MUSTAFA YALÇINER: SAVAŞ ÜZERİNE SAVAŞ (18. 05. 2015)

199

Hükümet tam bir savaş hükümeti.
CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin “2 gün içinde Suriye’ye savaş açılacak. Doğru değilse yalanlayın” demişti manşetlerden. Ağız ucuyla yalanlanmıştı.
Oysa yazılan iddianamelerde “devlet sırrı” denilen dinlemelerinde Hakan Fidan neler dememişti. Yollayacaktı birkaç kişi. . Attıracaktı birkaç füze. . Olup bitecekti.
İlle öyle olacak değil. önce bir Suriye uçağı düşürülmüştü. Şimdi helikopteri düşürüldü. Ve İdlib yöresindeki çatışmalara Türkiye doğrudan müdahil oluyor. Topçu ve roket atışlarıyla. Türkiye-Suriye sınırı bölgesi fiilen “tampon” ya da “uçuşa yasak bölge” yapılmış görünüyor. Amerikalılarla Antalya’da konuşuluyor. Koordinasyon sağlanamıyor, karşılıklı açıklamalar öyle. Sonuçları ne olacak, Amerikalılar “yiyecekler mi” ayrı sorun; ama Camp David’e ABD’ye gitmeyip veliahtlarını gönderen Suudi Kralıyla birlikte farklı bir iş kotarılıyor. Sadece MİT değil TSK da Suriye içinde örtülü örtüsüz kuvvetleriyle. . Fetih Ordusuysa atakta. En temel gücü Nusra çetesi. Ve Müslüman Kardeş çeteleri. Bir de Ahrarı Şam. Biri “kardeş”, diğer ikisi Kaideci. Esadı mı devirecek “koalisyon” IŞİD’e mi karşı –Amerikalılarla anlaşmazlık burada çıkıyor. Ve IŞİD de ilerliyor: Ramadi merkezi de düşürüyor. Bir Kobâne’yi düşürememişti.
Bir savaş bu. Suriye’ye girildi girilecek! Bu savaşın kaderini, sonucu babında değil, ama şimdilik açılıp açılmayacağını, Tayyip Beyin eline ulaşan anketler belirleyecek. Gerçi yandaş değil, ama alın Gezici’nin son anketini, AKP %38! HDP de kritik bir puanda, ama barajın üstünde: %10. 5. Doğruysa savaş çıkıyor demektir!
Seçim bir başka savaş ve dolaysız biçimde Suriye’yle olası savaşla kopmazca bağlı. Zaten Tayyip Bey ve sair AKP yöneticileri seçim sürecini tam bir savaş düzeninde yürütüyorlar. Samsun örneğin, durum tehlikede olmalı ki, önce Davut Bey gitti miting yaptı, sonra Tayyip Bey gidip yapacak! Açıktan AKP “neferi”, tabii ki komutanı olarak çalışıyor! Kimseden, hukuk kurumlarından yani, ses seda çıkmıyor.
Bir başkası, Suudilerle anlaşınca dolaylı olarak anlaşmış olmak gereken Mısır’la savaş! Mursi idama mahkum ediliyor; Tayyip Bey “Bu işe şekil verecek olan, inanın bu millet. Türkiye, Türk milleti. Onun için 7 Haziran çok önemli” diye kükrüyor. Türkiye’de bir tek Türk milleti var ya! Bu da bir başka savaşın belirtisi: Kürt Savaşı! Anlaşılıyor ki, hem Kürde hem Mısır’a daldı dalacak AKP!
Ve bir “savaş” daha. . Henüz güç birikiyor ve sınanıyor. Savaş, Bursa’da patladı… Başında, “faiz tartışmaları” yapan, ama neoliberalizmden, taşeron çalıştırmadan örneğin, örneğin düşük asgari ücret ve emeklilere üç kuruştan taviz vermeyen Tayyip Bey’in olduğu AKP. . Aralarından asıl olarak “milletin anasına” küfreden yandaşlarını bağrına bassa bile, tekmil büyük burjuvaziyi buradan etrafında tutuyor ve işçiye yaşamı haram ediyor. Sonunda sabır taşı olsa çatlar misali, metal işçileri katlanılmaz çalışma ve yaşam koşullarına başkaldırıyorlar. Başı Renault işçileri çekiyor. TOFAŞ’tan hemen destek geliyor ya da TOFAŞ’la Renault eylemde birleşiyorlar. Üç talep can yakıcı; Bosch’a uyumlu yeni sözleşme. . İşten atma olmayacak. . Ve patron sendikayla değil işçilerin kendi seçtiği temsilcilerle masaya oturacak. Haydi bakalım. . Savaşsa savaş! Henüz güçler eşit değil, evet, dengesizlik büyük. Ama bir, arkada henüz harekete geçmeyen koca bir ordu duruyor: İşçi sınıfı ordusu. Ve iki, bugünün bilinç ve örgüt yetersizliği ne patronu ne patron sendikalarını sevindirmesin. Dost düşman görecektir ki, bir kez harekete geçen işçi sınıfı kendisini yenilemeyi başaracaktır. Başlangıçta Papaz Gapon’un bile arkasından yürüyen Rus işçisi yaptığı büyük devrimle kanıtlamıştır bunu. Ve “savaş”ların “anası” bu olacaktır!
18. 05. 2015 – EVRENSEL