Farklı adreslerde ve zamanlarda gerçekleşse de masum, sivil insanları hedef alan saldırıların giderek artması asıl hedefin insanlığın temel değerleri olduğunu göstermektedir.
Saldırılar bugünümüzü ve geleceğimizi belirsizliğe, endişeye, ümitsizliğe ve karamsarlığa sürüklemeyi hedefliyor. Günlük yaşamımızın korkularla esir alınarak sosyalleşmenin temeli olan bir araya gelişlerimiz engellenmek isteniyor.
Saldırılar aynı zamanda “güvenlik” adına yeni faşizan baskılara da kapı aralıyor, temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanmasına gerekçe ediliyor. Devlet terörünün yaygınlaşmasına, buna karşın uluslararası tepkisizliğin olağanlaşmasına neden oluyor. Milliyetçi, şovenist bir dalganın hızla yükselmesine, inançlar arası hoşgörünün giderek zayıflamasına zemin sunuyor.
Uluslararası sermayenin IŞİD ve benzeri cihatçı örgütlerin ortaya çıkmasına ve palazlanmasına yol açan politikalarının bedeli bu saldırılarla ezilenlere, emekçilere, insanlığa ödetilmektedir.
Hegemonik güçlerin ve dolaylı ya da direk desteklerini görmezden gelen politikalar terkedilmediği sürece yeni saldırıların, yeni acıların ve can kayıplarının yaşanacağı açıktır.
İspanya halkının yaşadığı acıyı ve travmayı onlarca üyesini benzer saldırılarda yitirmiş bir konfederasyon olarak anlıyor, hissediyoruz. Dayanışma içinde olacağımızın bilinmesini istiyoruz.
Katliamı gerçekleştirenleri ve arkasındaki güçleri lanetliyoruz.
İspanya’nın Barcelona kentinde gerçekleşen ve 14 insanın ölmesine, yüzün üzerinde insanın
yaralanmasına neden olan alçakça saldırıda yaşamını yitirenlerin ailelerine başsağlığı, sabır ve metanet, yaralılara acil şifalar diliyoruz.
