HÜSEYİN ALİ: AKP YALAN HÜKÜMETİ (01. 12. 2015)

182

Tahir Elçi’nin katledilmesinden sonra Türk devlet yetkililerinin açıklaması, AKP’nin zihniyetini ve politikalarını bir daha gözler önüne sermiştir. AKP hükümeti açıkça “biz bir savaş hükümetiyiz, bu savaşa hizmet etmeyen herkes suçludur ve cezasını çeker” demektedir. “Biz Suriye’de savaş içindeyiz, oraya gönderdiğimiz silahları deşifre ediyorsunuz, bunun cezası zindanı boylamaktır; PKK ile savaş yürütüyoruz, bu savaşı kazanmak için PKK’yi terörist ilan ettiriyoruz; ama ‘PKK terör örgütü değildir’ derseniz, bunun cezası ölümdür” diyor. Zaten Cumhurbaşkanı ve Başbakan kendileri gibi bir politika ve tutum içinde olmayan herkesi ihanetle suçluyorlar. Son zamanlarda CHP’yi bile ihanetle suçlayan bir hükümet bireylere neler yapmaz ki! Nitekim Can Dündar, Erdem Gül ve Tahir Elçi olaylarında olduğu gibi her şeyi yapmaktadırlar.
Türk devleti her zaman bir özel savaş devleti olmuştur. Kürt sorunu çözülmediği müddetçe bu karakteri değişmeyecektir. Ancak boynuz kulağı geçer misali AKP hükümeti özel savaşta, psikolojik savaşta, yalan söylemede, toplumu aldatmada tüm TC hükümetlerine nal toplatmaktadır. AKP hükümeti yalanı ve algı yaratmayı temel politik tarz haline getirmiştir. Bununla gerçekleri her zaman yenebileceklerini düşündüklerinden yalanlar sıralamada ve algı yaratmada ısrar etmektedirler. Ancak gerçeklerin gücü yalan ve propaganda aygıtlarıyla oluşturulan algılara yenilmeyecek kadar kuvvetlidir. ABD’nin kurucu başkanlarından Abraham Lincoln “bir kişiyi her zaman aldatabilirsiniz, bir halkı zaman zaman aldatabilirsiniz, ancak bir halkı uzun süre aldatmanız mümkün değildir” diyerek gerçeklerin gücünü ifade etmiştir.
AKP öyküdeki yalancı gibi o kadar yalan söylemektedir ki, artık kimse inanmamaktadır. öyle ki, AKP ileride doğruları söylese bile öyküdeki yalancının doğru söylemine inanılmadığı gibi AKP’ye de inanılmayacaktır. Söz konusu öyküde bir kişi sürekli yalan söylermiş; bir gün köyde sahiden yangın çıkmış. Yalancı feryat figan köy yanıyor demiş, ama kimse inanmamış ve köy yanmış, kül olmuş.
Peki, AKP neden bu kadar yalan söylüyor? Neden yalan söylemede önceki hükümetlere nal toplatıyor? Bunun nedeni yürüttüğü savaşın çok haksız olmasıdır. çok haksız ve yanlış politika izlediği için, gerçekleri yalanla, kara propagandayla örtmeye çalışmaktadırlar. Türkiye’de mevcut haksız ve faşist rejimi yalanlar dışında sürdürmek mümkün değildir. Kürt halkının üzerinde kültürel soykırımcı sömürgecilik sürdürdüğü halde bu politikaya direnen herkesi şaki, eşkıya ve terörist olarak değerlendirmiştir, değerlendirmektedir. Tahir Elçi PKK’nin ilk önemli toplumsal tabanını oluşturan ve ilk büyük serhildanların geliştiği Cizreli olduğundan “PKK terör örgütü değildir” demiştir. Ancak Türk devleti yalanla, kara propagandayla, birçok yolla yarattığı algıyla Kürt halkının özgürlük mücadelesini terör olarak gösterdiği için Tahir Elçi’nin “PKK terörist değildir” değerlendirmesine büyük öfke duymuşlardır. Türk devletinin yarattığı büyüyü bozduğu için hedeflemişlerdir. “PKK terör örgütü değildir” söyleminin cezasını mutlaka ödeteceklerdi, böyle bir kararları vardı. İşte bu karar 28 Kasım’da polisler tarafından uygulanmıştır.
Bu infaz açıkça gerçekleştirildiği halde gazetecilerin ve yanındaki arkadaşlarının yanında polisler tarafından öldürüldüğü halde daha ilk günden “çatışma arasında kaldı, bu nedenle öldü” denilmesi, gerçekliğin örtülmek istendiğinin kanıtı olmuştur.
Polislerin öldürdüğü kesindir. Ancak polisler neden bu kadar pervasızca aleni cinayetler işlemektedirler? İşte bu sorununun cevabını vermek AKP gerçeğini anlamak açısından önemlidir. Tahir Elçi’yi öldüren polis cezalandırılmayacağını bildiği için bu infazı yapmıştır. Roboski’de 34 çocuk ve genç paramparça edildiği halde tek bir kişi cezalandırılmamıştır. Davutoğlu, “bizim zamanımızda faili meçhul yok” dediği için bu cinayetler kolay işlenmektedir. çünkü AKP zamanında polis ve asker tarafından yüzlerce çocuk, kadın, genç, yaşlı katledildiği halde hiçbirinin faili yargılanmamıştır ve cezalandırılmamıştır. Son iki üç aydır özyönetim direnişi sırasında katledilen çocuk, genç, yaşlı 200 kişiyi bunların dışında tutuyoruz. çünkü bunlar halkın ve kamuoyunun gözü önünde olmaktadır.
AKP hükümeti özel savaş, psikolojik savaş, daha doğrusu yalan hükümetidir. Hükümet ömrünü yalan ve algıyla sürdürmektedir. Ancak gerçekler o kadar çarpıcı hale gelmiştir ki, yalanla, dolanla, aldatmayla hükümet olmanın sonuna gelinmiştir. Artık içeride de dışarıda da AKP’nin aldatma politikalarının sonuna gelinmiştir. özgürlük ve demokrasi güçleri bir demokrasi bloğu oluşturup AKP hükümetine karşı mücadeleyi yükseltirlerse AKP hükümetinin yalan cumhuriyetinin sonu çok yakınlaşacaktır. Zaten bugün yalan üstüne yalana sarılmaları, baskıyı ve zulmü artırmaları, bu sonun yakın olduğunun kanıtları olmaktadır.
01. 12. 2015 – öZGüR GüNDEM