SİİRT’TE YAŞANAN İŞ CİNAYETİNİN FAİLİ HEYELAN DEĞİL, EMEKÇİLERE KÖLELİK DÜZENİ DAYATANLARDIR!

290



Türkiye’de ekmek parası için canını kaybeden, iş cinayetlerine kurban verdiğimiz emekçilere her gün yenileri ekleniyor.
Dün akşam saatlerinde Siirt’in Şirvan ilçesi Maden köyündeki bakır madeninde göçük meydana gelmiş, şu ana kadar 4 işçi yaşamını yitirmiştir. Göçük altında kaldığı tahmin edilen 12 işçiden ise haber alınamamaktadır. KESK olarak hayatını kaybeden işçilerin ailelerine başsağlığı, yakınlarına sabır diliyoruz. Kayıp 12 işçinin en kısa sürede bulunması, kurtarılması için her türlü olanak seferber edilmelidir.
Türkiye’de özellikle son yıllarda yaşanan ve her yıl ortalama binden fazla işçinin hayatını kaybetmesine, on binlercesinin iş göremez derecede yaralanmasına yol açan tabloyu “iş kazası” kavramı ile açıklamak,
peş peşe yaşanan bu cinayetleri tesadüf olarak değerlendirmek mümkün değildir.
çünkü işçi cinayetleri, siyasal iktidarın 14 yıldır uyguladığı ve 2023 yılına kadar da uygulamayı hedeflediği; iş güvencesini tamamen ortadan kaldırarak, Türkiye’yi sermaye için ucuz işçi cenneti, emekçiler için ise işçi cehennemi haline dönüştüren politikaların sonucudur.
Buna rağmen sermayenin- patronların hizmetinde olan tüm kesimler Siirt’te yaşanan iş cinayetinin sebebi olarak heyelanı göstermektedir.
12 yıldır işletilen maden sahasında bugüne kadar patlatılan tonlarca dinamiti, bölgedeki tarım arazilerinin, ağaçların yok edilmesini, madenden çıkarılan molozların köye gelişigüzel dökülmesini,
görmezden gelip yaşanan cinayeti “heyelana bağlamak” nafile bir çabadır.

Bir heyelan yaşandığı doğrudur. Ancak bu heyelan, tarım arazilerinin-ağaçların yok edildiği, binlerce ton dinamitin patlatıldığı maden sahalarında yaşanan heyelanın ötesinde işçileri-emekçileri 19. Yüzyıl kölelik koşullarına iten, güvenceli çalışma zeminini yok eden bir heyelandır.
Aşırı kar hırsıyla;
güvencesiz, esnek ve kuralsız, taşeron çalışmayı yaygınlaştıran düzenleme ve uygulamalar, iş cinayetleri bu heyelanın doğal sonucudur. Bu nedenle iş cinayetlerinin çok büyük bölümü işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini maliyet olarak gören taşeron firmalarda yaşanmaktadır. Nitekim Siirt’teki iş cinayetinin ardından da taşeronluk düzeni çıkmıştır.

İşçilerin-emekçilerin kanından beslenen taşeronlaştırma, özelleştirme, sendikasızlaştırma,
başta olmak üzere çalışma yaşamını gittikçe daha güvencesiz hale getiren sistem sürdükçe iş cinayetlerinin devam edeceği açıktır. KESK olarak tüm emek örgütlerini çalışanları 19. Yüzyıl koşullarına iten koşullara karşı mücadeleyi yükseltmeye çağırıyor,
Siirt’e yaşamını yitiren işçilerin ailelerine, yakınlarına tekrar başsağlığı ve sabır diliyoruz.
Yürütme Kurulu