından sonra büyük merkez bankaları kendi ekonomilerini canlandırmak amacıyla parasal genişlemeyi göze aldılar.
Bugün ortaya çıkan canlanma eğilimlerinde bu genişleme etkin bir rol oynadı. Geçtiğimiz dönemde jeopolitik risklerde gözlenen tırmanma karşısında bu fonların gelişmiş ülkelere akışı yeterince gerçekleşmedi. Bu yılın başından bu yana ise söz konusu risklerin gerilemesi, özellikle de ABD’de
[

sıcak para girişi oldu. özellikle devlet iç borçlanma senedindeki yüzde 11’i bulan faiz, sıcak parayı çekti.
Sıcak para girişi doların fiyatını 3,50 TL bandının altına doğru çekerek ithalatı, dolayısıyla üretimi yatırımı cazip kılarken içeride AKP rejiminin kredi musluklarını bankalara açtırması artı bir doping etkisi yarattı. Ekonominin ikinci çeyrekte yüzde 5,1 büyümesinde KGF
(Kredi Garanti Fonu) destekli krediler önemli bir katkı yaptı.
[

2016 ortasından 2017 ortasına yüzde 6 dolayında gerilemesi, Türkiye’nin daha yüksek fiyatla ithalat yapıp daha ucuza sattığını, bu anlamda yoksullaştırıcı bir dış ticaret içinde olduğunu göstermektedir. Bu da
[

projelerinden kaynaklandığı söylenebilir. İstanbul’daki üçüncü havaalanı, otoyol, köprü, enerji santrali, şehir hastaneleri projeleri, inşaat yatırımlarını kabarık gösterirken Köİ projeleri, kimyası itibarıyla kamu yatırımı, kamu harcaması olarak da görünmüyor. Bu kamuflaj, kamunun gerçekte ne tür riskler biriktirdiğini de saklıyor, kötü sürprizler biriktiriyor.
Madalyonun büyüme isimli parıltılı yüzünün arkasında kriz unsurları birikiyor. Bazı kırılganlıklar sürerken, bunlara yenileri de ekleniyor. Yüksek büyümeye yüksek
[

kasıp kavuruyor. Mardin ve çevresinin işsizliği yüzde 30’u; Diyarbakır-Şanlıurfa tarım dışı işsizliği yüzde 23’ü geçti. Genç işsizliğinde ise Mardin ve çevresinin genç işsizliği dudak uçuklatmakta, yüzde 38 ile Türkiye ortalaması olan yüzde 21’i çok gerilerde bırakmakta ve alarm vermekte.
Krizden uzaklaşıp büyümeye odaklanma bütçe operasyonlarıyla gerçekleşirken bütçede önemli açıklar baş gösterdi.
[

eşlik ediyor. Ekonominin yüzde 5 büyüdüğü ilk yarıda cari açık da 21 milyar dolara yaklaştı. Bu, ilk yarı milli geliri olan 380 milyar dolar ile kıyaslandığında yüzde 5,5 açık demektir ki uluslararası ölçütlere göre oldukça yüksektir ve bütçe açığı ile birlikte çifte açık alarmı vermektedir.
Yüksek enflasyon, işsizlik, yüksek bütçe ve cari açıkla, sıcak para girişine dayalı büyümenin 2017 için değilse de 2018 için sürdürülmesi çok kolay görünmemektedir.
[rn]16. 09. 2017 – mustafasonmez. net