3. KÖPRÜ CİNAYETİ 3 İŞÇİ KARDEŞİMİZİN YAŞAMINI ALDI

280


Beykoz’da 3. Boğaz Köprüsü’nün çavuşbaşı Viyadüğü inşaatında beton dökme çalışmaları sırasında meydana gelen göçükte 3 işçi yaşamını kaybetti.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu olarak başta kazada yaşamlarını yitiren işçi kardeşlerimiz Lütfi Bulut, Yaşar Bulut ve Kahraman Baltaoğlu’nun ailesine ve yakınlarına başsağlığı diliyoruz.
İnsana, doğaya, kente, yaşama dönük
sürdürülen saldırıların bir parçası olarak, AKP’nin kentsel hakları yok ederek tüm tepkilere rağmen çalışmalarına ısrarla devam ettiği, 3. Boğaz Köprüsü bu kez 3 işçinin mezarı oldu. Yapımına yaklaşık 4. 5 milyar lira’yı gözlerini kırpmadan harcayanların, söz konusu işçiler olduğunda inşaat alanında en basit güvenlik önlemlerini bile almamaları, Lütfi Bulut, Yaşar Bulut ve Kahraman Baltaoğlu işçi kardeşlerimizin ölümlerine neden oldu.
çocuklarımızın, gençlerimizin, emekçi kardeşlerimizin ölümlerinin sıradanlaştırılmaya çalışıldığı bir dönemden geçiyoruz. Emeğin, insan hayatının önemsizleştirildiği; daha fazla kar ve rant uğruna, arsız bir güç uğruna yaşamların, yaşama hakkının değersizleştirildiği günleri yaşıyoruz.
Onların çocukları kazansın, onların cebi dolsun, biraz daha koltuklarında oturabilsinler diye daha
kaçımızın ölmesi gerekecek?
Türkiye’de her ay en az 150 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybediyor.
Sadece 2014’ün ilk üç ayında 276 işçi hayatını kaybetti. Geçen yılda toplamda 1235 iş cinayetini yaşadık. Bunlardan 294’ü inşaat sektöründe işlendi. İş cinayetlerinin taşeron çalışmanın en yaygın olduğu inşaat sektöründe yoğunlaşması tesadüf değil, yaşamı güvencesizleştirilirken hayatı değersiz hale getiren bu düzenin açık bir sonucudur.
Bu düzen, Lütfi Bulut, Yaşar Bulut ve Kahraman Baltaoğlu’nu ölüme iten düzendir. Bu düzen, madende, inşaatta, HES projelerinde göz göre göre yaşama veda eden işçilerin ardından “güzel öldüler” diyen anlayışın düzenidir.
Bu anlayış bugün saldırganlaşarak devam etmektedir. Ve yine her zaman olduğu gibi AKP ve yandaş medyası iş cinayetlerinin üzerini
“iş kazasıydı”, “düştüler”
ifadeleri ile örtmek istemektedirler. çok açıktır ki yine cinayetin failleri korunmakta, asıl sorumlular ise hesap vermekten kaçmaktadır.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu olarak 1 Mayıs’a yaklaştığımız şu günlerde tüm emekçileri, işçileri, havasına, suyuna, yaşanabilir bir kent hakkına sahip çıkan tüm yurttaşlarımızı bu cinayetlere karşı hesap sormaya alanlara çağırıyoruz.