NURAY SANCAR: GEÇEN YILIN BİR PARÇASI OLDUĞUNUZ İÇİN’ (31. 12. 2014)

262

Yılın son günü yazmak zor.
İnsan ister istemez geçen yıla ait bazı fotoğrafları karıştırıyor. Bunların çoğu iç açıcı değil, dolayısıyla önümüzdeki yıla dair iyi şeyler müjdelemiyor. “Berbat bir yıldı; müsebbibi olduğunuz için lanet ediyoruz” yazılabilir altına.
Bazıları ise dişle tırnakla kazanılmış küçük ama insanlık için büyük başarıların kareleri; “Umutlu bir yıldı, bir parçası olduğunuz için teşekkürler” diyebiliriz orada yer alanlara.
Kestiği kafalardan, akıttığı kandan, yaktığı canlardan ve yıktığı evlerden dolayı, Ortadoğu’nun en zayıf halkasında doğup gelişip büyüyen cinayet örgütü IŞİD’e…
Bu suç şebekesi çete semirip serpilirken ‘acaba benim işimi nasıl kolaylaştırır’ diye hesap üstüne hesap yapan; olan biteni seyrederken zerre kadar vicdanı sızlamayan emperyalist devletlere…
Suriye’nin kapılarını açar da Şam’a kadar uzanan yolu düzler diye provokasyon üstüne provokasyon kollayan; adı TIR’la silah taşımacılığına karışmış Hükümete…
Yap işlet devretçiliğin hazin sonucu olarak Soma’da, Ermenek’te canlarını yerin yedi kat altında kaybeden madencilerin, inşaat rantının asansörlerinde yere çakılan işçilerin, iş kazalarında ölen diğerlerinin cansız bedenlerinin önünde “direnmek haramdır, önleminizi alın dua edin” mealinde fetvalar çıkaran din simsarlarına…
Daha fazla kâr elde etmek için yüzlerce ailenin ocağını küle çeviren rantiye ve ihale burjuvazisine…
Geçen yıl bir parçası, değil, önemli bir parçası oldukları felaketler için izninizle lanet ediyoruz sadece. Bu, çıkarları bir biçimde birbirine değen, ne kadar çok can yanarsa o kadar güçlenen kesimler 2014’ü ülkede ve bölgede unutulmayacak bir yıl yaptılar. Sağ olsunlar!
Ama işleri hiç de kolay değildi;
Yıl boyu grev alanlarında sendikalaşmak için, işten atılmalara dur demek, ensesine vurulunca ekmeğini verenlerden olmamak için direnen işçilere…
Toprakları istila edilince, çoluk çocuk, kadın erkek siper başına koşan ve yüzyılın ilk büyük direnişini gösteren Kobani halkına…
Kobani halkının savunduğu değerleri kendi değeri, direnişini kendi direnişi bilerek sınır boylarında nöbet tutmaya koşan yürekli insanlara…
Şengalli, Suriyeli ve Rojavalı yoksul sığınmacıları yaşatmak için didinen, memleketin her yerinden yardım toplayan, kamplarda çalışan, hasta bakan, okul açanlara;
6-7 Ekim’de hayatına kaybedenlere…
İş cinayetinin ardından Soma’ya koşan veya bulunduğu her yerde “artık yeter” diyenlere;
Parasız, bilimsel, laik eğitim ve diğer hakları için yıl boyunca mücadele eden gençlere;
En çok aşağılandıkları böyle bir dönemde işsizliğe, hakarete, açlığa, kürtaj yasağına, hayatlarına yönelik her türlü müdahaleye karşı direnerek bir kahkahanın hatırını savunan kadınlara…
İktidarın Gezi Direnişi’nde darbe yapmaya çalışmakla suçladığı Taksim Dayanışması’nın yürekli üyelerine, çarşı grubuna, kalemini satmadıkları için açığa alınanlara…
Sonraki yıllarda ezilenler kazansın diye 2014ü iğneyle kuyu kazmaya çalışarak geçiren; örgütleyen, öğreten, öğrenen ve direnen “sınıf” çalışkanlarına…
Bu berbat yılın iyi bir parçası oldukları için teşekkürler. Onlar olmasaydı 2015’e kutlu ve anlamlı bir bakiye kalmayacaktı.
Onlar olmasaydı dünyayı Ortaçağ’ına geri döndürmeye çalışanlar bu kadar zorlanmayacaktı.
Onlar olmasaydı makûs talihin yenilebileceğine dair inanç bu topraklarda yeşeremeyecekti.
İyi ki varlar…
İyi yıllar.

style=margin-:7. 5pt;31. 12. 2014 – EVRENSEL