ÇİĞDEM TOKER: ÖZEL GÜVENLİK ŞİDDETİ VE VERGİLERİMİZ (22. 08. 2017)

232

Cennet vatanımızda haber
kategorilerine yeni bir “tür”
eklenmiş durumda.
“özel güvenlikçi dayağı” diye andığımız
bu başlık; vapurda, metroda,
adliyede, hastanede, yani “kamu”nun,
doğası gereği toplu olarak bulunduğu
alanlarda giderek yaygınlaştığı için,
bağımsız bir haber kategorisi olmayı
artık hak ediyor.
Buyurun; insan olanın öfkelenmeden
okuyamayacağı bazı haber özetleri:

– 20 Ağustos: üsküdar-Eminönü
hattında mendil satan Suriye uyruklu
12 yaşındaki Besil B,’yi vapurdaki
özel güvenlikçi başına vurarak dövdü.
Görgü tanıklarına göre yürüyemez ve
konuşamaz hale gelen çocuk, ambulansla
hastaneye gönderildi.

– 3 Ağustos: Burgazada-Heybeliada
vapurunda simit satan 16 yaşındaki
Ali K. özel güvenlikçilerce makine
dairesine götürülerek dövüldü.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, özel
güvenlik şirketiyle görüşüldüğünü ve
dayakçı çalışanın işine son verildiğini
duyurdu. (Ama buna nasıl inanacağımıza
dair hiçbir ipucu sunmadı. Dayakçıların
adlarının baş harflerini dahi
bilmiyoruz. )

– 4 Ağustos: Viyolonsel sanatçısı
Gülşah Erol, Kadıköy metrosu girişinde
özel güvenlik görevlilerince ağır
şiddete uğradı. Viyolonseli de özel
güvenlikçilerce kırıldı.
Bu kadar örnek yetsin. Sosyal
medya dolaşımına girmediği için saklı
kalan, daha kim bilir kaç vaka vardır.
Bu yaygınlık ve haydutluğa benzeyen
pervasızlık, bize bir şey söylüyor. Söz
konusu “özel güvenlik”, artık genel bir
güvenlik sorununa dönüşmek üzeredir.
özel güvenlik şirketi çalışanlarının
şiddeti yaygınlaşırken sergilenen “rahatlık”
ise dikkat çekicidir. Bu rahatlıkta,
şirketlere mali kaynağı da sağlayan
merkezi/yerel siyasetçi-bürokrat yönetenlerin
payı büyüktür.

Bütçeden milyarlar akıyor

Aktaracağım veriler ne demek istediğimi daha iyi anlatabilir. (Maliye’nin açıkladığı bütçe rakamlarından derledim. ) öncesinde bir not: 2009’a dek, bütçe harcamalarında “özel güvenlik” diye bir kalem yoktu. Ne zaman ki, yüksek yüksek, büyük büyük kamu binaları artarak çeşitlendi ve buna ek olarak “devlet”, bu binalarda düzeni ve asayişi sağlayacak kamu görevlileri yerine, iktidar partisine
yakın şirketlerden hizmet almanın daha “ucuz” ve epeyi avantajlı olduğunu
gördü, o tarihten itibaren “özel güvenlik hizmet” alımı bütçede yer
almaya başladı. İhaleler yoluyla tabii. 2009’la bütçeden özel güvenlik hizmet
alım harcamaları şöyle:



***Bu yılın yedi aylık harcamalarına bakarak, özel güvenlik harcamasının yıl sonu bütçesinde 2 milyar TL’nin üzerine çıkacağını öngörebiliriz. Dolayısıyla AKP’nin 9 yıllık özel güvenlik harcama bilançosu en az 7 milyar TL olacaktır. Bu da bize, başka pek çok olgunun yanı sıra şunu söylüyor:
Halktan toplanan vergiler, halka bazen de dayak olarak geri dönmektedir.
22. 08. 2017 – CUMHURİYET