Yolsuzluk ve rüşvet operasyonun ardından… Başbakan her konuşmasında soruyor.
Yolsuzluk yapan bu kadar duble yol yapabilir mi’
Ekonomiyi büyütebilir mi’
Bu kadar yeni kamu binası dikebilir mi’
Şunu yapabilir mi, bunu yapabilir mi’
Evet, döndürdüğünüz ekonomik çarkınız bunların tümünü yapabilir!
Yaparken de yolsuzluk ve geleceğe kriz biriktirir.
Halk Bankası müdürünün evinden çıkan 4.5 milyon dolar için… AKP’li Vekil Hüseyin Bürge… “O para bize aitti. Bize bağış için ona verilmişti. Vakfın parasıdır ve derhal tarafımıza iade edilmelidir” diyebildiğine göre…
Sanırım yüzsüzlük de biriktirir o çarkınız!
2003 yılından beri 8 bin liranın üzerindeki tahsilat ve ödemelerin bankalar aracılığıyla yapılması zorunlu değil mi’
Yapmayana usulsüzlük cezası yok mu’
Bir banka genel müdürü yasalara çalım atıyor, bir vekil de çıkıp bunu açık açık savunuyor. Ne âlâ! Bağış dedin mi iş bitsin…
Bu ‘bağışlar’ hangi kişi, kurum ve şirketlerden alınmıştır’
Alınan ‘bu bağışların’, bağış makbuzları vb. belgelerleri var mıdır’
Makbuzları olsa bile, bağış yapan kişilerin ödedikleri vergi rakamı nedir’
Milyon dolarlık bağış yapabilen bu kişiler gelirlerini dürüstçe beyan etmişler midir’
ÇARK BÜYÜKTÜR
Sadece valizlerde, ayakkabı kutularında değil paralar!
Uçakla da geldi. Bazen külçe altın olarak bazen nakit olarak…
Altınlara kılıf hazır: İran’dan ambargo nedeniyle gizlice aldığımız gazın parasını gizlice külçe altınla ödüyoruz.
İş bununla sınırlı değil!
Külçe altından vergi kaldırılırken… Pırlantada KDV sıfırlanırken… Yastık altındaki birikimleri ekonomiye kazandırmak gibi masum bir gerekçe ile altın mevduatı uygulamasına geçilirken…
İşin içinde bir bit yeniği olduğu anlaşılmıştı.
Altın mevduatı birden patladı.
Nasıl patlamasın ki’ Bu iş kara paracılara yol olmuştu.
Bankalara getirilen altının miktarı ne olursa olsun, nereden buldun sorusu sorulmuyordu. Bu ülkenin bankaları AKP’nin uygulamalarıyla kara paraları, kirli milyarları yıkama makinesine dönüştürüldü.
İşte bu sistem sayesinde Türkiye’nin bilançosunda net hata noksan kaleminde sürekli kaynağı belli olmayan milyarlar gözüküyordu.
Dış kaynağa muhtaç, cari açığı yüksek Türkiye ekonomisinde AKP’ye bu kirli çark ilaç gibi geliyordu.SADECE ŞAHISLARIN DEĞİL!
“Ulvi amaçlar”, ‘ülke menfaati’ için yapılan bu yasa dışı işlemler… Bu ülkede ‘ülke menfaati’ için çalışan kişi ve kurumlara dağıtılır.
Zaten biliyoruz ki bu büyüklükteki ‘yasa dışı paralar’ kişisel çabalara değil büyük bir organizasyona ihtiyaç duyar.
O organizasyonu sağlayanlar da o miktardaki paranın tümünü o şahsa bırakmaz. Ne Zarrab’a ne banka müdürüne…
İşte bu yüzdendir Başbakanın bu işin çantacılarından olan Reza Zarrab’a… “Bu ülkeye katkısı olan hayır işlerine giren birisi’ sözleriyle arka çıkması.
Halk Bankası müdürü için, “Dürüst adamdır, güvenirim” denilmesi…
Lakin bu çark içinde yediğiniz hurmalar gelir sizi tırmalar usta.
Tırmalıyor da!
Kara para ile mücadele etmeyen…
Kamu bankaları şeffaf olmayan, yargıya müdahale eden Türkiye… Uluslararası alanda hızla ‘kara listeye’ alınmaya doğru gidiyor.
Alınırsa Türkiye’deki bankalarına uluslararası blokaj gelebilir. İşte o zaman AKP’nin ekonomisini oturttuğu iki ayaktan (ucuz emek, dış sermaye) biri (dış sermaye) çöker.
]ÂLÂSINI YAPAR USTA!
Başbakan soruyor ya. “Bu kadar yol yapan, ekonomiyi büyüten yolsuzluk yapar mı'” diye…
Âlâsını yapar usta!
Bir kez daha vurgulayalım! Milyon dolarla ifade edilen ‘yasa dışı paralar’ kişisel çabalara değil büyük bir organizasyona ihtiyaç duyar.
O organizasyonu sağlayanlar da o miktardaki paranın tümünü o şahsa bırakmaz. Rantı paylaşır.
Sonra paralel hesaplar oluşturulur. Ulvi amaçlar için değil siyasi amaçlar için.”İhaleyi almanız için şu vakfa 2 milyon dolar bağışlayınız!” diyen bir çarktan söz ediyoruz. Ağaoğlu’nun belediye meclisinin onay vermediği inşaatına, büyük patronun yol vermesi, kara kaşı, kara gözü için değil ya! Bugün değilse bir gün karşılığı alınır nasılsa…
Ama bu çark bizi vuruyor. Geleceğimizi vuruyor.
İşte kurduğunuz bu rant ekonomisini besleyebilmek için çok övündüğünüz projeleriniz var. 3’üncü havalimanı, 3’üncü köprü, kanal projeleri…
Bu projeler ülke ekonomisini büyütmekten çok, borçlandıran, ülke emekçilerinin ürettiği birikimi heba eden projeler.
Borçlandırarak ülke ekonomisini dışa daha bağımlı hale getiren projeler. Zira her biri dışarıdan kredi alınarak yapılacak olan projeler.
En önemlisi de doğayı, suları, havayı kirleterek geleceğimizi çalan projeler.
Her şey rant çarkınız dönsün diye! [kck]div align=’center'[kck]hr align=’center’ noshade=’noshade’ size=’2′ ‘100%”>
]FATURA HEP BİZE BE USTA!
Dolar faizi yükseliyor. Niye’
Bankalarınız, şirketleriniz dışarıya borçlu. Döviz istiyor ama arz talebi karşılayamadığı için döviz fiyatı artıyor. Faizler de dolaylı olarak yükseliyor.
Bugüne kadar cari açığı umursamayıp, el parasıyla ekonomiyi büyütmeye çalıştınız. Şimdi işler terse döndü.
Faiz lobisine, dış güçlere, Hükümetin ve ülkenin başarısını hazmedemeyenlerin oyununa” bağlanacak bir durum yok ortada.
Üstelik faizlerin yükselmesi bu ülkeye yüz milyarca dolar veren her yabancı kuruluşun zarar yazması anlamına gelir.
Döviz fiyatındaki yükselmeden sadece ve sadece bütün varlığını dövize bağlayan, başkaca TL cinsinden hiçbir varlığı olmayanlar yararlanır.
Vatandaşa ise bu artışın faturası büyük olur. Dövizdeki artış benzine, ulaşıma, elektriğe, doğalgaza zam demek çünkü!
Otomobilde ve konutta zam boy gösterecek yakında. İşsizlik de…
Kurduğun ekonomik çarkın faturası hep bize be usta!
‘30.12.2013 – EVRENSEL