NİLGÜN TUNÇCAN ONGAN: GELECEK KARANLIK* (29. 05. 2017)

205

OHAL uzatıldıkça, KHK’lerin kapsam ve niteliği de daha görünür hale geliyor. Bu konuda çok farklı platformlarda hazırlanan raporlar, bir yıla yaklaşan bu süreci tüm ayrıntılarıyla ortaya koyuyor.
İşte bu raporlardan biri de Uluslararası Af örgütü tarafından geçtiğimiz günlerde yayınlanan “Gelecek Karanlık” başlıklı araştırma.
KHK’lerin toplu işten çıkarma aracı haline dönüştürüldüğüne dikkat çeken bu raporda, ihraçların önemli bir bölümü için kanıt ya da bireysel gerekçe bulunmadığı vurgulanıyor. Darbe girişimine doğrudan katılanların ihraç edilmesinin meşru olduğunun altı çizilirken, zaten en kanıtlanabilir nitelikteki ihraçların da bunlar olduğu belirtiliyor.
Buna karşılık ihraçların çok önemli bir bölümünün ise muğlak gerekçelere dayandırıldığı ve ihraç kıstasının ne olduğu konusunda resmi görevliler ve bakanlık yetkililerince bir açıklama yapılmadığı vurgulanıyor.
Bu konuda rapora yansıyan en çarpıcı açıklama ise Adalet Bakanlığından geliyor. Bakanlık yetkililerine göre ihraçlar “. . . kişilerin terör örgütüyle bağlantısı bulunduğunu ortaya koyan ve illa suç teşkil eden bir fiil olmasa da, somut ve söz konusu kişileri ‘töhmet altında bırakan’ davranışlara” dayandırılıyor (s. 9, 10).
Türk Dil Kurumu’na göre ‘töhmet’; işlendiği sanılan ancak aydınlanmamış suç/suçlama demek. Yani Adalet Bakanlığı yetkilileri, Uluslararası Af örgütü’ne, ortada suç teşkil eden bir fiil olmasa bile suç işlediği ‘zannedilen’ kamu görevlilerinin ihraç edilmiş olduğunu söylüyor!
üstelikte bu ihraçlar, yine rapora göre, kişilerin sadece işlerini değil tüm yaşam olanaklarını kaybetmesine yol açıyor. Ve buna karşı etkili bir itiraz yolu da bulunmuyor.
Uluslararası Af örgütü ihraçların keyfi ve ayrımcı nitelikte olduğunu değerlendirirken, yaşanan başlıca hak ihlallerini ise çalışma hakkının, ayırımcılık yasağının, ifade, toplanma ve örgütlenme özgürlüklerinin ihlali biçiminde sıralıyor. Ayrıca kişilerin yeterli düzeyde yaşam standardına sahip olma haklarının da tehdit altında olduğuna ve pasaportların rutin biçimde iptal edilmesinin seyahat hürriyetini ihlal ettiğine dikkat çekiyor (s. 5).
Rapora göre Hükümetin kendisi bile bu sürecin ‘intikam alma’ potansiyeli doğurduğunu kabul etmek durumunda kalmış (s. 10).
Nitekim Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın son açıklamaları da rapordaki bu tespiti teyit ediyor. Zira Bozdağ’a göre “Herkes almış eline kılıcı; şu FETö’cü, bu FETö’cü diye kesmeye çalışıyor”.
Ancak KHK’lerin nasıl hazırlandığı, ne şekilde uygulandığı ve ihbarcılara verilen sonsuz yetkiler doğrultusunda isimlerin hangi mekanizmalarla o listelerde yer aldığı göz önünde tutulduğunda ise bu sonuç hiçte “sürpriz” olma niteliği taşımıyor.
* Uluslararası Af örgütü OHAL Raporu (2017): “Gelecek Karanlık”
https://www. amnesty.org. tr/public/uploads/files/GelecekKaranlikTRAmnesty(1).pdf

29. 05. 2017 – EVRENSEL