Açığa alınan ve görevine son verilen üye ve yöneticilerimizle ilgili, Genel Basın Yayın Sekreterimiz Ahmet Acar’ın katılımıyla 24. 01. 2017 Salı günü Mersin Şubemizde basın toplantısı düzenlenmiştir.
Yapılan açıklamada yaşanan son gelişmelerle ilgili Sendikamızın görüş ve önerileri kamuoyuyla paylaşılarak mücadele çağrısı yapılmıştır.
Açıklama aşağıdadır:
BASINA VE KAMUOYUNA
230px; Değerli Basın Emekçileri;Emekçilerin cumhuriyet tarihinin en büyük saldırısı ile karşı karşıya kaldığı bir süreç derinleşerek devam etmektedir. Bir yandan kamuda yaşanan ihraçlar, açığa alma, sürgün ve soruşturmalar devam ederken, yaşanan ekonomik kriz her geçen gün emekçilerin yaşam koşullarını daha da zorlaştırmaktadır. Zorunlu Bireysel Emeklilik Sistemi kademeli olarak uygulamaya konulurken, kıdem tazminatının gaspına dönük hazırlıklar son aşamaya getirilmiştir.
1 Eylül, 29 Ekim, 22 Kasım, 6 Ocak 2017 KHK’leri sonrasında yayınlanan 23 Ocak 2017 tarihli 683 sayılı kararname ile 367 kamu emekçisinin daha işine son verilmesiyle kamudan kararnamelerle atılan emekçi sayısı 100 bine dayanmıştır.
Değerli Basın Emekçileri;Siyasi iktidar rutin hale getirdiği kararnamelerle gerçekleştirdiği kamu emekçisi kıyımını sıradanlaştırmaya çalışmaktadır. Fiilen kamu emekçilerinin iş güvencesi ortadan kaldırılmış, kimin neye göre hazırladığı belli olmayan listelerle keyfi ve hukuksuz olarak kamu emekçileri mağdur edilmektedir. Sendikal faaliyetler suç olarak gösterilmekte, mevcut yasalarla sendikalara tanınan hakların kullanılması bile engellenmeye çalışılmaktadır.
Değerli Basın Emekçileri;İhraç listeleri incelendiğinde, Memur Sen üyesi yöneticilerin olduğu birimlerde üyelerimizin doğrudan hedef alındığı görülmektedir. Böylesi bir süreçte bile yandaş sendika Memur Sen’in fırsatçılığı öne çıkarken, yine cemaatle ilişkili kimi yöneticilerin kendilerini gizlemek ve hedef saptırmak için üyelerimizin ihraç listelerinde yer almasına aracılık ettikleri gözlenmektedir. Milyonlarca kamu emekçisi kendisine ne zaman sıranın geleceği kaygısı ile kamu hizmeti vermeye devam ederken, AKP’li olmayan herkes milli güvenliği tehdit bahanesi ile işinden olma riski ile karşı karşıyadır.
Dün yayınlanan kararname ile içlerinde Dersim Şube Yönetim Kurulu üyemiz Musa Kılıç, Hatay İl Temsilcimiz Deniz Polat ve Adıyaman İl Temsilciliği Yönetim Kurulu üyemiz Tülay Ersönmez’in de aralarında olduğu 11 üyemizin işine sorgusuz sualsiz son verilirken, yine Şubemiz bünyesinde bu güne kadar yayınlanan kararnamelerle içerisinde Şube Başkanımız Yusuf Kaya, Şube sekreterimiz Muhbet Taş’ın da bulunduğu 14 üyemizin işine son verilmiştir.
Milli güvenliği tehdit ettikleri gerekçesi ile işlerine son verilen üyelerimiz hakkında bugüne kadar açılmış herhangi bir idari ve adli soruşturma söz konusu bile değildir. Kapalı kapılar ardında kiklerin nasıl hazırladığının bilinmediği listelerle üyelerimizin mağdur delmesi kabul edilebilir bir durum değildir.
AKP ile Cemaatin Türkiye’yi koalisyon halinde yönettiği on yıllık dönemde cemaatin at oynattığı kamuda, kadrolaşma, sınavlarda yaşanan usulsüzlük ve adaletsizlikler, liyakatsiz atamalar yaşanırken buna karşı mücadele eden sendikamız bu gün cemaat adı altında yürütülen işten atmaların mağduru haline getirilmiştir.
Yine dün yayınlanan 685 sayılı Kararname ile görevi başta kamuda yaşanan ihraçlarda mağduriyetleri gidermek olmak üzere “OHAL işlemlerini inceleme komisyonu” oluşturulmasına karar verilmiştir. Böylesi bir komisyonun oluşturulmak zorunda kalınması aynı zamanda yapılan işlemlerin hukuksuz ve keyfi olmasının itirafı olmak üzere yaşanılan mağduriyetlerin giderilmesinde işlevli olmayacağı açıktır.
Değerli Basın Emekçileri;Anayasa değişiklikleri adı altında önümüzdeki süreçte yapılacak referandumda OHAL adı altında yaşadığımız sürecin ve tek adam rejiminin yasal hale getirilmesinin oylanacağı ortadadır. Kamuda iş güvencesinin kaldırılması, toplu sözleşmelerde zam oranının belirlenmesi, grevlerin yasaklanması bir kişinin insafına bırakılmaktadır.
Siyasi iktidarın her kesimden muhalifleri sindirerek, başkanlığa giden yolun taşlarını döşediği böyle bir süreçte sendikamız kamu hizmetlerinin tasfiyesine ve kamu emekçilerinin iş güvencesinin kaldırılmasına karşı olduğu için hedef alınmıştır. Siyasi iktidarı bir kez daha uyarıyor OHAL bahanesi ile hukuksuz ve keyfi olarak yaptığı tüm işlemleri iptal etmeye davet ediyoruz.
Tüm kamu emekçilerine ve kamuoyuna bir kez daha ifade ediyoruz!
Yaşadığımız saldırılara karşı taleplerimize daha sıkı sarılarak mücadelemizi yükselteceğimizden kimsenin şüphesi olmasın, çünkü biz haklıyız. Er ya da geç hukuk karşısında da haklılığımızı tescil ettireceğiz. AKP’nin karanlığını mücadelemizle aydınlatacağız.
Mücadele ve Dayanışmayı Büyüteceğiz!Zulme Boyun Eğmeyecek Sonuna Kadar Direneceğiz!
Ahmet ACAR
BES MYK üyesi
