CAN DÜNDAR: SİZ, ESKİ TÜRKİYE’SİNİZ! (28. 08. 2014)

196

Yok canım, ne yenisi; biz tanıyoruz bu rejimi:
Bildiğin padişahlık!
Hünkâr gelir, kullarının hayır duasını alır, Sadrazam’ı tayin eder, sarayına döner.
Memleket, asırlık turunu tamamlayıp başladığı yere,
“Eski Türkiye”ye döndü dün…
Sultan, tahta çıkacak bugün…

***

“Eski Türkiye”yi eleştirirken
“Devlet, kıyafetinden
müziğine, tek tip millet yaratmaya çalıştı”
dedi
Şef
Karşısında tek tip kıyafetle oturan millet çılgınca alkışladı.
“Hiçbir kadim kültürü ötekileştirmeyeceğiz”
dedi yeni Başbakan kürsüde;
“Bana affedersiniz Ermeni
diyorlar; Kemal Bey de Alevi”
diyen Cumhurbaşkanı, onu somurtarak dinledi.
Davutoğlu,
“Yetim hakkına uzanacak eli, kardeşimizin
olsa kırarız”
derken de salondaki hırsız kardeşlerle çıplak yetimler gülümsedi.
“Yeni Türkiye”, o kardeşlerin taltif edileceği değil, hesap vereceği divan olacaktır.

***

Lidere tapınma âdetinin, başkanı güneşe benzeten methiyelerin, şefe adanmış şarkıların bittiği, huzurda el pençe divan duran yağcıların yerini, sorgulayan, eleştiren ehil kadroların aldığı diyardır
“Yeni Türkiye”; oysa eskisi vardı dünkü kongrede…
“Tek adam, tek aday”
despotizmi değil, yarışan adayların tartıştığı bir çoğulcu demokrasidir özlediğimiz
“Yeni Türkiye”;
“Kendimi Başkan seçtim, hadi
bana oy verin”
despotizmi değil…
“Yeni Türkiye”, ötekileştirmeyen, dışlamayan, düşmanlaştırmayan bir kardeşlik meclisidir;
Erdoğan‘ın ima ettiği gibi,
“Biz çok dışlandık, sıra
sizde”
tahterevallisi değil.
Polis devleti, cadı avı ülkesi hiç değil.

***

“Yeni Türkiye”de vesayet rejimi sona erecektir. 11 yıldır yaşanan, asker vesayetinden polisinkine geçiştir.
“Onların dipçiği yerine bizim cop”
tercihidir.
“Yeni Türkiye”,
devlet eliyle rant yaratma politikasının mezarı olacaktır;
“Biraz da bizim oğlan
sıfırlasın, yandaşlar nemalansın”
açgözlülüğü, tipik
“Eski Türkiye”dir.
Kadınların tamamen özgürlüğe kavuştuğu çağdır
“Yeni Türkiye”;
“örtülülere açılırken, yüksek sesle
gülenlere kapanan bir kamusal alan”
değil…
“Eski Türkiye”
kadını ayrı plaja tıkar, evde korumaya alır;
“Yeni Türkiye”, kadını değil, tecavüzcüyü cezalandırır.

***

“Yeni Türkiye”
gerçekten kurulduğunda, medyanın dilindeki mühür çözülecek, yargıya bağımsızlığı, üniversiteye özerkliği iade edilecek, Parlamento, Şef’in emriyle inip kalkan eller meclisi olmaktan kurtulacaktır.
Bugünkü
“Eski Türkiye”de, tıpkı 12 Eylül’de, 28 Şubat’ta olduğu gibi, iktidar azgınlaşmasının bütün frenleri, medya, yargı, yasama, üniversite teslim alınmış, Sultan’a yamanmıştır.
“İdam insanlık suçudur”
diyebilmektir
“Yeni Türkiye”;
“Ben olsam asardım”dediğinle müzakereye oturmak, eski Türkiye’den tanıdığımız bir dalaveredir.
Düne kadar
“Hocam”
diye baş tacı ettiğini dümen bozulunca hain ilan etmenin,”Kardeşim”
diye kucakladığını yandaşa sövdürmenin, bunun partide yarattığı homurtuyu daha çok alkışla örtbas etmenin,
“sıfırlayın”
talimatını hamasetle gizlemenin adı
“Yeni Türkiye”
olabilir mi?
Bildiğimiz
“eski Türkiye”
dümenleri işte…

***

örnekleri uzatmayalım.
Türkiye değişmedi, rant el değiştirdi.
11 yılda eski yiyicilerin yerine yenileri geldi.
Ve zirveye yerleşti.
Yine de umutsuz olmayın:
Zirve, bir tırmanışın sonu olduğu kadar, inişin de başladığı yerdir. Bugün, o yerdeyiz.
“Yeni Türkiye”, o inişin nihayetinde, eskisinin harabesi üzerinde kurulacaktır.

28. 08. 2014 – CUMHURİYET