NİLGÜN CERRAHOĞLU: AKP’DEKİ YANGIN’ (29. 03. 2015)

220

Economist‘in son sayısı, “Bülent Arınç‘ın, daha önce hiçbir AKP yetkilisinin yapmadığı şekilde açıkça, Türkiye’nin otokratik Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan‘ı eleştirdiğini” yazıyor. “Economist” bu eleştirilerin, üstüne basa basa “kamuoyu önünde ilk kez yapılmasına” dikkat çekiyor.
İngiliz yayın organı bu yüzden başlığa “AKP Vitrininde çatlaklar” sözlerini yerleştirmiş.
AKP’den yağ halkaları gibi yayılan “gerginliğin” yankısı, Türkiye sınırlarını aşmış durumda.
Gün geçmiyor ki “iç çekirdekten” yeni bir “çatlak ses” yükselmesin.
En son
Hüseyin çelik
konuştu.
CNNTürk’te bir programda “Gömleğin üst düğmesini yanlış iliklerseniz, aşağı kadar yanlış gider” dedi. RTE’nin çözüm sürecine ilişkin sözlerini eleştirerek “İtifaiyeci, mesleğinin önemini göstermek için yangın çıkarmaz” diye ekledi. Dolaylı yoldan AKP’de bir yangının başlatıldığını belirtmiş oldu.
Erdoğan’ın mutlak otoritesi altında birbirlerine on üç yıldır kenetlenmiş kişilerin, eteklerindeki taşları dökmesine tanık oluyoruz.
Ortaya dökülenler bu dönem zarfında biriken “zehir”in gücü hakkında fikir veriyor.
Gökçek-Arınç arasında nehir gibi akan “zehir”in örneğin hangi kertede ölümcül olduğunu gördük birlikte.
‘Kral çıplak’ alarmı
Bu, birilerinin çıkıp ilk kez “Kral çıplak!” dediği bir dönemeç…
Andersen‘ın “İmparatorun yeni giysileri” masalını bilirsiniz.
Masaldaki narsisist imparatora, dolandırıcılar “mucize kumaştan yaptıkları giysiyi aptalların asla göremeyeceklerini” söylemiş…
İmparator da “Kim aptal, kim akıllı böylece ayırt ederim!” diye düşünmüş ama kendisi de tuzağa düşmüş.
Sözde giysi yapıldığında -“aptal” görünmemek için!- güya üstüne geçirmeye razı olmuş ve sokağa çıplak çıkmış…
Herkes, “aptal” diye damgalanmamak adına sıraya girip kralın giysisine iltifat etmiş.
Ta ki bir çocuk “Kral çıplak!” diyene kadar.
O ana dek “Ne şahane kılık!” diyenler, çocuğun sözlerini tekrarlamaya başlamışlar “Ama doğru söylüyor!” demişler; “Kral gerçekten çıplak!”
Kralın büyüsü yok olmuş!
Yandaş yazarlar bile “büyü bozuldu” diyorlar ya…
Büyü böyle bozuluyor.
Herkesin gözü kapalı “Haşmetmeap!” diyerek yağ çektiği yerde; birinin “Ama kral çıplak!” demesi yetiyor. Karizma çizildiğinde hiçbir şey eskisi gibi olmuyor.
çöküşün başlangıcı
“Kral çıplak” ayarını Türkiye’de ilk Arınç verdi. Cinin şişeye girmesi artık zor.
Bu hikâyenin İtalya versiyonunu bundan birkaç yıl önce izledim.
İtalya’nın “Sultan” sıfatlı güçlü başbakanı
Berlusconi‘ye en yakın iktidar arkadaşı, bir günden diğerine bayrak açtı.
Meclis Başkanı
Fini, kritik bir toplantıda kalkıp Berlusconi’nin “iktidar yöntemleri” ve “siyasetini” eleştirdi.
Lider iradesi dışında yaprak kıpırdamadığı yerde yakın “ortaktan” gelen açık eleştiri, çöküşün başlangıcı oldu.
Fini’nin “kral çıplak fişeğini” ateşlemesinin ardından, yandaşların “İtalya’nın sultanı”nın etrafından çekilmesine tanık olduk.
Berlusconi’nin “gerçeklerle” temasını kesen “şatafatlı iktidarı”, aniden patolojik ve patetik bir hal aldı.
Sağın lideri için “hikmetinden sual olunmaz” yazıları yazan kalemler, Başbakan’a “bunak” dokundurması yapmaya başladılar. . .
Kamuoyunun dalga boyu değişti. Berlusconi “kriz ve dış konjonktürün” de etkisiyle bir yılda gitti. İtalya’da bir dönem kapandı.
öyle ki bugün “Berlusconi yıllarını” düşünmek, başka bir çağı düşünmek gibi.
Her şey bir ortağın eleştirisiyle başlamıştı…
29. 03. 2015 CUMHURİYET