İHSAN ÇARALAN: FAİLİ MEÇHULLER’DEN MİT-TIR’LARINA (12. 04. 2015)

221

margin-:8. 35pt;MİT’in Eski Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür,”Faili meçhul cinayetler” davasında konuştu: “MGK karar veriyordu. MİT öldürüyordu!”margin-:8. 35pt;
Davada; Mehmet Ağar, İbrahim Şahin, Korkut Eken, Ayhan çarkın… gibi, ’90’lı yıllarda faili meçhul cinayetlerle bağlantılı olarak adı geçen 19 tanınmış zat yargılanıyor. Eymür, cinayetlerde görev alan kişilerin adlarını da veriyor: Haluk Kırcı, Sedat Peker, Abdullah çakar, Sami Hoştan, Mehmet Gözen, Ziya Bandırmalı… Ki, bunlara Mehmet Ağar, “tosuncuklarım” dermiş!margin-:8. 35pt;
Ne bu gün bu cinayetlerle bağlantılı olarak yargılan 19 kişi ne de onların tetikçiliğini yapanların adları kamuoyumuz için yabancı. çünkü daha o kabus gülerinde (yıllarında) bu cinayetlere karar verenlerin ve tetikçilerin adları konuşuluyordu, ciddi suçlamalar yapılıyordu, ama savcılar, bu suç duyurularını umursamıyor, duymazdan geliyordu.
Bugün yeni olan, bu isimlerin MİT’in üst düzey bir yetkilisi, MİT Kontrterör Dairesi Eski Başkanı Mehmet Eymür tarafından, mahkeme huzurunda dile getirilmesidir. Dahası Eymür’ün söyledikleriyle ilgili belgelerin MİT’in arşivlerinde olduğuna dair iddiası ve elbette bu cinayetlerin MGK tarafından konuşulup listelenip MİT’e havale edildiğinin, Eymür tarafından hiçbir tereddüde yer vermeyecek bir açıklıkla söylenmiş olması da yeni ve çok önemli bir gelişmedir. margin-:8. 35pt;
Evet, Mehmet Ağar mahkemeye gelmiyor, mahkeme Tansu çiller’in mahkemeye çağrılmamasında da ısrarlı görünüyor. Ancak yine de görüyoruz ki, kontrgerilla, öyle devletten bağımsız, kimi “kafası kırıklar”ın faaliyeti değil. Tersine kontrgerilla, tam da “Kotrgerilla Talimatnamesi”nde belirtildiği gibi devletin en üst makamlarında görev alanlardan muhtarlara, sade vatandaşlara
kadar uzanan bir “derin devlet örgütlenmesi”dir!
Ve MİT dün öyleydi de bugün farklı mı; bugün artık yasalar içinde bir çizgiye çekilmiş midir?margin-:8. 35pt;
Bunun böyle olmadığını, “MİT TIR’ları davası”nda yine yetkili kişilerin mahkeme huzurundaki itiraflarında görüyoruz. Nitekim bir buçuk yıldan beri bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın takipçiliğinde süren çeşitli operasyonlarla ite kaka mahkeme huzuruna getirilen “MİT TIR’ları davası”nda tutuklanan subaylardan olayda sorumlu komutan olan yüzbaşı, TIR’ları aramak istediklerinde oradaki MİT görevlisinin kendisine; “TIR’lar ağzına kadar ağır silah ve mühimmatla yüklü. Eğer kapaklar açılırsa, Hükümet düşer, dünya ayağa kalkar” dediğini söylüyor. çünkü TIR’lardaki yük, resmiyette iddia edildiği gibi ne “insani yardım malzemesi”, ne de Suriye’deki Türkmenlere giden yardımdı! Tersine bu yükün Suriye’deki iç savaşın devamını sağlamak üzere oradaki “muhalif” İslamcı terör örgütlerine gittiği iddia edilmektedir. Bunu o gün kamuoyu da biliyordu, bütün dünya da. Dahası Türkiye bu konuda suçlanıyordu. margin-:8. 35pt;
Elbette burada bugün konuyu önemli kılan, bu gerçeklerin devletin yetkilisi bir subay tarafından mahkeme huzurunda dile getirilmesidir. margin-:8. 35pt;
Yani dün MGK’de hazırlandığı söylenen listelerdeki Kürt iş adamlarının infazını gerçekleştirdiği iddia edilen MİT, bugün Hükümetin (Büyük olasılıkla MGK’de de tartışılıp onaylanan) örtülü operasyonlarının bir aleti olarak, derin devlet görevlerini yerine getirmek için yasa dışı işler yapmaya devam etmektedir. margin-:8. 35pt;
Son birkaç günde ortaya çıkan gerçekler bile, geçen çeyrek yüzyıl içinde ne MİT’in ne de ona görev verenlerin çok değişmediğini göstermektedir. Azmettirenlerin de tetikçilerin de sadece adları değişmiştir. Nitekim Eymür, “Devletin her işi yasalar çerçevesinde yürümemektedir. Onu için MİT kirli bir takım adamlarla çalışmaktadır” diyerek gerçeğin bir boyutunu daha dile getirmiştir. margin-:8. 35pt;
Yukarıda sözü edilen iki olay etrafında ortaya çıkan gerçekler göstermektedir ki; “kontrgerilla”, “MİT”, “derin devlet” ne denirse densin bunların eylemlerinin tümü, yasal olarak faaliyet sürdüren Hükümetle, onun icraatlarıyla sıkı sıkıya bağlantılıdır. Bu yüzden de “faili meçhul cinayetler” davası Tansu çiller, o günlerin MGK üyelerini de kapsayacak biçimde genişletilip adil bir yargılama yapılmadan adaletin yerini bulacağı bir yargılama olanaksız olacaktır. Tıpkı MİT TIR’larının içinde ne olduğu kimin, hangi makamların kararıyla bu TIR’ların yola çıkarıldığı, yükün kimlere teslim edildiğinin açığa çıkarılmadan adil bir yargılamadan söz edilemeyeceği gibi. margin-:8. 35pt;
Son bir kaç günün ortaya çıkardığı gerçek budur. Hem de mahkeme huzurunda ve devletin sorumluluk verdiği kişiler tarafından söylenenler bunu göstermiştir.
12. 04. 2015 – EVRENSEL