MUSTAFA İHTİYAROĞLU’NU ÖLÜMÜNÜN 7. YILINDA ÖZLEMLE ANIYORUZ!

230


Tüm Maliye Sen’den BES’e 1990’lı yıllarla başlayan sendikal hak ve özgürlük mücadelemizde her daim önderlik eden arkadaşımız Mustafa İHTİYAROĞLU’nun bugün ölümünün 7. yılı.
Sevenleri ve mücadele arkadaşları Samsun’daki mezarı başında kendisini yalnız bırakmadı.
Kendisini saygıyla ve özlemle anıyoruz.




Mücadele arkadaşı Metin Erol, Mustafa İHTİYAROĞLU’nu anlatıyor:
…Gerçekten de 1990’lı yıllar, KçSP ve KçSKK döneminde Tüm Maliye Sen’in salonlardan alanlara çıktığı yıllardı. Vergi ödeme günü alınan sevklerle, maliye çalışanlarını Ruh ve Sinir Hastanesine toplayanlardan da biriydi, sokağa çıkartanlardan da.
Uzun sürmez; Tüm Maliye Sen’in mücadelesi yönetenlerin de dikkatini çekmiştir. çok geçmeden mücadelenin önderleri kent dışına sürülürler. O da sürgünler listesindedir. Mahkeme kararı ile geri dönerler, ancak, onları ikinci bir sürgün beklemektedir. Bu defa ‘fazla oldukları’ gerekçesiyle ilçelere sürülürler. Ona düşen de Salıpazarı ilçesi idi. Ne hikmetse ‘fazlalık’ olanlar mücadelenin önderleriydi. Yine mahkemeler. . . Yine geri dönüşler. . .
Ankara mitingine katıldıkları, ‘izinsiz kent dışına çıktıkları’ gerekçesiyle aldıkları disiplin cezası nedeniyle tazminatları kesilenlerden biri de odur. Tazminatları kesilen arkadaşlarının ücretlerinin sendikaca karşılanmasını sağlar. Ancak, kendisi için bunu sorun etmez.

Baskı, gözaltı, sürgün, ceza. . . Hiçbir şey onu mücadeleden yıldıramaz. Sendikayı evi gibi bilir. İşyerinde de sevilen bir insan olur. ‘İşini bilen bir memur’ değil; örgütlü bir toplumu yeğleyen, kul olmayı reddeden onurlu bir kamu emekçisidir.

KESK ve BES süreçlerinde de kamu emekçilerinin önder isimlerindendir. KESK dönem sözcülüğünü yürüttüğü dönemde basın bildirilerini okurken elleri titrer ama onurunu titretmez. Kararlıdır. Dik durmasını bilir. Yönetenlere karşı da, KESK Şubeler Platformunda da kararlılığını hep sürdürür.

Siyaseten farklı yerlerde durmasına karşın ilişkisini ‘öteki’lerle hiç bozmaz. Sıradanlığın dışına çıkar. Yaşamı boyunca küçük hesapları dünyasından çıkarmasını öncelikli sayar. Onu farklı kılan en önemli özelliği bu olur.

Mustafa için elbette söylenecek daha çok şey vardır. Ama onun ölümü ile birlikte ‘yabancılaşmayı” da sorgulamak gerek. Bu da başlı başına bir yazının konusudur.

Sendikal hak ve özgürlükler mücadelesinde yirmi yılı aşkın zamandır birlikte olduğum Mustafa bu yazıya sığmaz. Onu dost meclislerinde anacağız artık. . . …