CEYDA KARAN: MEZHEPÇİ TEHLİKE (04. 01. 2016)

238

2016 şenliğine hoş geldiniz. . . Esin kaynağımız Nazi Almanyası’nın lideri
Adolfi‘nin aslı astarı da olmayan “başkanlık sistemi”; bölgede baş müttefikimiz Vahhabi/Selefi tekfirci “Suud Evi”! Tek eksik Ortadoğu’da mezhep savaşıydı onu da baş müttefik çıkarıyor.

Suudi Arabistan “fıtratının gereğini yaptı”, Ekim 2014’te “otoriteye itaatsizlik, gösterilere
öncülük etmek, cesaretlendirmek gibi
gerekçelerle” idama çarptırdığı Şii âlimi
Nemr Bakır el Nemr‘i, 2 Ocak’ta infaz etti. Yıllar önce El Kaide saldırılarından hükümlü 43 Sünni’nin 4 Şii ile birlikte öldürülmesi, Nemr’in infazının siyasi hedefi düşünülünce “eşitlik görüntüsünü” kurtarmıyor.

56 yaşındaki El Nemr, 2011 isyanında Katif bölgesinde demokratik seçim talepli gösterilerin başını çekmiş, 2012’de tutuklanıp işkenceden geçirilmiş biri. 30 milyonluk nüfusun yüzde 20’ye yakınını oluşturan Şiilere baskılara karşı barışçı direnişiyle namlı. Siyasi mücadelesi, “Otoriteye karşı silahlar
yerine kelimler konuşmalı. Kelimenin silahı
kurşunlardan daha güçlüdür, çünkü otoriteler
silahların savaşından kazanır” sözlerinde özetlenebilir. Suudi kraliyetinin ünlü yorumcusuJamal Hoşhagci‘nin Nemr’i mutlak monarşinin çöküşünü arzuladığı için “ihanetle” itham etmesi ise ne tanıdık!

***

Peki, Suud bu infazı niye şimdi yaptı?


Suriye ve Irak’ta desteklenen IŞİD ve türevi cihatçı Selefiler işi kotaramadı. Eski istihbarat şefi Prens
Bandar
eliyle Suriye’ye kurulmuş “kimyasal silah komplosunu” ABD Başkanı
Obama
“yemediğinden” beri işleri zaten ters gidiyor. Rusya’nın denkleme girişiyle siyasi çözüm masası işe yararsa açık hezimet var.


Yemen’de 30 yaşındaki 2. veliaht prensleri
Salman‘ın “komutasında” 26 Mart’tan beri süren ve yarıdan fazlası sivil 7 bin 500 insanın öldüğü kanlı savaşa battılar. ABD bile utangaç destek veriyor.


Amerikan kaya gazı ve Rusya’ya açtıkları petrol savaşı bu sene bumerang olup kendilerini vurdu. Düşük petrol fiyatları rekor bütçe açığı eşliğinde içte ağır zam ve vergiler koymalarına yol açtı. öyle ki, IMF Suud’un beş yıl içinde iflasını öngörüyor.


ABD ve dünya güçlerinin İran’la imzaladığı nükleer anlaşma yolunda gidiyor. Tahran’ın yaptırımlardan sıyrılmasıyla petrol piyasasında yerini almasının eli kulağında.

***

Bu resim karşısında Suud, Nemr’i infaz ederek İran’ı cepheye çekmeye çalışıyor. Ama Batı’yı bile rahatsız etti. Sattıkları silahların yüzü suyu hürmetine iştigal ettikleri Suud’un tekfirci ideolojisi, IŞİD olgusuyla birlikte gözlerine giriyor. 1930’larda Nazilerin hedefi nasıl Yahudiler olmuşsa, bugün bu tekfirci ideolojinin hedefi “İslamiyet dışı” gördükleri 250 milyonluk Şii azınlık. Batılılar 1930’larda Nazileri görmezden geldikleri gibi yaparlarsa, daha çok kâbusa uyanırlar.
***

Türkiye açısından acıklı olan, resimdeki yeri. 2015’in son devlet ziyaretinin 29-30 Aralık’ta Riyad’a yapılması manidar. Cumhurbaşkanı
Erdoğan,
“dayanışma içindeçalıştıklarını” söylediği Suud’la Suriye’de, Irak’ta, Yemen’de her konuda hemfikir. Kendi ifadeleriyle, “Ortadoğu’daki gelişmelere
aynı bakıyoruz. Siyasi bakışımız da aynı,
askeri yönden bakışımız da aynı. ” Şimdi “stratejik işbirliği konseyi” de kuruluyor. Suud’un hazzetmediği yanar döner İhvan pürüz yaratacak değil! Suud öncülüğünde kurulmuş, inkârcılara rağmen 34 üyeli diye sunulan şu tuhaf Sünni Ordusu’na da askeri katkımızı esirgemeyecekmişiz. Zaten “Allah’ın izniyle” Katar’da üslenip “Yeni
Osmanlı”yı Arabistan ellerinde şahlandırmaktayız.

Bu resmi ancak Erdoğan’ın Riyad dönüşü aklındaki başkanlık sistemini izah için “Nazi Almanyası” örneğini vermesi tamamlardı! Sonradan yapılan yazılı açıklamadaki “insert” olumsuzlama, videosu da olan canlı yayında hiç yokken “anlayan anlayacağını
anladı”.

Bu mezhepçi savaşta ne işimiz var diyenler. . . Memleketi yöneten siyasi heyetin tercihlerini daha fazla sorgulama vakti. Yoksa 21. yüzyılda “Hitler’li hedeflerle”, kendi yurdunda Kürtlere açılan savaş eşliğinde bölgede tüm kötülüklerin anası Suud ile yan yana kalakalacağız.
04. 01. 2016 – CUMHURİYET