Ankara 1 ve 2 Nolu Şubelerimiz, 17. 03. 2014 Pazartesi gecesi Ankara Cumhuriyet Vergi Dairesi’nde kendisini asarak intihar eden Murat önder ve 19. 03. 2014 çarşamba günü Kars TÜİK Bölge Müdürlüğü’nde yedi kamu emekçisinin öldüğü olaylarla ilgili olarak ortak bir basın bildirisi yayınladı:
17. 03. 2014 tarihinde Ankara Vergi Dairesi Başkanlığına bağlı Cumhuriyet Vergi Dairesi Müdürlüğü çalışanlarımızdan Murat öNDER Vergi Dairesinin kalorifer dairesinde kendini asmak suretiyle intihar etmiştir.
Bir insanın kendi hayatına son vermesi,
kişinin psikolojik bunalıma girmesiyle geçiştirilecek bir durum değildir.
Genelde Kamu çalışanlarının özelde Maliye çalışanlarının 2014 yılının mart ayına girerken aylık ortalama hak kayıpları 800. 00TL’yi aşmaktadır. Bu durum çalışanlarımızda mutsuzluklar,
aile de şiddetli geçimsizlik ve iş yerlerinde değişik ücret politikalarından kaynaklı iş barışının bozulmasına sebep olmaktadır.
Maliye Bakanlığı, sadece kendi personelinin gittiği Kurum tabipliklerindeki hasta grafiğine baktığında psikolojik travma nedeniyle gelen hastaların arttığını ve genelde hastanelerin psikiyatri bölümlerine başvuruların ve tedavi gören hasta sayısındaki artışların kaygı verici boyutları ulaştığı sağlık örgütleri tarafından açıklandığını görecektir.
Daha dün Kars ilimizde TÜİK Emekçisi bir kişinin kendisi ile birlikte 7 kamu emekçisini öldürmesini sadece ve sadece bir cinnet olayı olarak açıklamak da abesle iştigaldir.
Bu olaylar arka planı araştırılmadan bir adli vaka olarak kabul edip kapatılabilir.
Ancak Murat öNDER ve Kars’ta yaşanan bu olay adli bir vaka olmayıp toplumun ve çalışan kamu emekçilerinin içinde bulundukları geçim sıkıntısından ve baskılardan kaynaklı olduğu açıkça ortadadır.
AKP’nin 12 yıllık iktidarının sonuna bakıldığında, topladığımız vergilerin büyük bir bölümünün ve fazla mesai adı altında ödenen paraların kamu çalışanlarına verilmeyip basında ve kamuoyunda iddia edildiği üzere Başbakan ve Bakan oğullarının villalarında, yatak odalarındaki kasalarında ve ayakkabı kutularından çıktığı görülmüştür.
Bu olaylar çalışanlarımızda ve toplumun hemen hemen her kesiminde kırılmalara sebep olmuştur.
AKP iktidarı ve yandaş sendikası Memur-Sen toplu sözleşme döneminde Kamu Emekçilerine %2
%3 zam mı reva görürken kamu emekçilerinin hakkı olan paraları kendilerine oğullarına ve yandaşlarına milyon dolarlar olarak aktardıkları ortaya çıkmıştır. Tüm kamuoyunun gözü önünde yaşanan bu olaylar, toplumumuzda ve çalışanlarımızda aşılamayan psikolojik tahribatlara yol açtığı kabul edilmelidir.
Biz BüRO EMEKçİLERİ SENDİKASI (BES) olarak, üyemiz olsun olmasın yaşanan bu olaylar karşısın da sözümüzü esirgemeyeceğimizi, çalışanlarımızın ve halkımızın yaşam standartlarının artırılması için,
Yolsuzluk ve soygun düzenine son verilmesini,
Yağmacılara ve yandaşlara değil halka bütçe ayrılmasını,
Hiç kimsenin dininden dilinden ve kimliğinden dolayı ötekileştirilmemesini,
Yargının ve hukukun herkese eşit ve adil olarak sağlanması için mücadeleye devam edeceğimizi
tüm kamuoyu ile paylaşıyoruz.
Saygılarımızla,