KESK’li kadınlar olarak, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma günü kapsamında gerçekleştirdiğimiz eylem ve etkinliklerle, Gezi’de açığa çıkan direnme kararlılığı ve dayanışmayı sembolize eden kırmızılı giysilerimizle işyerlerinde ve sokaklarda, 25 Kasım 1960’ta Dominik Cumhuriyeti’nde katledilen Mirabel kardeşlere selam ederek kadına yönelik şiddetin her türlü biçimine karşı sesimizi yükselttik; “Şiddete Diren Kadın” dedik. Kadınları ikincilleştiren sistemle, eril tahakkümü yeniden üreten tüm uygulama ve politikalarla hesaplaşmayı sürdürme kararlılığında olduğumuzu dile getirdik.
KESK’li kadınlar olarak kadına yönelik şiddetin sadece erkeğin kadına uyguladığı şiddetle sınırlı olmadığını, kadına yönelik şiddetin tüm biçilmelerinin ortadan kalkmasının siyasi ve tarihsel bağlamı da hesaba katan bir mücadeleyle mümkün olacağını vurguladık. Bu yüzden eylem ve etkinliklerimizde, toplumsal barışa olan ihtiyaç ve inancımız, demokratik ve eşitlikçi bir toplumda yaşama isteğimiz, insana yaraşır iş olanaklarının herkese sağlanması talebimiz, örgütlü mücadele konusundaki ısrarımız, diğerlerinin yanında ifade, örgütlenme, gösteri hak ve özgürlüklerini kazanma konusundaki kararlığımız hep ön planda oldu.
Bir hafta süren eylem ve etkinliklerimizle, ilgili mevzuatta düzenlemeler yapılmasına rağmen süren kadın cinayetlerine, taciz ve tecavüz vakalarına ve kadına yönelik şiddet davalarında yargının aldığı erkekten yana kararlara, yetkili ağızlardan yapılan ve kadını hiçe sayan ve şiddeti olağanlaştıran açıklamalara, tutuklama ve gözaltılarla kadın örgütlülüğünün önüne geçmeye çalışılmasına, kadın istihdamı konusunda yapılan kozmetik düzenlemelerle sadece kadın istihdamına ilişkin rakamları yüksek göstermeyi hedefleyen ancak süregelen cinsiyetçi iş bölümünü pekiştirerek, kadın emeğinin ucuz iş gücü kaynağı olarak piyasaya sürülmesini sağlayacak uygulamalara karşı buradayız dedik. Olan bitene sessiz kalmayacağımızı gösterdik.
Bu kapsamda KESKli kadınlar olarak, birçok ilde yaptığımız eylemlerde farklı alanlardan kadınlarla buluştuğumuz platformlarda ortak taleplerimizi kamuoyuna duyurduk. İsyanımızı büyüttük ve daha da büyüteceğiz. Tacize, tecavüze, erkek şiddetine, savaşa, bizi tek bir kimliğe hapsetmeye çalışan düzene DİREN KADIN!
