ERK ACARER: HATA YAPMADIK; ÇÜNKÜ APTAL DA DEĞİLİZ’ (26. 10. 2015)

201

“özrü kabahatinden büyük” derler…Saray soytarısı affedilmez bir hata yapar! Sultan, idam fermanını imzalasa da ona kıyamaz. Ona, “öyle bir şey yap ki; özrün kabahatinden büyük olsun seni bağışlayayım” diyerek, bir seçenek tanır. öyle ya da böyle bir hukukları vardır. Soytarı düşünür, taşınır. . . Hooop sultanın kalçasını avuçlayıp onu bir de merdivenlerden aşağı yuvarlar. Yerdeki, şaşkınlıkla “Ne yaptın sen?” diye sorar. “çok özür dilerim” diye yanıtlar soytarı: “Ben sizi valide sultan sanmıştım”Akıbeti bellidir artık. Deyim de buradan gelir…

• • •

Biz hata yapmadık! çünkü…AKP’nin, Mısır’da, Fas’ta, Yemen’de, Sudan’da, ürdün’deki benzerleri gibi ‘Yeni Dünya’nın sosyoloji ve siyaset laboratuvarlarında bir proje olarak kurgulandığı görüyorduk. Söylemleri, tarzı diğerleriyle aynıydı. Parti ismi de ötekilere benziyordu. Her şey anlaşılıyordu. Hatta amblemi dâhi ötekilerle aynıydı! Kâh kıytırık gaz lambalarının içinden alev, kâh ‘üç mumluk’ ampulün içinden ışık yayılıyordu. Sözde ışık karanlık, sözde adalet bağnazlık saçıyordu!

• • •

Biz hata yapmadık çünkü…Demokrasinin başörtüsünden, inancın camiden, eşitliğin yandaş müteahhitten geçmediğini anlıyorduk. Topluma sempatik görünmenin, insan haklarına göndermeler yapmanın, İslamcı ruhuna ve modeline uygun bir takiye yolu ve biçimi olduğunu biliyorduk.

• • •

Biz hata yapmadık çünkü…”Yeter”, derken, “Aman ha, reform yapıyorlar, vesayetle, darbeyle ödeşecekler” diye karşı çıkanların, esas darbenin yakınlaştığını görmediklerini/görmezden geldiklerini anlıyorduk. İçimizin yandığı bir emekli öğretmeni, Metin Lokumcu’yu bile darbenin köklerine bağlamalarına karşı çıkıyorduk. Torba yasaya, kanunlara, torba darbeye ‘herkes’ atılırken, sapla samanın ayrılması gerektiğine inanıyorduk!

• • •

Biz hata yapmadık çünkü…
AKP’nin başımıza ne işler açacağını, kaç çocuğun öldürüleceğini, kaç gencin hayatının tüketileceğini seziyorduk.
Onlar; demokrasiyi bir tren gibi görenlerle birlikte aynı raylara bakarken, biz; bu yüzden başımızı çeviriyorduk!

• • •

Kandırılmadık çünkü…
Aptal değiliz!
Dahası… Ruh pazarlıklarına acıyarak gülerken…
Kimse kimseyi ‘kandırıldık’ diye kandırmaya kalkmasın!
Aldatılmadık çünkü… Bilmem kaç yıldızlı otellerde yatıp sabah somonlu, havyarlı kahvaltılara uyanmayı adet edinmedik!

• • •

Kandırılmak…
Akılsıza ve çıkarı olana mahsustur!
Siyaset bilimi literatüründe böyle bir kavram, öz eleştiride buna benzer üstünkörü bir özür biçimi yoktur. öğretecek halimiz yok!

• • •

Sultanla, sarayla hiç işimiz yok!
Soytarı da uzak dursun.
Bizimkisi… Laf olsun beri gelsin!
Hayatı yerden yere vuranlarla iş tuttuktan sonra, suç ortaklıklarını unutturmaya çalışanlara bir ince, bir gereksiz sitem işte!
Ama bilinsin ki kimseye vicdanımızı avuçlatacak da değiliz!
26. 10. 2015 – BİRGÜN