AYRIMCI ÜCRET POLİTİKALARINDAN VAZGEÇİLSİN!

267

Bugün, ülke genelinde yapılan basın toplantıları ile, AKP’nin kamuda ayrımcı politikaları protesto edilmiş, son olarak Bakanlar Kurulu Kararı ile 1 Temmuz’dan geçerli olarak planlanan Türk
Silahlı Kuvvetleri Personeline yapılacak %5’lik zammın, genelde kamu emekçileri özel de ise askeri işyerlerinde çalışan sivil kamu emekçileri arasında ayrımcılık yarattığına dikkat çekilmiş ve sendikamızın görüşleri kamuoyuyla paylaşılmıştır.
Basın toplantısında okunan metin aşağıdadır.


Bakanlar Kurulu Kararıyla 1 Temmuz 2015 tarihinden geçerli olmak üzere Türk Silahlı Kuvvetleri Personeline (Subay, Astsubay, Uzman çavuş) ortalama %5 zam yapılacağı basın kanalıyla ilan edilmiş durumdadır. Buna göre yan ödemeye yansıyacak olan iyileştirme tüm rütbeli personeli kapsayacak, Subay, Astsubay, Uzman çavuşlara 119 TL ile 644 TL arasında değişen tutarlarda zam yapılacaktır.
Bakanlar Kurulu Kararıyla askeri personele yapılan zam, daha önce hakim ve savcılara yapılan zamda olduğu gibi Toplu Sözleşme düzeneğini bir kez daha delmiş, Toplu Sözleşmenin AKP Hükümeti açısından formaliteden ibaret olduğunu ortaya koymuştur. AKP Hükümetinin Toplu Sözleşmenin altını boşaltan keyfi yaklaşımları karşısında yetkili konfederasyon yandaş Memur-Sen ise kılını kıpırdatmamaktadır.
2013 yılında çalışma Bakanı ile yandaş Memur-Sen arasında imzalanan 2014-2015 satış sözleşmesine göre kamu emekçileri 123 TL zam almış,
enflasyon farkından yararlanamamış, 2015 yılında ise %3+3 zamma reva görülmüştür. Ocak/2015’te %3 zam alan kamu emekçileri Temmuz/2015’te de %3 zam ile birlikte enflasyon farkı alacaktır. 2014 yılında açıkça gasp edilen enflasyondan kaynaklanan fark, her zamanki gibi istatistik oyunlarıyla en aza indirilmeye çalışılacak.
Bu tablo kamu emekçileri yoksulluk sınırının yarısı kadar ücret alırken, ikinci vergi dilimine geçiş nedeniyle kayıplar yaşarken, neredeyse tüm kamu hizmetlerine para ödemek zorundayken, kredi kartı ve tüketici kredileriyle boğuşurken gerçekleşmiştir. Yandaş sendika ise kamu emekçilerinin yoksullaştırılmasına payanda olmuştur.
Diğer taraftan askeri personelle aynı koşullarda hizmet üreten ve idari açıdan askeri kanunlara tabi olan sivil kamu emekçileri yapılan zam kapsamı dışında tutulmuştur. Adalet Bakanlığında yargı emekçilerine yapılan haksızlık bu kez askeri işyerlerindeki sivil kamu emekçilerine yapılmaktadır.
Askeri işyerlerindeki sivil kamu emekçileri, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 232 ve 233. Maddeleri gereğince Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanun ve Yönetmeliğine tabi olarak çalıştırılmaktadır. çalışma koşulları askeri kanun ve yönetmeliklere göre belirlenen sivil kamu emekçilerinin mali hakları ise 657 Sayılı Yasa kapsamında değerlendirilmektedir.
Bu durumda askeri işyerlerinde askeri personelle aynı koşullarda, benzer işleri yapan sivil kamu emekçileri askeri personelin yıpranma tazminatı, risk tazminatı, arazi tazminatı, asayiş tazminatı ve benzeri tazminatlarından sivil kamu emekçileri yararlanamamaktadır. Sosyal tesislerin kullanımında, lojman tahsisinde, yemek yardımında askeri personel ile sivil kamu emekçileri arasında eşitsiz yaklaşımlar bulunmaktadır.
İdari açıdan askeri personelle eşdeğer tutularak ağır koşullarda çalışan sivil kamu emekçileri mali ve özlük hakları konusunda ikinci sınıf muameleye tabi tutulmaktadırlar. Bakanlar Kurulu kararıyla askeri personele yapılan %5’lik zam bu durumu açıkça ortaya koymaktadır. Bu ayrımcı uygulamalardan vazgeçilerek sivil kamu emekçilerinin sorunlarının çözüme kavuşturulması kaçınılmazdır.
Büro Emekçileri Sendikası olarak AKP Hükümetini bu ayrımcı, keyfi yaklaşımlara son vermeye askeri işyerlerindeki sivil kamu emekçilerinin de yapılacak artıştan yararlanmasını sağlayacak bir düzenleme yapmaya çağırıyoruz.


MERKEZ YÖNETİM KURULU