ABDULLAH AYSU: KOOPERATİFÇİLİKTE BİR AYIRAÇ (15. 01. 2016)

194

Nereden baktığın önemlidir. çünkü baktığın ve durduğun yere göre, göreceklerin başka olur. Bu söylediklerim vasat bir insan için geçerlidir sadece.
Kendisine ait değerleri olanlar bulundukları yere göre değil, değerlerine göre gördüklerini vasıflandırır, davranırlar. Bu uğurda yaşamı savunur, mücadeleyi seçerler. Mücadeleyle değerlerini yaşamda var eder, yıkıcılarına karşı değerleriyle direnirler. Fakat kendilerine ait değerleri olmayanlar, kolay kandırılır, güdüme girer, kapitalizmin yaşam payandaları olur, onları var ederler.
200 yılı aşkındır kapitalizm bir yıkım ve yıkımı gerçekleştirirken çoğu zaman ölüm dahil her türlü melaneti herkese ve her şeye reva görüyor, öyle yol alıyor. Biliyoruz, biliniyor.
Bilindiği üzere kapitalizm önce insanları bir arada tutan imeceyi yok etti, imecenin yerine bireyselliği ve daha birçok şeyi inşa ederek kendini var etti.
İnsanlar da imeceyi yok eden kapitalizmin saldırısına karşı, kolektif duruş cephesini kurdu. Kooperatiflerde bir araya geldi. Dayanışmayı büyüttü, gücünü arttırmaya çalıştı. Kapitalistler zaman geçirmeden kooperatif hamlesini gördü ve kuşattı, kaldırmaya çalıştı. Kooperatifleri tümden kaldıramadığı yerlerde kendi çıkarına çalışacak biçimde teorize etti. Mevzuatını, egemen olduğu devlet aygıtıyla kendine zarar vermeyecek hale soktu. Başka bir deyişle, kooperatifleri kendi sisteminin içine çekti, sistemlerinin yararına olacak biçimde kullanmaya başladı.
Bugünlerde birçok yerde kooperatif her derde deva aspirin misali öne sürülmekte ve konuşulmaktadır. Kooperatifle konuşulmalı elbette, ama yanlış ve doğru yanlarıyla birlikte değerlendirilmeli. çünkü şu an uygulanan kooperatiflerin çoğunluğu yanlış. Doğru kooperatif neredeyse yok denecek kadar az. Kooperatiflerin bugünkü haliyle zararı yararından fazla!. çoğu sistemin sürmesine payandalık yapmaktadır.
Kooperatifler elbette şirketlere alternatif örgütlerdir, ancak bu durum onları yeni bir dünyanın kurucusu yapmaz. Her zaman ve durumda sistem karşıtı kılmaz. Pekala, sistem onarıcısı da yapabilir ki öyle!
İsterseniz iki örnek ile açalım biraz.
örneğin, bir tarım kooperatifi üyelerinin ihtiyacı olan gübreyi, tohumu, ilacı temin etmek amacıyla ihale açabilir. İhalede en düşük fiyatı veren şirketlerin tohumunu, ilacını, gübresini alır ve üyelerine para kazandırır. Kooperatif bu çabasıyla amacına ulaşmış olur mu?
İşte nereden durup, hangi değerler açısından baktığına bağlı olarak cevap, hem evet hem hayır olur.
Eğer, ihtiyacın olan üretim girdisini daha ucuza temin etmekse amacın, ereğine ulaştın demektir. Cevabın o zaman evettir. Ancak tohum hibrit ise, gübre kimyasal ise, ilaç kimyasal ilaç ise sen endüstriyel tarım çarkında bir aparat durumuna düşmüşsün demektir. Kapitalist sitemin çarkları arasındasın. Sisteme payandasın, demektir.
Bir başka örnek,
Yok eğer,
Kooperatif aracılığıyla üyenin ihtiyacı olan gübreyi baklagillerden karşılaması için üyesine bilgi desteği ve hibrit olmayan baklagil tohumunu sağlıyorsa,
Hayvan gübresinin nasıl yakılacağı ve kullanılacağını öğretiyorsa,
Bitkiye ve ürününe zarar veren böcek için gerekli ilacın evde nasıl yapılacağını ve kullanılacağının uygulamalı bilgisini veriyorsa, üyesinin yakasını şirketlerden kurtarmış, girdilerini daha ucuza temin etmiş ve sistemin dışına çıkarmış; sömürüde bağımsız, tarzda özerk başka bir yaşamı inşa etmek üzere makas değiştirmesini sağlamış demektir.
Hangisi?15. 01. 2016 – öZGüR GüNDEM