ÇİĞDEM TOKER: DERSİMLİLER HAKLI ÇIKTI (24. 11. 2014)

195

TUNCELİ
– Bir tane bile mi? Taleplerin biri bile hayata geçmedi. Başbakan
Ahmet Davutoğlu‘nun büyük beklentiler yaratarak geldiği Dersim’de Dersimlilerin bile kaçıncısı olduğunu hatırlayamadığı Alevi açılımı yine boş çıktı. Ama Dersimli haklı çıktı.

Düş kırıklığı demek bu yüzden doğru değil. Yine de düş kuran olmasa bile Cemevi Başkanı
Ali Ekber Yurt‘un, Davutoğlu’nun yüzüne karşı ilettiği 12 talepten hiç değilse birkaçının hayata geçirilmesi bu kadar zor olmamalıydı.

Basına kapalı yapılan Cemevi ziyareti sokaklardaki OHAL görüntüsüyle tezat oluşturacak biçimde son derece yumuşak bir ortamda geçmişti. Davutoğlu, Cemevi Başkanı Ali Ekber Yurt’un 12 maddeden oluşan talepler listesini, eşi
Sare Davutoğlu, İçişleri Bakanı
Efkan Ala, Kalkınma Bakanı
Cevdet Yılmaz
ve milletvekilleriyle
Hz. Ali
resminin önünde oturarak ilgiyle dinlemişti.

Yanısıra, Alevi Bektaşi Platformu Sözcüsü
Mustafa Karabil
adlı gencin son derece cesur ifadelerle dolu kısa hitabetini de.
Yurt’un
“Bürokraside bir Alevi müsteşar,
bir Alevi bakan bile yok”
diyerek önceliği “eşit yurttaşlık” konusuna vererek Davutoğlu’na aktardığı fakat biri için bile
“söz”çıkmayan talepler listesi şöyleydi:

1. Eşit yurttaşlık, ötekileştirmeye son verilmesi.
2. Cemevlerinin yasal statüye kavuşturulması ve diğer ibadethanelerin yararlandığı tüm haklardan yararlanması.
3. Sivil demokratik bir anayasa istemi.
4. özerk bir Diyanet oluşturulması.
5. Zorunlu din derslerinin zorunlu olmaktan çıkarılması.
6. Alevi dergâh ve türbelerinin Alevilere devredilmesi.
7. Alevi okullarının açılması ve Alevi akademilerinin kurulması.
8. 80 darbesinden sonra hız verilen Alevi köylerine cami yapılması ve imam atamalarının durdurulması.
9. Asimilasyon politikalarına son verilmesi.
10. Alevilerin kutsal saydığı mekânlara saygı gösterilmesi, bu bağlamda baraj, taşocağı, yol gibi kamu hizmetlerinin yapımında bu yerlerin hasar görmemesi için gerekli hasssiyetin gösterilmesi.
11. Aşure gününün resmi tatil ilan edilmesi.
12. 500 yıldır süren kırgınlıkların giderilmesi. Bu anlamda gerek
Yavuz Sultan Selim, gerekse
Şah İsmail Hatayi, Türk İslam tarihinin iki önemli şahsiyetidir. Eğer İstanbul’a yapılacak yeni köprünün adı Yavuz Sultan Selim olacaksa, Boğaz Köprüsü’nün adı da Şah İsmail Hatayi Köprüsü olarak değiştirilmeli ve böylece bu anlamsız kırgınlık giderilmelidir.
İnancımız pazarlık malzemesi olamaz

Cemevi Başkanı Yurt’un, kendi konuşmasının ardından söz verdiği Alevi Bektaşi Platformu’ndan bir gencin hitabetinin ise Davutoğlu’nu etkilediğini gözledim. Adı belirtilmemesine rağmen Başbakan’ın özellikle adını öğrenmek istediği Mustafa Karabil adlı Dersimli genç, sözüne
“Şu anda kaçıncısı olduğunu
sayamadığımız bir Alevi açılımı için
Dersim’de bulunuyorsunuz”
diye başlayıp şu mesajları verdi:

“Bizleri üzen bu açılımın yine hayalkırıklığıyla
sonuçlanmasını istemiyoruz. STK’lerin uzlaştığı
maddelerin biz de gençler olarak arkasındayız.
Bilmenizi isteriz ki bu maddeler, bizim
inancımızın pazarlık malzemesi olamaz.
Bizim istediğimiz bastırılmak değil, samimiyetle
gelen kardeşlik dostluk ve sevgidir. İşte
bu hedefe ulaşırsak, asıl Alevi açılımını yapmış
olacağız.

Tarihimiz boyunca
hiçbir zaman
kendi bencil
çıkarlarımız doğrultusunda
hareketetmedik. Bizim
için Maraş, Sivas,
Dersim katliamları
ne kadar önemli
ve üzücüyse Roboski,
Soma veErmenek’te yaşanan
olaylar da o
derece üzücüdür. Anlatmak istediğimiz, inancımızın getirdiği ezilenin
ve haklının yanında olma zorunluluğu hep
içimizde bulunmaktadır. Bunun getirdiği hissiyatla
iletişime geçmeniz, hem sizin hem de bizim
için ilerici bir adım olacaktır.

Şu anda bulunduğumuz coğrafya olan Dersimhakkında birkaç şey söylemek isterim. Bizim
inancımızda doğa, çok ama çok önemlibir yere sahiptir. Dersim’de Munzur’a duyulan
sevgi ve saygıdan bunu açıkça görebilirsiniz.
Bu yörede HES projeleri ve altın arama girişimleriyle
doğaya zarar verilmektedir. Bu tür
girişimlerde yetkililerden beklentimiz halkın isteklerine
kulak vermenizdir. Ancak o zaman
Dersim için önemli bir adım atmış olursunuz. “
‘Hak Lokması yedi’ alkışlandı

Davutoğlu cemevindeki sunuşun ardından Dersim’de “kıymetli misafirlere sunulan” hak lokmasından yedi. Muharrem ayının başında Hacıbektaş’a gidip şimdi de buraya gelmekten mutlu olduğunu söyledi.
“Allah ikrarınızı
kabul etsin. Hak Muhammet Ali yolundan bizi
ayırmasın”
diyerek dedelerden, Cemevi’nde töreni izleyen diğer Dersimlilerden alkış aldı.
Ama işte bu kadar. Bir açılım öyküsü daha, ama bu kez öncekilere kıyasla çok daha inciterek sona erdi. Geriye altı ayrı şehirden daha otobüsler dolusu getirilmiş ve kentin sokaklarına sabah saatlerinden itibaren yığılan binlerce polisin yarattığı OHAL tablosu, halkın üzüntüsü, öfkesi, kırgınlığı, incinmişliği, BDP binasına, yanındaki dershanede üniversiteye hazırlanan gençlere sıkılan gaz bombasının hatıraları kaldı.
24. 11. 2014 – CUMHURİYET