BÜLENT FALAKAOĞLU: ZENGİNLER PARA, FAKİRLER ÇOCUK YAPSIN DİYE! (24. 10. 2016)

188

Bu işlerin böyle olduğunu biz yıllardır izliyoruz, biliyoruz. Bu tanıklığımız ve bildiklerimize dayanarak şöyle desek: “Hükümet zenginlerin fedaisidir. Emekçiden alır zengine verir. “
Bu tespit karşısında hükümet temsilcileri kıyameti koparır. . . Kendilerinin ne kadar halkçı olduklarını uzun anlatır. . .
Lakin bugünlerde iktidar temsilcileri buna pek gerek duymuyor.
Açık açık söylüyorlar.
örneğin Maliye Bakanı Naci Ağbal dedi ki. . . “Yatırımı teşvik için öyle vergi indirimi ve istisnalar getirdik ki 2017 yılında 102 milyar liralık vergiden vazgeçtik. “
Bakanın, serbest muhasebeci ve mali müşavirlerin genel kurulunda, sarf ettiği bu sözlerden sonra haliyle akıllara şu soru geliyor: Şirketlerden 102 milyarlık vergi alınmayacak peki ya vatandaştan?
Geçen hafta açıklanan 2017 yılı bütçesinde bu sorunun yanıtı verildi.
Hükümet ne kadar vergi toplayacak. Ne kadar harcama yapacak.
Hepsi belli.
Buna göre devlet 2017 yılında 511milyar lira vergi toplayacak.
Vergi gelirleri bu yıla göre yüzde 13. 5 artacak.
Bu rakam büyüme ve enflasyon toplamından, yüzde 3 daha fazla.
Bu da yaklaşık 15 milyar liralık ek vergi zammı demek.
Bu ülkede verginin yüzde 70’ini emekçi halk ödüyor. Yine öyle olacak.
Vatandaştan al, şirketten alma.
Fakirden al, zengine ver!
SADECE VERGİYLE KALSA İYİİş sadece vergi teşvikiyle sınırlı değil.
Kamu-özel ortaklığı adı altında ha bire sermayeye kaynak aktarılıyor.
İhaleyi alan şirketin borcu üstleniliyor. Şirket borcu ödeyemezse borç hazinenin, yani bizim oluyor. Şirket ödemezse bizim vergilerimizden ödenecek.
3. köprü, 3. havalimanı, şehir hastaneleri vs. . . Büyük projelerin hepsinde devlet borcu üstlenmiş durumda.
Ayrıca garantiler veriliyor.
Oto yoldan, köprüden geçiş garantisi. . .
Hastaneye hasta yatma garantisi. . .
Hava alanında yolcu garantisi veriliyor. . .
Yolcu gelmezse, hasta yatmazsa, araç geçmezse sorun yok. Olanla garanti arasındaki farkı hazine yani biz ödüyor.
Sanki gelirimiz dolarmış gibi bu garantiler dolar üzerinden veriliyor.
Osmangazi Köprüsü’nden geçiş ücreti 35 dolar artı KDV.
3. köprüden geçiş 3 dolar artı KDV.
Aralık ayında hizmete girecek Avrasya Tüneli 4 dolar artı KDV.
Yolcu geçmeyince de. . . Dolar yükselişi fiyata yansıtılmayınca da. . .
Farkı devlet veriyor.
Kullanan da ödüyor, kullanmayan da!
LAKİN çöZüM DEĞİL!Hükümet sözcüleri zenginden almayıp, emekçinin derisini yüzen uygulamayı şöyle savunuyorlar: Yatırımların önünü açıyoruz. İhracatın artmasını sağlıyoruz. İstihdam yaratılmasına zemin hazırlıyoruz.
öyle olmuyor. Dönüp dolaşıp iş yine emekçiye patlıyor.
Küresel ekonomik kriz gelip ülkeye dayandığı 2009 yılında da aynısı yapıldı. Patronlara 50 milyar liranın üzerinde destek verildi.
Ekonomi bir müddet gaz aldı.
Sonrası malum.
2012 yılından beri tekliyor!
Yüksek işsizlik, yüksek enflasyon, düşük büyüme hali sürüp gidiyor. Hükümetin ekonomik anlayışıyla böylesi bir teşvik sistemiyle başka türlüsü de olamaz zaten.
Tarım ve sanayiinin milli gelir içindeki payları belirgin oranlarda daralıyor.
İnşaat ve gayri menkul faaliyetleri genişliyor.
ülkenin dış bağımlılığı artıyor.
Böylece. . . Ülke emekçileri ülke zengininin yanı sıra bir de yabancı sermayeyi besliyor.
Onları beslerken de kendi lokması küçülüyor.
İLANLA BESLENENLERİN TAVSİYELERİHasta doluluk garantisi, kira ve hizmet bedeli ödemeleri, vergi indirimi. . . Ve daha pek çok kıyağıyla. . .
Yaratacağı hasta hakkı kaybıyla eleştirilmesi gereken şehir hastanelerini, “Türkiye’ye Hayırlı Olsun” ilanıyla selamlayan gazetelerden birinin dünkü en gözde haberlerinden bire şu oldu: çocuk sahibi olmak isteyenlere müjde!
O haberden kısa bilgiler. . .
“Sarımsağın içinde B vitamini ve selenyum, erkeğin doğurganlığını artırıyor. Sarımsağın özellikle çiğ olarak tüketilmesini tavsiye ediyoruz. “
“Doğurganlığı artırmak için yumurta tüketin. “
“çinko eksikliğinizi gidermek için haftada en az bir kez balık yiyin. Hamile kalma şansınız artar. “
Bu gazetelere göre. . .
Emekçilerin borcunu artıran ve faturasını kabartan projeler de müjdelik. . . Hormonları azdıran da!
öyle ya zengin para, emekçi çocuk yapsın!
ŞATAFAT VE SAVAŞSadece zenginlere kaynak aktarılmıyor. Aynı zamanda vergilerimiz hesapsızca harcanıyor.
Cumhurbaşkanlığı sarayına 2016 yılı için 434 milyon liralık ödenek ayrılmıştı bu para 6 ayda bitti.
ödenek 712 milyona çıkarıldı. Yani 278 milyon lira ekstradan verilecek.
Niçin bu yüzde 65’lik artış?
Net bir bilgi yok.
Kayıtsız, kuralsız harcama. . . Lükse, şatafata.
Belki de bilemediğimiz gizli işlere!
Başbakanlık ile Cumhurbaşkanlığının kullanımında bulunan ve nereye harcandığı gizli tutulan. . .
Bütçe giderlerinde ise “gizli hizmet giderleri” olarak gösterilen. . .
örtülü ödenekten yapılan harcama tarihinde ilk defa Eylül ayında eksi verdi.
örtülü ödenek 3 milyon 10 bin lira eksi verdi.
Bu da savaş etkisi olsa gerek.
‘Hizmet olarak geri dönecek’ denilen bütçemiz şatafat ve savaşa kurban!
24. 10. 2016 – EVRENSEL