CEYDA KARAN: DELİ DEYİP GEÇMEYİN’ (11. 01. 2016)

201

Arap Birliği’nin asi çocuğu, Afrika’nın krallar kralı
Muammer
Kaddafi‘nin Batılı liderlerden daha uzak görüşlü ve aklıselim olabileceğini tahayyül edebilir miydiniz? Zor tabii. Ama geçen hafta Libya ile ilgili üç “ifşaat” bize “deli deyip geçme” sözünü anımsatmalı.

Kaddafi, liberal dünya için yenilir yutulur olmayan, nev-i şahsına münhasır bir liderdi. En çılgın beyanatları malum. Ama misal Türkiye’de “Dünya 5’ten büyüktür” diye sayıklayan yandaşlar, arkasından konuşurken, BM kürsüsünden Güvenlik Konseyi sisteminde ilk reform isteyenlerden olduğunu bilmez. Anti-Semitizmi gazlayanlar hoşgörülürken, onun “Yahudiler Arapların
kuzenidir” demişliğinden bihaber olan da çoktur. Kaddafi, aşiretler dengesi üzerinde yükselen ülkesine 40 yıl demir yumrukla hükmettikten sonra Batı’yla barışmaya kalkışmanın bedelini 2011 Ekimi’nde linç edilerek ödedi. O gösterişli çadırını kurduğu başkentlerden yüzüne bakan olmadı.

***

Libya’da 2011’de kameraman arkadaşım
Akın Depecik
ile çöllerde binlerce km yol katetmiştik. Ki “Arap Baharı”nın hiç olmadığını bize belletti. Bu yüzden son gelişmeleri tarihe not düşmeyi görev bilirim. Geçen hafta ne öğrendik?

1- Britanya’nın eski başbakanı
Tony
Blair‘in Libya’nın çöküşü soruşturması için Dış İlişkiler Komitesi’ne verdiği Kaddafi’yle Şubat 2011’deki telefon kayıtları. Biz Bingazi yolunda silah ve para sevkıyatına bizzat tanıklık edip militanların pasaport resmimi örtünerek çektirmem gerektiği telkinlerini işitirken, bihabermişiz. Kaddafi özetle şöyle demiş: “Hikâye basit.
Kuzey Afrika’da uyuyan El Kaide hücreleri.
9/11 öncesi Amerika gibi. Silahlar ele geçirip
insanları korkuttular. Televizyonlardan
söylentiler yayıyorlar. Onlarla savaşmıyoruz,
ikna etsinler diye ailelerine başvurduk.
Bu cihat hali.
Bin Ladin
benzeri. Akdeniz’i
kontrol etmek istiyorlar. Sonra Avrupa’yasaldıracaklar. Bunu uluslararası topluma
açıklamalısın. Gazeteciler gelsin. . Anlaşılanbu yeni bir sömürgecilik girişimi. İnsanları
silahlandırıp savaşa hazırlamak zorundakalacağım. Libyalılar ölecek, zararı Akdeniz,
Avrupa ve tüm dünya görecek. “

Blair, “barışçı değişim yolu” lafları ve “ülkeyi terk et” telkinlerinin ötesinde bir şey dememiş. Biz Es Sallum sınırından çıkarken Libya ordusu Bingazi’ye ilerliyordu. Sonra BM’nin tartışmalı 1973 sayılı “uçuşa
yasak bölge” kararı çıkıp NATO bombardımanı başlayınca iş bitti.

2- ABD Dışişleri’nin e-posta skandalında açıkladığı yeni kayıtlar 2011’de bakan olanHillary Clinton‘ın mevzuyu iyi bildiğini gösterdi. Yazışmalardan özel operasyonlar eğitmenlerinin Bingazi’de protestolardan önce Mısır sınırında olduğunu öğreniyoruz. Katar, Suud elbette başrolde! Clinton’ın danışmanı
Sidney Blumenthal,
NATO destekli militanların –ki El Kaideciler eksik değil- savaş suçu teşkil eden infazlarını da rapor etmiş; Kaddafi’nin askerlerine viagra verdiği yahut NATO’nun bombaladığı yerlere ceset yerleştirdiği iddialarının söylentiden ibaret olduğunu da. ABD’nin BM daimi temsilcisi
Susan Rice,
BM’de hakiki gibi kullanmıştı. Malumu da öğreniyoruz. Fransa lideri
Nicolas
Sarkozy‘nin başrol oyunculuğunun sebebinin petrol ve ederi 7 milyar dolardan fazla olan altın/gümüş rezervleri üzerinden bölgeye egemen olma hırsını. . .

3- Araştırmacı gazeteci
Gareth Porter‘ın son makalesi, ABD Genelkurmayı’nın Suriye’den de önce Libya’da rejim değişikliğinin devleti çökertip El Kaide’yi güçlendireceğini tespit ettiğini anlatıyor. AFRICOM’un başındaki General
CarterHam, Dışişleri’ne Kaddafi’nin de onay verdiği istifa edip çekilmesi ve Libya ordusunun cihatçıları durdurmasını içeren ateşkes önerisini sunmuş. Hillary veto etmiş. Şimdi başkanlığa hazırlanan kadın lider, Kaddafi linç edildiğinde gülerek “Geldik, gördük, o
öldü” demişti. Sonrası malum, Katar’ın en aşırılıkçılara bile silah ve para akıttığı süreçte 2012 Eylülü’nde Bingazi’de ABD elçisi
Chris Stevens
El Kaideciler tarafından linç edildi. . .

Detay çok, ama uzatmayalım. Batı’nın Ortadoğu politikaları çifte kıskaçla dönüyor: İslamofobi ve militan İslamcılık.
“Libya
fatihi” Sarkozy sığınmacı krizi yaşayan Avrupa için “Schengen bölgesi bitti” buyuruyor. Ortadoğu’da sekülerizmin altının oyulması yeni faciaları davet ediyor. Kıssadan hisse. . Kaddafi’nin ardından rejim değişikliği projelerine dair düşünecek çok şey var. Ve kimseye “deli” deyip geçmeyin. .
11. 01. 2016 – CUMHURİYET