NİLAY ETİLER: SİZE OY YOK! (27. 10. 2015)

199

Yenilen pehlivan güreşe doymazmış. Yenildiğini anlamayanlar yüzünden 1 Kasım 2015’te tekrardan seçime gidiyoruz.
Davutoğlu, bir bomba daha patlarsa AKP’nin oylarının tek başına iktidar düzeyine gelebileceğini söyledi. Kanla besleniyorlar derken ne demek istediğimize işte bir örnek!
Sandık da taşısalar, katliamlar da yapsalar, kendilerinden olmayanları içeri de atsalar AKP’ye oy yok!
çünkü…
Enerji enerji diye diye, memlekette ne ağaç bıraktılar ne doğa, Yırca’da da yaptıkları gibi. Karadeniz’de kendi halinde akan dereleri HES yaptılar, Hopa’da sel felaketi oldu. Deprem bölgesine nükleer santral kuruyorlar, hem de hukuk tanımadan yalan dolanla. Kömür madenlerini rödovansa verdiler, madeni çıkaracak şirkete bir de termik santral kurma avantası var. Ne yerin altındaki madencilerin maden kazaları ölmeleri, ne de yerüstündeki halkın, çoluk-çocuğun kömür santralinin tozuyla zehirlenmesi umurlarında değil.
O yüzden canına kastettiğiniz madenciden, yetiminden, dulundan, suyunu çaldığını Karadeniz köylüsünden, zeytin ağaçlarını söktüğünüz Ege köylüsünden, nükleer santrale direnen Mersinliden size oy yok!
AKP gelene kadar Türkiye’de sağlık sistemi yokmuş gibi,
“Sağlık sistemini biz kurduk” dediler. Sağlık hizmetlerini piyasalaştırdılar, hastaları müşteri sağlık çalışanlarını köle yaptılar. Kurdukları piyasacı sağlık sisteminde yaşanan sorunlara adresi olarak sağlık çalışanlarını gösterdiler, onların dövülmesine, sövülmesine hatta öldürülmesine azmettirdiler. Küçük ilçelerin Parti yöneticileri “kadın falan dinlemem döverim” diyerek doktorlara saldırdılar, geçen hafta Kandıra’da olduğu gibi. Herkesin artık sağlık sigortası var diye reklamını yaptıkları sistemde, cepten sağlık harcamaları arttı. öğrenciler, işsizler, esnaflar prim borcu yüzünden hastaneye gidemiyor. Modern tıbbı, bilimsel tedavi yöntemleri yerine kupa çekme, hacamat, sülük gibi Ortaçağ’dan kalan bilimdışı yöntemleri yücelten bir Sağlık Bakanlığı var.
O yüzden, primini ödemediği için hastane kapısından dönen esnaftan, üzerine yürüdüğünüz doktordan, hemşireden, sağlık teknisyeninden size oy yok!
“Kadına köle olma ailene reis ol” afişleriyle erkekleri kadınların üzerine saldılar, eril dilleri toplumda şiddeti artırdı. Kadını değersizleştirdiler. Sokak ortasında kocaları tarafından katledilen kadınlar arttı, katledilenlerin çoğu polis koruması altındaydı. Her kürtaj bir Uludere’dir dediler, Uludere Katliamı ile ilgili hiçbir şey yapmadılar ama kürtajı yasakladılar. Tecavüze uğrayan 15 yaşındaki kız çocuğu için “doğursun devlet bakar” dediler. Kadın erkek eşitsizliği sıralamasında Türkiye’nin yerini Arap ülkelerinin yanına düşürdüler.
O yüzden kadınlardan, annelerden, üniversitede okuyan genç kızlardan hiç birinden size oy yok!
Silah taşıyan tırları daha çok ölüm için Suriye’ye gönderdiler, oyuncak götüren üniversite öğrencilerini katlettiler. Barış diyenlerin katledilmesine seyirci oldular, mutluluklarını gizleyemediler hatta güldüler. çatışmasızlık dönemini bitirdiler, barış umudunu katlettiler. Askeri, polisi göz göre göre ölüme gönderdiler. İtiraz eden subayları hapse attılar.
O yüzden günlerce kuşatıp sivilleri öldürdüğünüz Cizre’den, Nusaybin’den, Sur’dan, şehit analarından, babalarından, eşlerinden, askerden, polisten, barış umudunu yitirmemişlerden siz oy yok!
27. 10. 2015 – EVRENSEL