ABDULLAH AYSU: 30 BİN LİRA HİBE (15. 04. 2016)

204

Gıda tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Kırsal Kalkınma Destekleri kapsamında genç çiftçilere 30 bin lira hibe, 50 bin lira faizsiz kredi vereceğini duyurdu.
Bu krediye kırsal alanda 18 yaşından gün almış, 41 yaşından gün almamış olan gençler müracaat edebilecek. Destek büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği, arıcılık, kanatlı, ipekböceği yetiştiriciliği, meyvecilik, seracılık ile tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliği konularına bakanlıkça verilecek. Daha önce hibe alanlar bu hibelerden yararlanamayacak. Koyduğu tuğlanın üstüne başka tuğla koyamayacak. 30 bin lira hibeyle sıfırdan başlanacak.
Buraya kadar her şey normal görünüyor. Tarımına önem veren her ülke hükümetinin yapması gereken görev sanki.
Ama nasıl normal?
Tarımda yapısal sorunlarını halletmiş ülkeler için. Peki, Türkiye tarımı nasıl, ne durumda?
Türkiye tarımı deve misali, düzgün yerini bulana aşk olsun. Deve haline dönüştürülmüş tarımı düzeltmek için köktenci değişikliklere ihtiyaç var. Fakat yetkililerin çözüm diye sundukları köylüyü oyalamak, sorunları öteleyerek, büyütmekten başka bir şey değil.
Yani son 30 bin lira hibe, 50 bin lira faizsiz kredi diye propaganda edilen durum tarımın içinde bulunduğu derde deva değil.
Neden?
Elbette önce gençler neden çiftçilikten kaçıyor, diye sormak lazım. Sormuyorum.
Sütün litre fiyatı 60 kuruş, yemin fiyatı bir lirayı aşmış bir tarımsal üretimden kaçılmaz da ne yapılır? Arada aracılar sistemini kaldırmamışsın. Üreticiyle tüketiciyi doğrudan buluşturacak mekanizmaları kuramamışsın. Üretim maliyetleri almış başını gitmiş, ürün maliyetleri satış fiyatını geçmiş, . Yani zarar eden bir alana ‘hadi gidin size hibe para veriyorum, orada yaşayın ve üretin’ demek, Türkiye tarımını saplandığı bataklıktan çıkarmaz. Alın bu parayı başımdan gidin demek değilse bu hibe ne olduğu açıklanmaya muhtaç bir durumdur.
Sorum size ey okuyucu, ‘size otuz bin lira hibe, bu hibeyle köye dönün yerleşin’ size inandırıcı geliyor mu? Geliyorsa söyleyecek sözüm yok!
Şehirlerden köylere doğru hayal kuran kentli gençler, önerim size. Hiçbir donanıma sahip olmadan maceraya girilir mi, siz bilirsiniz, ama bir de, Türkiye tarımını bir inceleyin, kapıldığı girdaba bakın, öyle paçaları sıvayın derim.
çiftçi arkadaşlara önerim yok. Sizler yaşıyorsunuz. Üretim girdilerini kaça aldığınızı, ürünlerinizi kaça sattığınızı biliyorsunuz.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, sözüm size. Tarım sadece parayla yapılmaz değil mi? Tarım yapmak için bilgi gerek. Bilgi desteği olacak mı? Hibe alanların üretecekleri ürünleri maliyetin üzerinde satabilmelerini garanti ediyor musunuz? ürün fiyatı ile girdi paritesini ayarlayacak mekanizmanız var mı, kuracak mısınız? Yani hibe verdiğiniz gençlere zarar etmeme, kazanç garantisi verebiliyor musunuz?
O zaman işe yarar, aksi durumda nafile bir çaba olur!
15. 04. 2016 – öZGüR GüNDEM