Bugün 12. 30’da Sakarya Meydanı’nda işkolu sendikalarımız, konfederasyonumuz MYK üyeleri ve Ankara Şubeler Platformumuz ile birlikte TİS sürecine ilişkin basın açıklaması gerçekleştirdik.
Basın açıklamasını Eş Genel Başkanımız Mehmet Bozgeyik gerçekleştirdi. Basın açıklaması aşağıdıdadır
Dağın Doğurmayan Fareleri
Toplu görüşmeler toplu meşveret toplantıları havasında devam ediyor. Masada bu teklife kapalıyız kartını gösterme dışında sesi soluğu çıkmayan sendikaların emekçilerin sorunlarına deva olması beklenemez. Bugün kamu hizmetlerini özelleştirilmesine, kazanılmış haklarımızın elimizden alınmasına, tasfiye ve kadrolaşmada sesleri çıkmayan hatta bu politikaları ortak olan sendikalardan bir şey çıkmayacağı açıktır.
Biz biliyoruz ki ortada oynanmakta olan bir oyun var. Bu oyunun komedi mi, trajedi mi, dram mı olduğuna karar vermiyorlar. Bize göre bu oyun tam da bir orta oyunudur.
Bir konfederasyon başkanı bu zammı kabul etmeyeceklerini yeni teklifler için telefonlarını açık tutuklarını ifade etti. Ancak bekleyiş nafile, ne arayan var ne soran.
Bizler başından beri söylüyoruz, iktidar desteğiyle abat olunmaz. Olunsa da ömürleri iktidarların ömrü kadar olunur.
%3’lük artışla çalışma süresi 35 yıl olan öğretmen maaşında 96 liralık bir artış olacak. Bu günlük 3 lira 20 kuruşa denk gelecektir. Oysa bugün bizim hesaplarımıza göre 4 kiişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 4 bin 800 liradır. %3’lük artış yoksulluk sınırına dahi yaklaşmamaktadır.
Bu arada Başbakan, Cumhurbaşkanı devreye girebilir “Bu teklife kapalıyız” sendikacılarını çağırabilir. Belki yarım puanlık bir artış daha sağlanması mümkün olabilir ve 4+4′ itirazsız imza atabilirler. Buna şaşırmamak gerek.
Şimdi 35 yıllık bir öğretmen ocak ayında alacağı günlük 33 lira 20 kuruş artışla bugünkü fiyatlara göre ne alabilir?
Tanesi 1 lira olan ekmekten günde 3 ekmek yadaTanesi 1. 5 lira olan simitten 2 adet yadaBardağı 1. 5 lira çaydan 2 bardak çay yadaKilosu 22 lira olan zeytinden ayda 4 kilo yada30 litre süt yada2 kilo 250 gr et…
Bu nedenle yapılacak sefalet artışlarından dolayı kimse bizden boyun eğmemizi, biat etmemizi ve diz çökmemizi beklemesin. Bu taleplerimiz emekçilerin insan olmaktan kaynaklıdoğal haklarıdır.
Bu nedenle 1 Ağustos’tan bu yana sendika konfederasyonlarına, tüm emekçilere yaptığımız çağrımızı yineliyoruz: Gelin birlikte bu haksızlığa karşı ortak mücadele yürütelim! Kararı birlikte alalım! Emekçilerin ağırlıklı iradesi ile harekete geçelim.
