GÜRAY ÖZ: ALGI KILGI İŞLERİ (09. 09. 2015)

189

Algı nedir? Gerçeği değil, onun piyasaya sürülmüş sahtesidir. Yaldızlanmış, yutulması kolay olanıdır. Peki bu piyasa malını çok satmanın geçerli bir kuralı var mı? Serbest piyasacılardan öğrendiğimiz kadarıyla sık sık ambalaj değiştirecek; havaya, suya, kararan bulutlara, açan güneşe, ay mehtabına göre bir kılıf bulacaksın. Temel kural ne? Zinhar ısrarı elden bırakmayacak,
“gerçek de gerçek”diye tutturanları algının zindanına tıkacaksın. Algı budur.

***

Becerebilir, kendimizi algının sihrinden kurtarabilirsek daha açık konuşalım. örneğinBurhan Kuzu
kılığında,
“memleketin
yeniden istikrara kavuşması için
AKP’nin tek başına iktidar olması lazımdı,
olmadı, millet kaosu seçti”
dediler. Bu nedir? Bu gerçeğin algılı bir gerçek olarak sunumudur; birkaç gerçek birden sığıyor bu utanmazlığın içine.
“Demek ki diyorsun
millet AKP’yi istememiş. “
Gerçeğin ta kendisidir. Seçim sonrasında bir de baktık ki, 276’nın altında kalmış AKP’li vekillerin sayısı. Algı bunun neresinde?

***

Algı kaos kısmındadır.
“İşte vermediniz
400’ü, aldınız kaosu”
kısmında. Bunu döne döne söylediğin zaman büyük bir yanlışa imza atmış olan milletimiz nasıl bir hata yaptığını fark edecek,
“ellerim kırılsaydı da kaosu
seçmeseydim”
deyip yeni bir kılgıya dümen çevirecektir. Kuzu’nun ve daha etkili yetkili kişilerin algıdan kılgıya gitme teorisi, pratiği budur. Ama gelin görün ki, daha başka, kendiliğindenci algılar da kuzuların sessizliği içinde piyasada boy gösteriyor; bilerek, bildirerek yaratılan kaosun yönetilebilir bir şey olmadığı ortaya çıkıveriyor.

***

Algı kuvvetli olsun diye masa devirerek başlattıkları işin dozunda kalmayacağını bilemediler. Şiddeti her zaman cebinde taşıyan,
“silahla bugüne kadar epeyce
iş başardık, pazarlığı biz yapıyoruz, şimdi
Meclis’teki postacı HDP mi işi götürecek?”
havasındaki PKK işi kanlı bir şekilde bozdu. Gencecik insanlar şehitler olarak memleketlerine dönmeye başlayınca algının rüyası gerçeğin kâbusuna dönüştü. Hamasetin işe yaramaması, öfkenin teröre ve algı mühendislerine yönelmesi de eksi bir puan olarak AKP hanesine yazılmıştır.

***

Şimdi yapılacak iş insanları susturmak, bir başka algı operasyonuyla durumu mümkün olduğunca düzeltmektir. O da şudur: Bağırıp duran milliyetçi MHP’nin oylarını elinden almak ve dahi HDP’ye oy verecek olanları yıldırıp sindirmek. Birincisi için MHP’den daha cengâver olduğunu gösterecek, vekil gönderip gazete basacak, kitapta yazılı olmayan suçlar icat edecek, davalar açacak,
“durum
budur, kitabına da siz uydurun”
algısına hız vereceksin. Algının öteki ayağı da şöyledir. Adam isterse her gün döne döne şiddete karşı çıksın,
“PKK amasız fakatsız ateşi
kessin, silahlar sussun”
diye bağırsın dursun, sen
“bu Demirtaş neden terörü kınamıyor”
diye yaygara koparacaksın.

***

Yok, artık yeter! Algı mühendislerine dur dememiz gerekiyor bizim. Bize gerekli olan gerçeğin kendisidir. Algıları boşverin; Meclis’e dayanmayan bir hükümet, çalıştırılmayan bir Meclis, hızla tırmanan terör, insanları susturmaktan başka bir şey bilmeyen“fiili iktidar”
var.
Ne yapacağız; susup oturacak mıyız? susmayacaksak konuşmaktan, oturmayacaksak ayağa kalkmaktan başka çare var mı?
09. 09. 2015 – CUMHURİYET