ÜMİT AKÇAY: EMEĞİN GÜCÜ GERİLERKEN DEMOKRASİ GELİŞEBİLİR Mİ’ (14. 08. 2017)

197

Bir ülkede emeğin gücü sistematik bir şekilde azaltılıyorsa, o ülkede herhangi bir düzeyde demokrasinin gelişmesinden bahsedilebilir mi? Emeğin gücünün sistematik bir şekilde geriletilmesini sağlayan neoliberal politikaların dünyada ve Türkiye’de savunucusu olan burjuvazi, hangi zeminde demokratik gelişmenin olmazsa olmazı olarak tanımlanabilir?
Geçtiğimiz hafta
[

fikir kabaca şudur: “Türkiye’de burjuvazi yok, o nedenle demokrasi yok”. Bir adım daha atarak neden burjuvazi yok diye sorduğumuzda, çünkü devlet çok güçlü, ihaleleri dağıtıyor vs. yanıtını alıyoruz. Bu yaygın liberal argüman, Türkiye’deki eleştirel sosyal bilimler camiasında defalarca konu edildi ve sayısız kere
[

, Uluslararası çalışma örgütü’nün (ILO) 2017 için dünya genelinde emekçilerin durumu ile ilgili raporuna değinmiştim. Raporda üç temel gözlem vardı: Dünya genelinde işsizlik artıyor, güvencesizlik sürüyor, “çalışan yoksulların” oranındaki azalma yavaşlıyor. Yine aynı yazıda işsizliğin ve güvencesizliğin artmasının sonuçlarından bahsetmiştim.
Bunlar, (i) çalışanların daha düşük ücretlere razı gelmek zorunda kalması, (ii) dışarıda çalışmak için bekleyenler varken mevcut çalışanların kötü çalışma koşullarını iyileştirme yönündeki mücadelelerinin zemin kaybetmesi ve (iii) çalışanların daha uzun mesailere zorlanmasıydı. Yazı şöyle
[

(2013-2017)” yukarıdaki tespitleri teyit eder doğrultuda. Rapora göre Türkiye’de işçilerin yüzde 90’ı sendikasız, yüzde 95’i toplu iş sözleşmesiz bir şekilde çalışıyor. Bu çarpıcı gerçek, tüm tartışmalar için başlangıç zemini olmalı.
Bir ülkede emeğin gücü sistematik bir şekilde azaltılıyorsa, o ülkede herhangi bir düzeyde demokrasinin gelişmesinden bahsedilebilir mi? Emeğin gücünün sistematik bir şekilde geriletilmesini sağlayan neoliberal politikaların dünyada ve Türkiye’de savunucusu olan burjuvazi, hangi zeminde demokratik gelişmenin olmazsa olmazı olarak tanımlanabilir?
İçinde bulunduğumuz karanlıkta, bu ve benzeri soruları tartışarak ilerlemek önemli diye düşünüyorum.
14. 08. 2017 – GAZETE DUVAR