HİKMET ÇETİNKAYA: DİNLEME, İZLEME, İNLEME… (25.12.2013)

262

Fişleme, dişleme…
İzleme… Yasal ya da yasadışı dinleme… Bugüne dek neler yaşadık, neler gördük! Darbelerde… Post modern, most modern! Sabaha karşı ev basmalar, alıp götürmeler… Bir de görüntüler! Siyasal dalavereler, gazetecilere tehditler! Yıldırma yöntemleri! Medya patronlarına baskınlar, işten attırmalar. Bakıyorum yine medya suçlu! Başbakan esip gürlüyor, cemaate vuruyor, oradan atlayıp hainlere, devlet içindedevlet olanlara… Hainler, çeteler… Hayda! 28 Şubat bu anlatılanların yanında cüce kalır cüce! Düzmece kanıtları, CD’leri, siyasetçilerin gizli çekim özel yaşamlarını AKPdöneminde görmedik mi’

‘center’***
‘center’
Şimdi polise ve yargıya çete diyenler, daha dün hep birlikte yapmadılar mı milletin gözleri önünde bu operasyonları! Bavulcu, Özel Yetkili Savcı’ya düzmece-bozmaca dosyaları götürürken sizler çocuklar gibi şen değil miydiniz’ Şimdi çeteler-meteler, düzmece belgeler diyorsunuz! Fişleyenler, izleyenler, dinleyenler birbirlerine aynı tuzağı kurarken devlet seyretmiş. Dosyalar paketlenmiş, CD’ler hazırlanmış, bu kez Bavulcu ve takımı çete oluvermiş. Poliste kota, yargıda kota… Yahu yeni değil… 1980 sonrası başlamış, 90‘larda ivme kazanmış, 2002′den 2013′e kadar kota tıka basa doldurulmuş… Ben mi verdim o kotayı, kara gözlüm, ben mi’ Sen verdin! Muhalifleri fişlerken… Ergenekon, Balyoz, KCK, Odatv, Devrimci Karargâh, Şike davalarında insanları,ÇHD’de avukatları toplayıp gözaltına alırken… Bak dün Silivri’de davaları vardı 9 tutuklu 22 sanıklı ÇHD üyesi avukatların… Unutma!

‘center’***
‘center’
Bir yanda iktidar medyası… Karşısında cemaate verildiği öne sürülen devletin en duyarlı birimlerine yerleştirilmiş kadrosu… Askeri vesayete karşı verilen mücadele! El ele kol kola… Haydi gidelim birlikte karakola! Denize, karaya, havaya… Dosyalar hazır, paketler de… İşlem tamam! Darbeye suçüstü! İyi de darbeyi Deniz ve Hava Kuvvetleri mi yapacaktı’.. Bir de Jandarma… Yani üç kuvvet komutanı mı yapacaktı’ Diyeceğim şu… Dönemin Genelkurmay Başkanı dışarıda, Kara Kuvvetleri Komutanı dışarıda… Yahu e-muhtırayı veren Genelkurmay Başkanı zaten dışarıda… O denizciler, gencecik subaylar mı yapacaktı darbeyi, yoksa Teğmen Çelebi mi’ Yapılmamış bir darbe… Ağır cezalar… Hani bilinen bir şey de anımsatayım, dedim… Anımsatmasına anımsatayım elbet… Bu arada 7 Şubat’taki MİT krizine benzer bir kriz önceki gün yaşandı. Savcılık, İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet Arıbaş‘ı “şüpheli sıfatıyla”ifadeye çağırmış ama yeni Emniyet Müdürü göndermemiş. Bilenler için değil, bilmeyenler için yazıyorum… İranlı Sarraf var ya, 29 yaşında milyar dolarla oynayan… Mali Şube ekipleri Sarraf’ı izlerken onları da İstihbarat Şubesi izliyormuş… Fotoğrafları gazetelerde çıktı.

‘center’***
‘center’
Bakıyorum rüşvet ve yolsuzluk savları, tutuklamalar falan unutuldu, gündemeFethullah Gülen‘in “bedduası” gelip oturuverdi. Başbakan, Pakistan’da konuştu: “Kime beddua ettiysen sıkıysa açıkla!” Şimdi herkes “bedduayı” konuşuyor… Başta Diyanet İşleri Başkanlığı olmak üzere açıklama üstüne açıklama… Ve dün Sabah’ın manşeti: “Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan Gülen’e ağır eleştiri: Düşmanlara bile beddua edilmez!” Neyse, dün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de konuştu… “Yolsuzluk varsa üstü kapanamaz. Herkesin rahat olması gerekir…” Biz de onu söylüyoruz… Malı götürenler var mı yok mu’ Daha önceki davalarda savcıları öven, onları kahraman olarak gören, Gezi Direnişi’nde polisleri sarıp sarmalayan Başbakan şimdi öfkeli…

‘center’***
‘center’
Millet bunu görüyor… Polis, polisi izliyor… Bu ne demek’ Devlet içinde devlet… İyi de kim yaptı bunu’ Bırakın izlemeyi, inlemeyi, dinlemeyi… Rüşvet ve yolsuzluk var mı yok mu’

25.12.2013 – CUMHURİYET