Adına ‘İç Güvenlik Paketi’ denen, fakat en başından beri ‘İç Şiddeti Körükleme Paketi’ olacağı anlaşılan kanun tasarısının ilk 10 maddesi, 21 Şubat gecesi
‘ın deyimiyle TBMM’nin hükmi şahsiyetini yok sayarak “Fiili olarak anayasayı ilga etmiş”tir.
Bunun Türkçesi, darbe değil de nedir?
AKP korosu yine “milletin iradesi” diye savunmaya geçecek. Zira Meclis’teki sayısal çoğunluğa sahip olmak, tüm hakların ve hukukun ayaklar altına alınması için yeterli görülüyor!
AKP seçmenini de vuracak
Gezi’de espriyle söylenen “Ay resmen devrim!” cümlesi, 21’i 22 Şubat gecesine bağlayan gecenin sonunda “Ay resmen darbe”ye dönüştü.
Ne yazık ki bu sefer ne gönderme, ne de espri yapacak halimiz var.
Koşar adım felakete gidiyoruz. Pek konuşulmuyor ama “paket” sadece AKP muhaliflerini hedef almayacak.
AKP seçmeni, kendisinin de bu tasarıdan olumsuz etkileneceğini çünkü toplumdaki huzursuzluğun, bunca baskının, özgürlüklerin elinden alınmasının eninde sonunda kendilerini de vuracağını bilmeli. . .
Polisin halihazırda sahip olduğu orantısız güç hakkı, şimdi resmen “istediğini vur, ara, tutukla” yetkisine dönüştürülüyor.
Sadece hükümeti protesto eylemleri değil, hayvan haklarından iş güvenliğine, her eylem polisin keyfi müdahalesine açık olacak. Hak ihlallerini sorgulamak eskisinden de
güç olacak.
AKP seçmeni bunlardan hiçbiriyle ilgilenmese bile, “yandan izleyen vatandaş” olarak bile başına gelebileceklerin farkında olmalı.
Kim vurduya giden, yaka paça hapse tıkılanlara bakıp “