MEHVEŞ EVİN: KADINI TECRİT ETMENİN BİNBİR YOLU (03. 08. 2017)

205

İktidar partisi, Nüfus Hizmetleri Kanunu ve Mağdur Hakları yasa tasarısı değişiklikleriyle kadınların kazanımlarını bir kez daha tırpanlamanın peşinde.
AKP iktidarının en sevdiği taktik şu: Yasa değişikliklerini kendi başına belirliyor, gündeme getiriyor, kamuoyundan kuvvetli tepki gelince biraz geri çekilip bekliyor. Sonra
aynı yemeği yeniden ısıtıp, malzemesini biraz değiştirerek, tekrar gündeme getiriyor. . .
Sözkonusu değişiklikler,
çevre korumadan kadın haklarına, kültürel varlıklardan eğitime
pek çok alanda dayatılıyor. Anayasa’ya, uluslararası sözleşmelere aykırı olmasına rağmen. Yeni rejim, böyle inşa ediliyor. Türkiye, hızla
hukuk devletinden, demokrasi ve özgürlüklerden
uzaklaşıyor.

Anlamadıkları şu: Bu oyunun kazananı yok. Kaybeden, koca bir toplum.

İktidar partisi,
Nüfus Hizmetleri Kanunu
ve Mağdur Hakları yasa tasarısı değişiklikleriyle kadınların kazanımlarını bir kez daha tırpanlamanın peşinde.

Kadın örgütleri ve muhalif siyasetçiler boşuna haykırmıyor. Zira peş peşe gündeme getirilen değişiklikler, daha evvelki hamlelerle birleşince kadın haklarında gerilemeye ve laiklik ilkesinin çiğnenmesine yönelik sistematik bir plana işaret ediyor.
Bu plan,
erkeğin kadına tahakküm planıdır. Dinle, inançla ilgisi yoktur.

MüFTü NİKAHI LAİKLİĞİN ŞARTIYMIŞ

Peki neler var bu tasarılarda? özetle,
dini nikaha ve küçük yaşta
evliliklere yol veriliyor. Şiddet vakalarının üstünün örtülmesi ve
evliliklerin boşanmayla sonuçlanmaması
için kadının kolu, kanadı kırılıyor. Zaten toplumsal cinsiyet eşitliğinin tesisinde devasa sorunlarla boğuşurken, sorunu daha da derinleştiriyor.

Hatırlayalım: 2015’te Anayasa Mahkemesi imam nikahı kıymak için
resmi nikah şartını
kaldırdı.

2016 Mayıs’ında açıklanan ve büyük tepkilere neden olan ‘Boşanma Komisyonu Raporu’nda
kısaca şunlar vardı:
– çocukların
tecavüzcülerle evlendirilmesinin
önünü açmak,

– Şiddete maruz kalan kadınlar için hayati önem taşıyan koruma kararlarını alma olanağını mesai saatleri ile sınırlamak ve
delil şartı
getirmek,


Erkeklerin mağdur olduğu gerekçesiyle
kadınlara verilen nafakaları süreye bağlamak,
– Kadınların yıllardır mücadele ederek kazandığı birçok hakkı gasp etmek. . .

Rapor, büyük tepki toplayınca popüler deyimle ‘buzdolabına’ kaldırıldı. Ve şimdi, farklı yasa ve uygulamalarla adım adım dayatılıyor.
Müftülüklere nikah kıyma yetkisinin verilmesi, bunlardan yalnızca biri. .
Başbakan yardımcısı
Bekir Bozdağ’a
göre, ‘laikliğin gereği’ymiş! Oysa bu yetkilendirme, açıkça Anayasa’ya ve kadın haklarının en önemli belgesi sayılan İstanbul sözleşmesine aykırı.

Bir başka değişiklik, doğumların sağlık kurumlarında
sözlü beyanla kayıt altına
alınacak olması.

İyi de kimin çocuğu, kimin nüfusuna kayıt edilecek? Bu da resmi nikahın yapılmaması ve çoklu evlilik için yol açmak demek.

KAYA: VİRüSLü DİNCİLİK BU

Avukat Selin Nakıpoğlu’na
göre ‘Mağdur Hakları’ yasa tasarısına ‘çocukların alımı’ maddesinin konması, başlı başına bir sorun. Dikkatinizi çekerim, burada ‘mağdur’ olan kadın değil, erkek! öngörülen değişiklik,
velayetin anneden alınıp
babaya verilmesini kolaylaştıracak.

Ayrıca şiddet vakalarında kadın ve çocukların güvenliği en önemli meseleyken, kişisel verilerin kurumlararası paylaşımı da büyük bir tehlike.

HDP İstanbul milletvekili
Hüda Kaya
ise “İlahiyat danışmanlarının aile danışmanı olarak görevlendirilecek olması, kadınların boşanmalarını engellemek için uydurulmuş, korkunç bir uygulama. . . Virüslü dincilik bu. Kuran’ın İslam’ı değil!” diyor. Haksız mı?
Not:
Nüfüs hizmetleri kanun değişiklikleri ve mağdur hakları yasa tasarısıyla kadınları ve çocukları şiddete daha açık, özlük ve medeni haklarından yoksun bırakacak uygulamaları bu haftaki artıkritik programının gündemi. Hüda Kaya, Selin Nakıpoğlu ve Doç. Dr. Banu Kavaklı Birdal’ın konuk olduğu programı, TSİ 21:00’de artitv. tv’den izlemeniz dileğiyle. . .
03. 08. 2017 – ARTI GERçEK