ATİLLA ÖZSEVER: ‘PROJE OKUL’UN DİĞER BİR ADI ÖZELLEŞTİRME (18. 10. 2016)

188

Eğitimi dinselleştiren AKP iktidarı, “proje okul” adı altında da yandaş sermaye kesimine proje sağlayan, eleman temin eden bir uygulamayı hayata geçirmek istiyor
Türkiye’nin “gözde” okullarının da arasında bulunduğu 155 lisenin “proje okul” kapsamına alınması ve bu okullardaki ilerici, laik öğretmenlerin zorla başka yerlere tayin edilmesi, hem öğrencilerin hem de velilerin büyük tepkisine yol açtı.

AKP iktidarı, Milli Eğitim Bakanlığı kanalıyla hiçbir sınav yapmadan, kendi ideolojisini benimseyen, biat eden yandaş öğretmen ve idarecileri bu okullara atıyor. Laik eğitim anlayışı yerine dinselleştirilen bir eğitim anlayışı egemen kılınmaya çalışılıyor.

AKP’nin iki amacı
Mevcut iktidar, bir yandan siyasal İslam’a uygun dinselleştirilmiş bir eğitimi ve buna uygun kuşakların yetiştirilmesini amaçlarken, diğer yandan da “proje okul” adı altında özelleştirme politikalarını gündeme sokmak istemektedir.

Bu okulların sıradan bir okula dönüşmesi karşısında çocuklarını bu okullarda okutan orta sınıf aileler, ister istemez özel okullara yönelmek zorunda kalacaklardır. AKP iktidarı, Anayasa’da yer alan herkese eşit ve parasız kamusal eğitim hakkını dışlayarak yoksul öğrencilerin imam hatip okullarına, biraz varlıklı aile çocuklarının da özel okullara, kolejlere gönderilmesinin yolunu açmaktadır.

Proje üretmek ne demek?
Teknik anlamda bu okullarda bilişim, elektronik ve alt yapı olanaklarının geliştirilerek sermaye kesimine proje üretilmesi amaçlanmaktadır. Sermaye sahipleri ya da kuruluşlar, bu okullara dışardan para sağlayarak proje üretmesini talep edeceklerdir.
Sonuçta bu okullara bir çeşit “mali özerklik” verilerek kendi yağıyla kavrulması istenecektir. Devlet de böylece katkı yapmaktan kurtulacak, okullar da bu yolla özelleştirilmiş olacaktır. özerk bir kurum adı altında özelleştirme gerçekleştirilirken, sermaye kesimine de kalifiye eleman temini olanağı sunulacaktır.

Vakıfların özel okul talebi
öte yandan bu okulların bağlı olduğu çeşitli vakıflar bulunmaktadır. Kimi vakıflar, bu okulları kendi himayelerine alıp özel okul statüsüne sokmak istemektedirler. Okulların mezunlarının kurduğu dernekler ise, özel okul statüsüne karşı çıkmaktadırlar. Mezun dernekleri, bu okulların devlet okulu statüsünde kalmasını savunmaktadır.

Proje okulu yapılan liselerin binaları ve arazileri de çok değerlidir. Kadıköy Anadolu Lisesi olsun, İstanbul Erkek Lisesi olsun, birçok okulun bulunduğu araziler, özel sektörün iştihanı kabartmaktadır.

Yandaş sermayeye proje
Görüldüğü gibi AKP bir yandan eğitimi dinselleştirirken diğer yandan da kendi yandaş sermaye kesimine proje sağlayan, eleman temin eden bir uygulamayı hayata geçirmek istemektedir.

Anayasa’ya aykırılık davası
Bu arada Eğitim Sen’in proje okullarında görevli öğretmenlerin atanmasıyla ilgili Danıştay’a açtığı dava, Anayasa Mahkemesi’ne intikal etti. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, proje okullarının belirlenmesi ile bu okullara yönetici ve öğretmen atanmasında Milli Eğitim Bakanı’na sınırları belirsiz ve herhangi bir ölçüte dayanmayan geniş yetkiler verilmesini Anayasa’ya aykırı bularak Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu.
Proje okullarındaki 5. 000 öğretmenden 1. 800’ünün görev yeri değiştirildi. Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Danıştay başvurusunu 6 ay içinde karara bağlaması gerekiyor. Halen 5 aylık bir süre kaldı. Eğer AYM, bu sürede karar vermezse Danıştay mevcut dosya üzerinden kendi başına bir karar verebilir.

Hukuki son durum da böyle. Veli ve öğrencilerin mücadelesi de sürüyor. Bakalım süreç ne gösterecek?
18. 10. 2016 – BİRGÜN