HANDE ARPAT: ÖLÜMÜZE DİRİMİZE GAZ SIKANLARA ‘KAPAK’ OLSUN! (22. 10. 2015)

198

çok öldük, ardı sıra öldürüldük ve çokça. . .
Malum, öldürüp de rahatlamayanların iktidarındayız; yine rahatlamadılar, ölümüze dirimize gaz sıktılar, tabanlı botlarıyla beden parçalarımızı ezdiler. Yetmedi; küfrettiler, hedef gösterdiler. . .
Yastayız dedik, ama aynı zamanda isyandaydık da. Karalar bağlayıp köşemize çekileceğimizi sananlar olmuştur illa; aptallar, nasıl da aptallar. . .
Daha ölülerimiz için gözyaşı dökecek vakit bulamadan, Dünya Tabipler Birliği’nin (DTB) 66. Genel Kurulu’na gitti Türk Tabipleri Birliği heyetimiz. İşte bu aşağıda alıntıladığım, anlattığım tutum belgesi*, öldürüp de rahatlamayan, ölümüze dirimize gaz sıkan namertliğe, bu adi kötülüğe, örgütlü gericiliğe, örümcek beyinli cehalete “kapağımız” olsun: Dünya Tabipler Birliği’nin 66. Genel Kurulu, Türk Tabipleri Birliği’nin biber gazının hiç bir koşulda kullanılmamasını öneren tutum belgesini kabul etmiştir.

1. DTB gösteri kontrol ajanlarının uygunsuz kullanımının hedef alınan kişilerin yaşamını riske soktuğunu ve çevredekiler için de tehlike oluşturduğunu tespit eder.
2. DTB, gösteri kontrol ajanlarının kimyasal konsantrasyonların tehlikeli du& 776;zeylere ulaşabileceği kapalı mekanlarda ve insanların kimyasal konsantrasyonların yu& 776;ksek du& 776;zeylerde olduğu yerlerden kaçamayacakları durumlarda hiçbir zaman kullanılmamasında ısrar eder.
3. DTB, Devletlerin, gösteri kontrol ajanlarını kötu& 776;ye kullanan, bu ajanları kullanarak insan yaşamını ve gu& 776;venliğini bilerek tehlikeye du& 776;şu& 776;ren kişileri cezalandırmasında ısrarlıdır. Kişilerin ciddi fiziksel zarar görmelerine ya da öu& 776;mlerine yol açan bu tu& 776;r kötu& 776;ye kullanım olayları bağımsız uzmanlar tarafından araştırılmalıdır.
4.
DTB, “Sağlık çalışanlarının şiddet ortamlarında korunmalarına ilişkin WMA Bildirgesi”nde de belirtildiği gibi, sağlık çalışanlarının yaralılara yardım görevlerini yerine getirebilecek şekilde engelsiz çalışabilmelerinin ve korunmalarının sağlanması çağrısında bulunur.
5. DTB, bu tu& 776;r gösteri kontrol ajanlarının kullanılmasının yol açtığı ciddi gu& 776;çlu& 776;kler, sağlık ve yaşam açısından oluşturduğu riskler nedeniyle, Devletlerin hangi koşullarda olursa olsun bunları kullanmaktan kaçınmasını tavsiye eder.
Haziran Direnişi’nden beri ülkemizi biber gazına boğan, başta insan yaşamı olmak üzere tüm canlılar için ciddi bir tehdit olan bu kimyasal silahları orantısız bir güç ile kullanan AKP polisinin, 10 Ekim’de ölen ve yaralanan insanların üzerine biber gazı sıkarak nasıl bir suç işlediği ve bu suçun sorumlularının cezalandırılması gereği bu tutum belgesinde özetleniyor. DTB’nin bizim önerimiz ile onayladığı bu belge, DTB üyesi tüm ülkelerin Tabip Birliklerini bağlamakla birlikte, önümüzdeki günlerde uluslararası hukuk bağlamında Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni de bağlar bir niteliğe kavuşabilecek. Bu belge pek çok insan hakları örgütünün tam kalbinden gündemine girmiş durumda, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde işlenen davalarda referans olabilecek bir niteliğe sahip ve dahası, bunun yıllardır yürüttüğümüz haklı mücadelenin en umut tazeleyen çıktısı olduğu uluslararası kamuoyu tarafından da teslim ediliyor.
İşte böyle beyler; sadece yasta değil, aynı zamanda isyanda oluşumuzun ilk meyveleri geliyor. Dün akşam itibari ile kamuoyunun öğrenmiş olduğu 17 Eylül tarihli istihbarat belgesi de mutfağımıza düştü, onunla ilgili “meyve tabağımızı” da en kısa zamanda üreteceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın.
Kimsenin kuşkusu olmasın; örgütlü suçlarınızı unutmayacağız, unutturmayacağız.
Kimse “acaba” demesin; bilimi ve etik ilkelerimizi ardımıza alarak, ürete ürete yol alacağız.
Kimse unutmasın; yiten canlarımızın davalarını alnımızın her damla terinde, yüreğimizin her çarpıntısında taşıyacağız.
Buradayız. Doğruyuz. Haklıyız.
Kazanacağız!
22. 10. 2015 – İLERİ HABER