BÜLENT FALAKAOĞLU: ÇARK SIFIRLANDIKÇA SIKINTISI ARTAN KİM’ (20. 10. 2014)

210

Geçtiğimiz haftanın ekonomi olaylarını alt alta yazarsak net bir fotoğraf görürüz. Mahkemenin verdiği yolsuzluk kararından başlayalım.
Mahkeme ‘yolsuzluk yok’ demedi.
Sadece sanıklar aleyhindeki deliller ‘hukuki değil’ dedi.
Hukuki yolla edilmemiş olsa dahi. . . Bir mahkemenin, “bu iddialar nedir? neyin nesidir?” deyip olayın üzerine gitmesi, belge takip etmesi gerekmez mi?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı takip etmedi. 17 Aralık yolsuzluk soruşturmasında aralarında Rıza Sarraf ve bakan çocuklarının da bulunduğu 53 kişi hakkında takipsizlik kararı verdi.
İran, Rıza Sarraf’ın ortağının peşinde ama Cumhuriyet Mahkemesi değil.
Ama bilelim ki birilerinin ödemediği bedel, bu ülkede birilerine bedel ödetiyor.
Kurulan rant ve yolsuzluk çarkı böyle döndükçe, sıvasız evlerin içindeki yaşam daha da zorlaşıyor. Emeği ile geçinenlerin soluğu biraz daha kesiliyor.
Daha 20 gün olmadı. Meclis Başkanı Cemil çiçek demişti ki. . .
Türkiye’nin Dünya Saydamlık örgütü’nün ülke sıralamasında 52. sırada bulunması kanıma dokunuyor.
önümüzde 51 tane ülke var. Niye biz şeffaf, açık, dürüst yönetim noktasında falanca filanca ülkeden geriyiz, niye biz ilk 10’a giremiyoruz.
Efendim niye yüzde altı, yüzde yedi büyümüyoruz? Büyümek istiyorsak tasarruf yapacağız, kaynakları verimli kullanacağız, haksız, hukuksuz, kanunsuz; yolsuzluk yapmayacağız. Adam gibi devlet yöneteceğiz, adam gibi bir toplum olacağız.
Evet Cemil çiçek’in bedelinin ne olacağı yönündeki tespitlerine itiraz edebiliriz. Ama çark böyle döndükçe bir bedel ödeneceği uyarısını görmezden gelemeyiz!
ödenecek bedelin neler olduğuna geçen haftaki ekonomi haberleri üzerinden bakalım.

VATANDAŞI OY PARTİLERE DAĞITörneğin geçen hafta 2015 bütçe tasarısı açıklandı. Bütçeden vatandaşa kötü haber var.
Nasıl olmasın. Hükümete para lazım. Hükümetin bütçe gelirlerinin artması lazım.
Hükümet de topladığı vergileri önümüzdeki yıl arttırmayı hedefliyor. Hem de çift haneli (yüzde 10 ve üzeri) bir şekilde. . .
Bu orandaki bir vergi artışının çoğunu, Türkiye ekonomisinin en fazla yüzde 4 büyümesinin beklendiği koşullarda, elbet de orta ve alt gelir gurubundakiler ödeyecek.
Aynı iktidar, partilere ise oldukça bonkör davranacak.
önümüzdeki yıl seçim yılı olduğu için partilerin hazineden aldıkları para üç kat artacak. 2015 ocak ayında AKP’ye yaklaşık 305 milyonluk hazine yardımı yapılacak.
CHP’ye 158, MHP’ye ise 79 milyon. . .
Bu rakamların belli olduğu gün, ING Bank’ın Türkiye Tasarruf Eğilimleri Araştırması diyordu ki. . . ‘Son aylarda tasarruf oranları geriledi’.
Elbet de işsizlik oranının çift haneye dayandığı. . . Ekonominin çarkların yavaşladığı, vatandaşın giderek yoksullaştığı bir ortamda tasarruf edilememesi kimseyi şaşırtmıyordur her halde?
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, “Tasarruf oranlarını arttırmalıyız” diye bas bas bağırıyor ama nafile!
Vatandaşın cebinde para yok. Borçla yaşıyor. Hazine ise milyonlarca lirayı partilere aktarıyor. Partiler vatandaşın gözlerini boyasın diye.

HER YERDE BEDEL!Türkiye’nin bölgesinde uyguladığı savaş politikasının bedelini de bu ülke vatandaşı ödüyor. Geçen hafta açıklanan eylül ayı bütçe rakamları bunun en açık göstergesi.
Bütçe ilk 8 ayda 2. 7 milyar lira açık vermişti. Eylülde ise 9. 2 milyar. . .
Açık toplamda 12 milyar liraya dayandı.
Açığın büyümesindeki en önemli etken savaş!
Türkiye bölgedeki savaşları körükledikçe mülteci sayısı artıyor. Mülteci sayısı artıkça maliyet kabarıyor. Maliyet kabardıkça bütçedeki delik büyüyor.
Sınıra hendek kaz, askeri harcamaları arttır. . . Ne olacak ki?
Nasılsa vatandaşın el atılacak bir cebi var.
Devam edin efendiler şimdilik hayat size güzel!DüŞMAN BELLİ DEĞİL Mİ?Geçen haftaki önemli ekonomik verilerden biri de açıklanan işsizlik oranıydı.
İşsizlik oranı yüzde 10’a, işsiz sayısı 3 milyona dayanmış.
Bu resmi işsizlere. . . İşe başlamaya hazır olduğu halde, umudu olmadığı için ya da başka bir sebeple son 4 haftadır iş aramadığı için işsiz sayılmayanları eklediğinizde. . . İşsizlik oranı yüzde 20’ye dayanıyor.
İşsiz sayısı da 5,5 milyona. . .
Türkiye son bir yılda 1 milyon kişiye iş vermiş ama iş talep eden 1,5 milyon kişi olduğu için işsizlik artmış.
Peki Türkiye’de yüzde 3 gibi düşük bir büyüme hızında 1 milyon kişiye nerede iş bulmuş?
Sanayide değil elbet de. . . Üç kuruşluk niteliksiz işlerde tabi ki. . .
İşsizlik verilerinde dikkat çeken
noktalardan biri de kayıt dışındaki artış. Kaçak çalışan Suriyelilerin etkisiyle, hem işsizliğin hem de kayıt dışının arttığı ve daha da artacağı iddia ediliyor.
Suriyelilere düşman olacak değiliz.
Bakınız. . . Hazır giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Hikmet Tanrıverdi geçen hafta ne beyanat vermiş: Düz işçiye maliyet nedeniyle asgari ücretin üstünde maaş veremiyoruz. Daha önce Bangladeş’ten işçi getirme planı vardı. Suriyelilerden sonra onlara da sıra gelecek. “
İşsiz sayısının 5 milyonu aştığı bir ülkede Tanrıverdi diyor ki. . . “Suriyeli yetmeyecek sırada Bangladeşli var. “
Düşman işte bu düzen değil mi? Suriyeli işçiler de bu düşmana karşı ortak mücadele yürütülecek müttefik. . .
20. 10. 2014 – EVRENSEL