MUSTAFA SÖNMEZ: SARAY’DAN BANKALARA ‘BOŞ ELEŞTİRİ’ (12. 08. 2017)

210

özellikle 2015, bankacılık açısından oldukça sorunlu bir yıl oldu. Siyasi iktidar bankalara uygulanan karşılık oranlarını azaltarak taze kaynak yarattı. Yani Erdoğan’ın ekonomi yüzde 2,9 büyürken bankaların kârları yüzde 40 arttı diye eleştirdiği sonuç, bizatihi kamu tarafından sağlanan bu destek sayesinde oldu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
[
) tarafından.
Bankalar 2016’nın ortalarına kadar düşük kâr oranlarıyla yetinmek zorunda kalıyorlardı. öz sermaye kârları yüzde 10’ların altına kadar inmişti. Bunun sonucu olarak kredi arzı azaldı. Bu sıkışıklık, yaşanan politik, jeopolitik gerginliklerin etkisiyle, Moody’s, S&P gibi kuruluşların not indirimleri ile ekonomik soğumaya dönüştü.
özellikle 2015, bankacılık açısından oldukça sorunlu bir yıl oldu. Siyasi iktidar bankalara uygulanan karşılık oranlarını azaltarak taze kaynak yarattı. Böylece kârlılıkları yukarı çekebilecek etkili bir hamle yaptı. Yani Erdoğan’ın ekonomi yüzde 2,9 büyürken bankaların kârları yüzde 40 arttı diye eleştirdiği sonuç, bizatihi kamu tarafından sağlanan bu destek sayesinde oldu. çünkü hem baz yılı olarak 2015 kötü bir yıldı hem de devlet, bankalara destek olmaya karar vermişti.
2017’de banka kârlarını şahlandıran yine devlet oldu. çünkü devreye Kredi Garanti Fonu ([

şöyle diyordu: “Belirsizliklerin ve risklerin yüksek olduğu böylesi bir dönemde kamunun da ekonomiye dokunuşları güveni artırdı. Avrupa Birliği’nin (AB) büyüme konusunda 10 yıldır yapamadığını biz altı ayda yaptık ve üç çeyrekte toparlandık. Yasal limitlerimizi sonuna kadar kullandık. Elde, avuçta, cepte ne varsa hepsini krediye verdik. “
Aydın, KGF’de 313 bin müşteri için 207 milyar lira kullandırıldığını bildiriyordu. Bu bankalar için büyük bir kredi satışı, dolayısıyla kâr imkânı idi. Peki ya Erdoğan’ın şikâyet ettiği yüksek kârlar? O konuda ise şöyle konuştu Aydın: “Kimsenin kazancında gözümüz yok. Borsa İstanbul’daki, sanayideki ya da diğer firmaların kârlılıklarına bakıldığı zaman bankacılık sisteminin kârı makul bir seviyededir. “
Bankalara bir dönem için de olsa yüksek kârlar sağlayan kredi musluklarının açılması, KGF başta olmak üzere uygulanan birtakım teşvik ve tedbirler sayesinde sıkışmış olan piyasalar, geçici bir süre için rahatlatılmış oldu. Yapılanlar esasen zaman kazanmaktan başka bir şey değil. KGF imkânının 207 milyar TL’ye ulaşarak 250 milyar TL limitine yaklaşması ile birlikte bu desteğin ne kadar daha devam edeceği konuşulmaya başlandı.
Dünya gazetesinde köşe yazıları da yazan bankacı
[