YEKTA KILIÇ: ARABA SEVDASI: TOROS’UNA BİN DE GİT (22. 10. 2015)

217

Canı çok sıkkındı Halil’in. Nereden çıkmıştı ki bu şimdi. Henüz bir yıl önce aldığı gıcır gıcır Toyota’nın Hilux serisi pikabını sanayiye götürmeliydi. . .
Bir arıza ya da Allah korusun bir kaza değildi takır takır yürüyen aracın sanayiye götürülme gerekçesi. Henüz ihtiyacı hissedilmeye başlanmış bir güvenlik detayı Halil’in yolunu sanayiye düşürmüştü. Kapı döşemelerini söktürecek, içine elektronik düzenek yerleştirecek; bu sistemi aracın klaksonuyla ilişkilendirilecek, bütün bunlar için üç dört yüz lira ödeyecek vesaire, vesaire… Alarm taktıracaktı arabasına alarm. Hani şu ciyak ciyak bağıranlardan canım…
Bu teknik mecburiyetin nedeniyse Türkiye’nin tartışmalı Suriye politikalarıydı… Şaşırtıcı mı? Değil. Zira Halil “şirin ilimiz” Urfa’da yaşıyordu. Urfa Suriye sınırındaydı. Suriye’de iç savaş vardı. Bu savaşın en önemli taraflarından biri olan Irak Şam İslam Devleti (IŞID) militanları bu araçları kullanmayı pek seviyordu. çünkü arka kasasına otomatik silah düzeneklerinin yerleştirilmesine olanak veriyordu bu araçlar. Ve bütün bunları hiç şirin bulmayan genç adam önlemini almaya karar vermişti…
örgütün bu modele gösterdiği yakın ilgi ABD yönetiminin de dikkatini çekmiş, IŞİD’in çok sayıda Toyota marka 4×4 araca nasıl sahip olduğunun aydınlatılması için firmadan bilgi talep etmişti
alıyorlardı
.

Halil’in alarm halini Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Van mitinginde ‘AK Parti iktidardan indirilirse ya bu terör çeteleri dolaşacak ya da eskiden olduğu gibi ‘beyaz Toroslar’ dolaşacak. ” sözlerini duyunca
Beyaz Toros
‘ adını vermişti.

Urfa ile başladık madem şehirdeki kirli şöhretinden kısaca söz edelim de bilmeyenler sözkonusu aracın neden bu kadar ürpertici bulunduğunu biraz daha anlama olanağı bulsun. On binlerce insanın faili meçhullere kurban gittiği bölgede gündelik hayatın bir parçasına dönüşen bu karanlık tablodan Urfa’da payını alıyordu. Dönemin karanlık figürleri olan “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım ve “Reis” kod adlı Abdullah çatlı bütün avanesiyle hatırlı dostlarının şehri Urfa’yı mesken tutmuştu. 300 civarında siyasi cinayet işlenmişti Urfa’da. Siyasetçilerden, işadamlara ve gazetecilere kadar geniş bir yelpazeye dağılan bu cinayetlerin olay yerine göz atanlar bu araçların tekerlek izlerine rastlıyor ve çok şaşırmıyordu …
Yaklaşan 1 Kasım seçimleri için Vanlıları ikna etmek adına aba altından sopa mı göstermek istedi başbakan bilinmez ama bunca olumsuz şöhreti olan arabanın adını andıktan sonra
kullandığı “Biz bu memleketi terör çetelerine, faili meçhullere bir daha bırakmayacağız. Hiç merak etmeyin, 80’li, 90’lı yıllara bu ülkeyi döndürmek isteyenler başarılı olamayacak’ cümlesi karşılığını bulmadı, konuşma çok tepki aldı. . .
Toplumun değişik kesimlerinden çok sayıda ismin tepki gösterdiği konuşmaya en sert tepki ise
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’tan geldi. “İşte bu zavallılıklarının göstergesidir. Zavallı, zavallı başka bir şey değil. Halkı tehdit eden bir zavallıdır. Ülkenin geldiği durumun farkında bile değil. Halkın duygularını okuyamayan, yurttaşın şuanda düşüncelerinden zerre kadar anlamayan, sokağın dilini hissetmeyen biri ülkeyi yönetebilir mi? Sen gidip Van’da beyaz Toros’tan söz edersen; Vanlılar sana 1 Kasım’da öyle bir cevap verir ki, seni o beyaz Toros’un bagajına kapatıp, Ankara’ya postalarlar. Sonuçlar ortaya çıktığında ne demek istediğimi daha iyi anlarsın”
araçlarla
. Şimdi ise kazanımlarını kalıcılaştırmak için yoğun bir mesaideler.
Halil ise hala huzursuz. Alarm düzeneğinin ne kadar caydırıcı olacağından emin olamıyor. Uykularını bölüp bölüp arabasını parkettiği sokağa bakışlar atıyor sık sık… (YK/HK)
22. 10. 2015 – BİANET