23.11.2013 – PANEL: “2014 BÜTÇESİ VE EMEKÇİLERE YANSIMASI” (DİYARBAKIR)

202

Sendikamız tarafından 23.11.2013 Cumartesi günü Diyarbakır’da “2014 BÜTÇESİ VE EMEKÇİLERE YANSIMASI” konulu panel düzenlenmiştir.

Açılış Konuşmasını Genel Başkanımız Ahmet KESİK’in, Moderatörlüğünü Dicle Üniversitesi’nden Doç.Dr. Ahmet YILDIRIM’ın yaptığı panele Özgür Üniversite’den Doç.Dr. Fikret BAŞKAYA, Gazi Üniversitesi’nden Doç.Dr. Mustafa DURMUŞ, Ankara Üniversitesi’nden Prof.Dr. Nejla KURUL ve Merkez Yönetim Kurulu Üyelerimizden Ahmet ACAR konuşmacı olarak katıldılar.

Panelde Doç.Dr. Fikret BAŞKAYA “İktisadi Kriz, Savaş ve Bütçe”, Doç.Dr. Mustafa DURMUŞ “2014 Bütçesinin Harcama ve Vergi Yönleriyle Ekonomi Politiği”, Prof.Dr. Nejla KURUL “Sosyal Harcamalar Boyutlu İle 2014 Bütçesi”, Ahmet ACAR “2014 Yılı Bütçesi ve Sendikaların Mücadelesi” konularında sunum yaptılar.

Açış konuşmasını yapan Genel Başkanımız Ahmet KESİK, hükümetin tüm politikalarının otoriterci, piyasacı ve cinsiyetçi olduğunu, bütçesinin de aynı paralelde olduğunu söyledi. Gezi direnişi ile hükümetin emekçilerin gündemine takıldığını, hükümetin insanları yoksullaştırdığını daha sonra da yoksulluğu yönettiğini belirten Genel Başkanımız, insanların sürece katma konusunda bir açmaz bulunduğuna dikkat çekerek, demokrasiye kan taşıyan damarların açık olması gerektiğini bildirdi.

[kck]iframe allowfullscreen=” frame’0′ =’315′ scrolling=’no’ src=’//www.youtube.com/embed/1-fhbrbTvO8′ ‘450’[byk

Doç. Dr. Fikret BAŞKAYA; Paylaşım savaşlarının sonuçlarını ve dünya hegomanik sistemin gidişatı hakkında bilgi verdi. Sistemlerin kendilerini ayakta tutmak için doğal ve insani sermayeyi yağmalamaya dayandığını belirten Başkaya, son dönemde alternatif güç odaklarının kaynaklara ulaşımını engellemek için savaşlar çıktığına işaret etti. Brezilya, Rusya, Çin, Hindistan gibi önemli ve ABD-batı dışındaki güç odaklarının kaynağa ulaşımını zorlaştırmak için Afganistan, Libya, Sudan, Irak’a saldırılar gerçekleştirildiğini söyledi. Bu ülkelere “şok stratejisi” uygulandığını önce hava bombardımanı ardından da karadan saldırı yapıldığını anlatan Başkaya, bu sistemle şimdi Libya’nın ortadan kaldırıldığını söyledi. Aynı stratejinin Suriye’ye uygulanamadığını bunda en önemli nedenin Esat rejimine halk desteğinin fazla olduğunu, bölgesel ve giderek bir dünya savaşına yol açabileceği endişesi bulunduğunu anlatan Başkaya, “Suriye’ye şok stratejisi yerine kaos stratejisi uygulandı. Dünyanın 29 ülkesinde yetiştirilen katiller oraya gönderildi” dedi.

“Türkiye Suriye’de Libya’nın tekrarlanabileceğini düşündü. NATO gelip saldırsın dedi. Ama NATO gelmedi. Çünkü bölge savaşı ihtimali vardı. Kaos stratejisi ile çökertilmesi düşünülüyor. Türkiye boşa düştü” diye konuştu.

ABD’de de, batıda da, Türkiye’de de seçimlerin göstermelik olduğunu belirten Başkaya, “Oy vererek yöneteni değiştirebiliyorsun, ama yönetimi değiştiremiyorsun” dedi. Batıda hiç demokrasinin olmadığını da ifade eden Başkaya, “Kapitalizmin oyalama kapasitesi bitti” dedi. Kapitalist sistemin insan haklarını da bir saldırı aracı haline getirdiğine dikkat çeken Başkaya, mücadele için düşünce tarzının değiştirilmesi ve radikal olunması gerektiğini belirtti.

BAŞKAYA, dünyada 2170 milyarder bulunduğunu bunların 6 trilyon 500 milyar dolarlık sermayesi bulunduğunun altını çizerek, “Hani dünya krizi vardı” diye sordu. 18. yüzyılda “Temsil yoksa vergi de yok” sloganı etrafında mücadele ettiğini hatırlatan Başkaya, “Sosyal hizmet yoksa vergi de yok” sloganı etrafında mücadele yürütülmesi gerektiğini söyledi. BAŞKAYA, “Her şey paralı, her şey özelleştirildi. Bir tek havadan vergi almıyorlar. Bakalım sıra ne zaman havaya gelecek” diye sordu.

[kck]iframe allowfullscreen=” frame’0′ =’315′ scrolling=’no’ src=’//www.youtube.com/embed/URZB9gqIaEg’ ‘450’[byk
Prof.Dr. Nejla KURUL; 2014 bütçesinin harcamalar yönüyle emekçilere yansımasına ilişkin bir sunum yaptı. Son 10 yılda 41 dolar milyarderi yaratıldığına dikkat çeken Kurul, 2014 bütçesinin yüzünü egemenlere, sırtını halka dönük olduğunu, emekçiler açısından kemer sıkma bütçesi olduğunu söyledi. 2013’te 130 bin kamu emekçisi alındığını, 2014’te bunun 74 bine indirildiğini belirten Kurul, bütçenin sermayeye kepçe ile emekçiye kaşığın ucuyla dağıtan bir bütçe olduğunu bildirdi.

Tarım Kanunu’na göre bütçenin yüzde 1’inin tarım alanına aktarılması gerektiği halde tüm yan ödemelerle bu oranın yüzde 0.76’da kaldığını söyledi. Bu kaynağın ise topraksız köylüler, tapu sahibi olmayan köylülere dağıtılmadığına da dikkat çeken Kurul, kaynağın büyük çiftçilere gittiğine işaret etti.

30.4 milyar liranın yoksullara yardım olarak belirlendiğini ve bunun da bütçe dışı fonlardan sağlandığına işaret ettiğini belirten Kurul, “Dağıtılan bu kaynakla halkın direnişini kırmak ve biat kültürünü geliştirmek isteniyor. Hükümetinin atadığı vakıf mütevelli heyeti tarafından belirlenen bu paylaşım sanki hükümetin cebinden çıkarılıyormuş gibi bir algı yaratılıyor” diye konuştu. Kurul, bu yöntemle yardım alan ile siyasal iktidar arasında duygudaşlık yaratıldığına dikkat çekti.

2014 bütçesinde “vergi harcaması” adı altında bütçe gelirinin yüzde 5.9’una denk gelen 23.9 milyar liralık vergi gelirinden vazgeçildiğinin altını çizen Kurul, bunun tamamının çeşitli adlar altında zengin kesimden alınmayan bir vergi olduğunu söyledi. Prof. Dr. Kurul 2014 bütçesi ile ilgili şu çarpıcı oranları verdi:

“Maliye+Hazine yüzde 45; Asker, polis, cezaevleri yüzde 13.2; Milli Eğitim yüzde 12.7; Sağlık Bakanlığı+Kamu Hastaneleri+Halk Sağlığı Kurumları yüzde 4; 103 üniversite+YÖK+ÖSYM yüzde 3.9; Diyanet yüzde 1.2; Kültür ve Turizm yüzde 0.4; Çevre yüzde 0.3”

KURUL, aynı tablonun daha vahiminin kamu çalışanları sayısında da mevcut olduğunu belirterek, Diyanet İşleri Başkanlığı’nda Haziran 2013 tarihi itibariyle 128 bin 751’i kadrolu memur olmak üzere toplam 141 bin 911 çalışanı bulunduğunu, buna mukabil Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 17 bin 683, Çevre Bakanlığı’nın 27 bin 307 çalışanı bulunduğunu söyledi. Kurul, sağlık harcamalarının güvenlik harcamalarının sadece dörtte biri oranında olduğunu, kültür ve turizm bütçesinin de güvenlik bütçesinin 40’ta biri olduğunu söyledi.

[kck]iframe allowfullscreen=” frame’0′ =’315′ scrolling=’no’ src=’//www.youtube.com/embed/71m4AgQ6zsg’ ‘450’[byk

Doç. Dr. Mustafa DURMUŞ; 2014’ün bütçesini “Bütçe Hakkı” ve “Vergilendirmede Adalet” açısından değerlendirdi. Duruş, mevcut bütçenin demokratik katılımcı bir tarzda hazırlanmadığını, bütçenin IMF ve Dünya Bankası’nın direktifleri doğrultusunda Devlet Planlama Teşkilatı tarafından 4 ayda hazırlandığını ve 20 günde Meclis’te tartışıldığını söyledi. Meclis’teki tartışmaların da daha çok popülist bir tarzda yapıldığına işaret eden Durmuş, “Bütçe denetimi de TBMM adına Sayıştay tarafından yapılıyor. Ama Sayıştay bu denetimi yapamıyor. Çünkü kurumlar Sayıştay’a mali tablolarını vermiyor” dedi. Sayıştay’ın tam bir denetim yapması halinde bile denetimin sadece mevzuatsal açıdan yaptığına dikkat çeken Durmuş, “Sayıştay halkın ihtiyacına bakmıyor” dedi. Yedek ödeneğin 665 milyon iken 30.9 milyar liraya çıkarıldığına dikkat çeken Durmuş, pek çok fon ile denetimsiz gelir ve denetimsiz harcama yapıldığına işaret etti. Doç. Dr. Mustafa Durmuş, et, süt gibi temel gıdalarda vergi bulunduğunu pırlanta, elmas gibi lüks tüketim mallarında vergi bulunmadığına işaret ederek şu tabloyu aktardı:

“2009’da Gelir Vergisi yüzde 22,3’den 2014’te yüzde 20 indi. Kurumlar Vergisi 2009’ta yüzde 10,3’ten 2014’te yüzde 9’a geriledi. Buna karşılık geniş halk kesimlerinden alınan KDV ise 2009’da yüzde 27,3 iken 2014’te yüzde 30 olarak öngörülüyor. ÖTV ise 2009’ta yüzde 25,3 iken 2014’te yüzde 26 olarak öngörülüyor.”

[kck]iframe allowfullscreen=” frame’0′ =’315′ scrolling=’no’ src=’//www.youtube.com/embed/771hi9pFmnc’ ‘450’[byk
Ahmet ACAR; Bütçe döneminin Türkiye&[shrp]39;de toplumsal muhalefetin birlikte mücadele etmesi için önemli bir zemin olduğuna değinerek sözlerine başlayan  ACAR, Türkiye&[shrp]39;deki toplumsal muhalefette kamu emekçilerinin önemli bir yere sahip olduğunu, uzun yıllardır emek, demokrasi ve barış mücadelesini kesintisiz olarak sürdürdüklerini ve bu bilinçle hareket edilmesinin önemli olduğuna değindi ve içinde bulunduğumuz dönemde de bunun pratik gereği için herkesi sorumluluğa davet etti.

[kck]iframe allowfullscreen=” frame’0′ =’315′ scrolling=’no’ src=’//www.youtube.com/embed/DH-Ohn9IJAs’ ‘450’[byk

Katılımın yoğun olduğu panel, soru-cevap bölümüyle sona erdi.

[kck]img ‘0’ class=’avatar’ name=’haber’ src=’http://bes.org.tr/resimler/haber/15293714fdb99b.jpg’ /[byk
[kck]img ‘0’ class=’avatar’ name=’haber’ src=’http://bes.org.tr/resimler/haber/152937149ceda3.jpg’ /[byk
[kck]img ‘0’ class=’avatar’ name=’haber’ src=’http://bes.org.tr/resimler/haber/15293714a5dbcd.jpg’ /[byk
[kck]img ‘0’ class=’avatar’ name=’haber’ src=’http://bes.org.tr/resimler/haber/15293714f5e31e.jpg’ /[byk
[kck]img ‘0’ class=’avatar’ name=’haber’ src=’http://bes.org.tr/resimler/haber/15293714ec8db1.jpg’ /[byk
[kck]img ‘0’ class=’avatar’ name=’haber’ src=’http://bes.org.tr/resimler/haber/15293714c8cfaf.jpg’ /[byk
[kck]img ‘0’ class=’avatar’ name=’haber’ src=’http://bes.org.tr/resimler/haber/15293714d4291b.jpg’ /[byk
[kck]img ‘0’ class=’avatar’ name=’haber’ src=’http://bes.org.tr/resimler/haber/15293714e57867.jpg’ /[byk
[kck]img ‘0’ class=’avatar’ name=’haber’ src=’http://bes.org.tr/resimler/haber/15293714dcb3f7.jpg’ /[byk
[kck]img ‘0’ class=’avatar’ name=’haber’ src=’http://bes.org.tr/resimler/haber/15293714c0d1e3.jpg’ /[byk
[kck]img ‘0’ class=’avatar’ name=’haber’ src=’http://bes.org.tr/resimler/haber/15293714b67054.jpg’ /[byk
[kck]img ‘0’ class=’avatar’ name=’haber’ src=’http://bes.org.tr/resimler/haber/15293714bafef8.jpg’ /[byk
[kck]img ‘0’ class=’avatar’ name=’haber’ src=’http://bes.org.tr/resimler/haber/15293714adc306.jpg’ /[byk

[rn][kck]/html