Dünyanın en hüzünlü görüntülerinden biriydi. On yaşlarında bir çocuk, yerde kan içinde yatan babasına bakıyordu. Biraz ilerde çömelmiş duruyordu. Bir çığlık attı. Sonra öldüğüne ikna oldu. “Ahh” diye dizine şöyle bir vurdu. Umut etmekten vazgeçti, öfkeyle yürüdü gitti.
Yılbaşının ilk saatlerinde Cizre ışıl ışıldı… Bilmesen “Havai fişek” derdin. Bildiğin için “Bu gece bile böyle diyip” geçtin. Aydınlanan havanın kasvetine çocuk ağlamaları çarpıyordu. Fotoğraflar yansıdı… Morgun önünde, ‘cenazemiz’ diye bekleyenler… ölü fetişizmi bildiğin! Devletin cenaze, bebek cenazesi kaçırması!
• • •
Akan fragman işte!
Alt bantta, tutuklu gazetecilerin sitemi…
Dış seste… önce yeni yıl mesajı: Savaş, ölüm, operasyon! Sonra yeni yıl dileği: “Hitler Almanya’sında üniter başkanlık sistemi var!”
• • •
Fragmandaki bilindik bir özet…
İnsan haklarının hor görülüp aşağılanması,
günah keçileri yaratıp bunlar üzerinden kemik bir kitle yaratılması,
üniformanın yüceltilmesi,
medyanın kontrol altına alınması,
ulusal güvenlik takıntısı,
din ve devlet işlerinin karışması,
cinsel ayrımcılığın tavan yapması,
özel sermayeye ayrıcalıklar,
emek gücünün baskı altına alınması,
suç ve cezalandırma ile baskı yöntemi,
aydınların, sanatın, sanatçının küçümsenmesi,
adam kayırma ve yozlaşmada sınır tanımama,
hileli seçimler,
güçlü ve sürekli milliyetçilik eğilimi.
Faşizmin maddeler üzerinden basitçe tanımlanması… 20. yüzyılın, gördüğü en tipik faşist rejimleri inceleyen Siyaset Bilimci Dr. Lawrance Britt’in icadı. Enine boyuna incelenmiş bir harmoni. İçinde Hitler Almanya’sı da, Musssolini İtalya’sı da, Franco İspanya’sı, Sharto Endonezya’sı, Pinochet Şili’si de var!
• • •
Tanıdık geliyor gibi…
Koca koca adamların, ‘derin derin’ analizlerle, ‘yılışık yılışık’ başkanlık sistemini tartıştığına aldanmayın. Biz, çoktan ‘var edilen rejimi’, gittiği yeri, ortada duran, sadece tanıma muhtaç kavramları konuşalım. ‘Türk tipi faşisti ve faşizmi’ tanıyalım. Ari ırkımızın ‘açılımını’ yapalım.
• • •
çocuğa, kadına, ötekine, öteki cinse, doğaya, özgürlüğe, işçiye, aydına, Kürt’e, Ermeni’ye, Sünnilik dışındaki mezheplere karşı verdikleri ayar, saf ırkı ortaya çıkarmadı mı?
Sünni Müslüman, reisine hayran, Noel Baba taşlayan, bıyıklı, dönemin kendisine sunduğu nimeti hafif bol pantolonun cebine indirmiş, bir nevi prezantabl yani… Sosyal paylaşım sitelerini aktif kullanan, mutlak surette, “Hayırlı cumalar” diye mesaj yollayan, sapına kadar erkek!
• • •
Başkanlık sistemi filan hikâye! Faşizme hazır bir kitle var!
Detaylara bakalım…
Gıcır silahların, zırhlı araçların, yapılacak yeni cezaevleri ihalelerinin kime verileceğinin çetelesini tutalım. Tümü hep nam-ı diğer Şems’e mi nasip olacak buna kafa yoralım.
Bölge dışındaki, şehirlerin dükkânlarına, ne vakit “buraya Kürtler giremez” yazılacak, eşcinseller nasıl fişlenip gündüz günü kasaturalarla kovalanacak bunları hesaplayalım.
• • •
“Hitler Almanya’sı” dedi işte! öyle açık açık, samimiyetle…
Kitle de hazır olunca…
Sünni Müslüman, reisine hayran, Noel Baba taşlayan, bir nevi prezantabl yani… Sosyal paylaşım sitelerini aktif kullanan, mutlak surette, “Hayırlı cumalar” diye mesaj yollayan, sapına kadar erkek!
Koca koca adamların, ‘derin derin’ analizlerle, ‘yılışık yılışık’ Başkanlık sistemini tartıştığına bakmayın!
• • •
‘Fragman’ iyi bir tanım…
Yerde kan içinde yatan babasına bakıyor. Bir çığlık atıp öldüğüne ikna oluyor. “Ahh” diye dizine şöyle bir vurup yürüyüp gidiyor! Dünyanın en hüzünlü görüntülerinden biri! Cizre, yeni yıla ışıl ışıl gecenin altında çocuk çığlıklarıyla girdi. Eski yılın son günü, evlerin kapıları vuruldu; “Oğlunuz öldü, vatan sağ olsun” denildi.
• • •
Ne başkanlığı; gelin biz, paçavraya dönmüş ülkeyi, bize uygun faşizmi tartışalım!
Hazırsanız… Jeneriğe bakalım…
Diktatörlerin sonlarının nasıl bittiğini konuşalım!
***
İstikrarda geçen yıl Bazı bölgeler, bazı şehirler, bazı ilçeler, yeni yıl yerine çağ atlayarak 90’lı yıllara girdi. Harabe olmuş evler, ölü bedenler, sürüklenen cenazeler yılıydı.
Otomobil modelleri değişti gelişti. Beyaz Toros’ların yerini Range Rover’lar aldı. Türkiye7nin her yerinde yargısız infazlar yaşandı.
öfkeli adamlar gül yüzünü gösterdi!!! Oyuncak dağıtana, barış isteyene bomba ikram ederek, kendisine cennetin kapılarını araladı!
çevre talanı devam etti. Rabia Ana, “Kim bu devlet?” diye sordu. Siyasal İslam, ranta kılıfı cami inşasında paketlemeye devam etti. Validebağ sıkı bir direnişti. AKP takiyenin dibine vurdu. Akıllara zarar, zaytungu bile geride bırakan hadiseler de yaşandı. Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen kaçak inşaata karşı imza verdi.
Bir yıl içerisinde 1800 üzerinde işçi yaşamını yitirdi. Somalı madenciyle adeta alay edildi. Ne tazminatları verildi, ne yeni iş imkânı sağlandı.
Sığınmacı sorunu artarak sürdü. Hafızalarımızda dramatik izler kaldı. Boğulan bebekler hayatımızın ortasına vurdu.
Kadın cinayetleri, tecavüzler, şiddet hız kesmedi, arttı. Kravata ceza indirimi yine gündemdeydi.
Toplum yeni nesil ahlak kurallarıyla donatılırken, devlet siyasal İslam’la yozlaşmaya devam etti. Diyanete alınan trilyonluk Mercedes takdire şayandı. İlahiyatçının çocuk pornosu indirmesine şaşıran bile olmadı.
Dünyanın en pahalı petrolünü tükettik. Açlık ve yoksulluk sınırına direndik. Kutudaki paralar kapatılırken, asgari ücretle yaşam mücadelesi verende yeni gedikler açıldı.
Muhalife, gazeteciye baskı arttı. Cezaevleri doldu taştı.
***
Evsizler donmasın!Hava çok soğuk, karlı. Evsizler, donma tehlikesiyle karşı karşıya. İstanbul’da soğukta kalan evsizler için 0212 455 13 00 ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi AKOM’a ait 444 25 66 numaraları aranabilir.
02. 01. 2016 – BİRGÜN
