SERKAN ÖNGEL: ASGARİ ÜCRETLİ OLMAYANLAR KOMİSYONU (11.12.2013)

217

Asgari ücret tespit komisyonu toplantılarının ilki geçtiğimiz hafta cuma günü yapıldı. Türkiye genelinde taban ücretin (yani en düşük ücretin) belirlendiği bu toplantılar her yılın aralık ayında geçekleştiriliyor.

Ücretlilerin önemli bir kısmının yaşam koşullarını doğrudan ilgilendiren bir toplantı bu. Dolayısıyla toplantıdan çıkan sonuçlar “çalışan yoksulluğu” açısından kritik bir öneme sahip. Türkiye’de işçi statüsünde ücretli olarak çalışanların yaklaşık yarısı ya asgari ücretli ya da primi asgari ücret üzerinden gösteriliyor. Beş milyonu aşkın asgari ücretlinin varlığından bahsetmek mümkün.

Peki milyonların boğazından geçecek lokmanın miktarını belirleyen bu komisyonda kimler var’ Bir spor karşılaşması olarak ele alırsak, sahada iki takım var. İşçi kesimi ile işveren kesimi. İşçi kesimini en büyük işçi konfederasyonu olarak Türk-İş temsil ediyor. Sahaya Türk-İş forması ile 5 oyuncu çıkıyor. İşveren kesimi adına da TİSK sahada 5 kişi ile yerini alıyor. Beklenen, adil bir müsabaka olması. Ancak ortada süreci yönlendirecek bir hakem falan yok. Herkes hakemi beklerken o da ne, birden sahaya üçüncü bir takım daha çıkıyor. Hükümet temsilcileri. Onlar da 5 kişi ile sahanın ortasında yerini alıyor.

En çok işçi istihdam eden işveren olarak devlet adına hükümet temsilcileri ister istemez patronlar ile son derece yakın. Zaten sahaya çıkarken skorboard’u da yanlarında getiriyorlar. Maçın sonucu öncesinden belli gibi. Hükümet kendi programına hedef olarak koymuş zaten %3+%3.

HÜKÜMET İLE İŞVEREN YEK VÜCUT

Maç başlıyor. Hükümet kanadı ile patronlar yek vücut. Maç tek kale oynanıyor. İşçi kesiminin defanstan kalkıp karşı tarafın yarı sahasına bile geçmesi mümkün değil. Önce hükümet kanadını geçmek lazım. Sonuçta bu oyunun adaleti yok. Belki bir, iki puan, o da dışarıdan gelen baskıyla zam oranı oynuyor. Ama yüzde 1 zam ancak 8 liraya denk geliyor. Hepsi bu. Sonuçta bir bakıyorsunuz 15 oyuncu da kucaklaşmış ortak tutum alıyor, bir bakıyorsunuz işçi kanadı bir parça ayrıksı itiraz ediyor.

Sahada ne olduğunu ise asgari ücretlinin görmesine, bilmesine imkân yok. Çünkü saha izleyicilere kapalı. Oyuncular arasında bir tane bile asgari ücretlinin olmaması da ayrı bir mevzu. Asgari Ücret Tespit Komisyonu aynı zamanda “asgari ücretli olmayanlar komisyonu”.

Hesap ortada: Milli gelir hesaplarına göre 2012 yılında kişi başına ortalama aylık tüketim miktarı 1096 TL. 4 kişilik bir aile için bu miktar 4 bin 382 TL’yi geçiyor. Asgari ücretlinin ise aylık geliri 1000 TL’yi bulmuyor.

Asgari ücretlinin “Bütün değerleri yaratan benim, peki bu milli gelirde benim payım nerede”diye sorması gerekmiyor mu’ Ne yazık ki, asgari ücretli komisyondan çıkacak haberi bir umutla bekliyor. Ama sadece bekliyor ve düşünüyor: “Seçim geliyor, iki ekmek daha fazla eve götürür müyüz dersin!”

11.12.2013 – BİRGÜN