ADALET BAKANI SAYIN KENAN İPEK İLE YARGI EMEKÇİLERİNİN SORUNLARINI GÖRÜŞTÜK

237

Genel Başkanımız Fikret ASLAN, Genel örgütlenme ve Eğitim Sekreterimizi Akın ŞİŞMAN ve Toplu Sözleşme ve Hukuk Sekreterimizi Şenol KöKSAL’ın katılımıyla 08. 10. 2015 tarihinde Adalet Bakanı Sayın Kenan İPEK ile görüşme yapılmıştır.
Yapılan görüşmede görevde yükselme sınavı, adliyelerdeki artan iş yükü, eksik personel sorunu, hakim ve savcıların yargı emekçileri üzerindeki baskısı ve artan soruşturmalar, yargı emekçilerine yönelik ayrımcı uygulamalar, yol ücretleri, mübaşir ve zabıt katibi kadrosundakilerin sorunları, fazla mesai uygulaması gibi birçok konu gündeme getirilmiştir.
28 Haziran’da yapılan Adalet Bakanlığı Atama ve Görevde Yükselme Sınavı sonucunda yazılı sınavı kazanan mülakata tabi kadroların mülakat sürecinde ayrımcılık yapılacağına yönelik genel bir kanı oluştuğu, yandaş Büro Memur-Sen’in üye kazanmak için “bize üye olmazsanız kazanamazsınız” şeklinde propaganda yapması, İstanbul Anadolu Adliyesi’nde mülakata girmeye hak kazananlardan Büro Memur-Sen’e üye ve yakın olanların vekaleten görevlendirilmesi gibi etkenler bu kanının doğruluğunu güçlendirdiği ifade edilmiştir. Ayrıca Mülakat uygulamasına yönelik Sendikamız adına dava açıldığı, Adalet Bakanlığı’na mülakatları gerçekleştirecek sınav komisyonunun kamera kaydı yapması talebimizi de içeren bir yazı yazıldığı ve mülakat sürecini takip edeceğimiz ifade edilmiştir.
Adalet Bakanı Sayın Kenan İPEK, Merkez Teşkilatı Şube Müdürlüğü mülakat sınavının 13. 10. 2015 tarihinde yapılacağı, ardından merkez teşkilatı şef atamalarının yapılacağı, diğer müdürlükler ve taşra teşkilatı için sözlü sınav sürecinin planlanması çalışmalarının devam ettiğini ve en kısa sürede ilan edileceğini belirtmiştir. Sınav komisyonlarının objektif davranması konusunda gerekli önlemlerin alınacağı, ayrımcı bir uygulamanın söz konusu olamayacağını ifade etmiştir.
Sendikamızca, geçmiş yıllarda yapılan idari işler müdürlüğü sınavında olduğu gibi sınav süreçlerinin özensiz ve hukuka uygun olarak gerçekleştirilmemesi, sınavı kazanarak uzun sürelerde atandığı kadrolarda görev yapan ancak sınavın iptal edilmesiyle eski görev yerlerine dönmek zorunda kalan yargı emekçilerini mağdur etmektedir. Dolayısıyla sınavların adaletli sonuçlar doğuracak şekilde yapılması ve hukuki olmayan yollara başvurulmaması gerektiği belirtilmiştir.
Sendikamızın şu anda Ankara, İstanbul ve İzmir illeriyle sınırlı olmak üzere ödenen yol ücretlerinin tüm yargı emekçilerine ödenmesi gerektiği talebimiz olumlu bulunarak 29 Büyükşehirde bulunan yargı emekçilerine yol ücreti ödeneceği ifade edilmiştir.
Zabıt Katiplerinin V. H. K. İ. kadrosuna geçirilmesi, Mübaşirlerin Genel İdare Hizmetleri Sınıfına geçirilmesi, zabıt katiplerinin yeşil pasaport alabilmesini sağlanması ve disiplin soruşturması yönünden 2802 Sayılı Yasanın ilgili hükümleri kapsamından çıkarılarak yargı emekçilerinin de 657 Sayılı Yasa kapsamında disiplin soruşturmasına tabi tutulması konularında çalışmaların devam ettiği belirtilmiştir.
Geçtiğimiz yıl çalışanların %10’u ile sınırlı olarak hayata geçirilen ancak yargı emekçilerinin çok büyük bir bölümünün yararlanamadığı, 2016-2017 Toplu Sözleşmesinde %20’ye çıkarılan fazla mesai uygulamasının tüm yargı emekçilerine ödenmesi konusunda Bakanlığın benzer düşündüğü ve bu konudaki çalışmaların devam ettiği belirtilmiştir.
Denetimli Serbestlik Müdürlüklerindeki yargı emekçilerinin sendikal örgütlenme hakkı önündeki engellerin kaldırılması talebimiz olumsuz karşılanmıştır. Denetimli Serbestlik Daire Başkanlığı’nın bir süre sonra Genel Müdürlük olarak yapılanacağını ancak bu süreçte sendikal örgütlenmenin mümkün olacağı ifade edilmiştir. Konuyu yargıya taşıdığımız ve bu konunun takipçisi olacağımız iletilmiştir.
Mağdur Hakları Daire Başkanlığı uygulamasıyla halen Bakanlık personeli olarak çalışan psikolog, sosyolog, sosyal çalışmacı kadrolarının yerel birimlere bağlanarak tüm mahkemelerin işlerini yürütür hale getirilmesinin önemli hak kayıpları yaratacağı, iş yükünü artıracağı dile getirilmiş, Sayın Kenan İPEK bu konuda yapılan çalışmaların önemli olduğu, herhangi bir mağduriyet oluşmayacağını belirtmiştir.
Diğer taraftan görüşmede artan iş yüküne karşın yeteri kadar personel alımı yapılması yerine, hakim ve savcıların yargı emekçileri üzerindeki baskıyı artırarak çözmeye çalışmasının mobbinge neden olduğu yargı emekçilerine yönelik soruşturma sayısının her geçen gün arttığı, adliyelere giriş çıkışlarda yargı emekçilerine ikinci sınıf muamele yapıldığı, Adalet Bakanlığının sosyal tesis, lojman, otopark gibi olanaklarından yargı emekçilerinin yararlanamadığı, hakim ve savcılara yapılan 1. 155 TL’lik düzenlemede olduğu gibi yargı emekçilerinin emeğinin ve fedakarlığının görmezden gelindiği, Adalet Bakanlığı’nda bu ve benzeri adaletsiz uygulamaların kabul edilemeyeceği vurgulanmıştır.