YANDAŞ YARGI, YANDAŞ SENDİKA İSTEMİYORUZ?

203

Bugün yeni adli yılın açılışı nedeniyle, yargı çalışanlarının sorunlarına dikkat çekmek için bütün illerde, adliyeler önünde basın açıklamaları yapıldı.
 
Açıklamalarda, Yargı sistemi eleştirilerek, yargı emekçilerinin sorunları ve talepleri kamuoyuyla paylaşıldı.
 
kckembykBasın Açıklaması Metni:k
 
BASINA VE KAMUOYUNA
 
BAĞIMSIZ YARGI, GÜVENCELİ İŞ, GÜVENLİ GELECEK, İNSANCA YAŞAM İSTİYORUZ!
 
2013-2014 Yargı yılı açılışı bugün bütün illerde yapılacak bir dizi etkinliklerle kutlanacak.
 
Her yıl olduğu gibi bu yıl da iş ve siyaset dünyasının önde gelenleri bu etkinliklerde boy gösterecek, şekilsel olarak yapılacak etkinliklerde yargının bağımsızlığı, yargı emekçilerinin sorunları ve her geçen yıl artarak büyüyen dava dosyaları, buna paralel artan iş yükünden bahsedilmeyecek, yargı sisteminin ve yargı emekçilerinin sorunlarının çözümüne dair tartışmalar yapılmayacak…
 
Bu gün yapılacak olan törenlerde Adalet Bakanı, Başbakan, TBMM Başkanı ve Cumhurbaşkanı tarafından yapılacak açıklamaların, gerek yargı sisteminin gerekse de yargı emekçilerinin sorunlarının çözümüne katkı sağlamayacağını en iyi biz yargı emekçileri biliyoruz!
 
Bu nedenle yargı sisteminin ve yargı emekçilerinin sorunlarını ve taleplerini ortaya koymak için bu gün bütün illerde kendi kürsümüzü oluşturarak basın açıklamaları yapıyoruz. Hafta boyunca yapacağımız toplantı, panel, söyleşi v.b etkinliklerle de taleplerimizi ortaya koyarak mücadelemizi sürdüreceğiz.
 
Yıllardır yaptığımız eylem ve etkinliklerde, genelde büro emekçilerinin özelde ise yargı emekçilerinin taleplerinin sözcüsü olan Büro Emekçileri Sendikası olarak, AKP iktidarının emek karşıtı politikalarına, AKP’nin Memur Kolları “Memur Sen” konfederasyonunun içimizdeki Truva atı işlevine rağmen fiili ve meşru mücadele anlayışımızdan ödün vermeyeceğiz.
 
GEÇTİĞİMİZ AY HÜKÜMETLE MEMUR-SEN ARASINDA İMZALANAN TOPLU SÖZLEŞME DEĞİL ADETA BİR İBRET VESİKASIDIR!
 
Adeta yangından mal kaçırırcasına hükümetle Memur-Sen arasında imzalanan 2014-2015 yıllarını kapsayan toplu sözleşme, kamu emekçileriyle alay eder niteliktedir.  
 
Mutabakata göre; 2014 yılı için taban aylığa 175 TL artış yapılmıştır. 175 TL brüt artış olup Ocak 2014te 123 TL olarak maaşlara yansıyacaktır. En düşük maaş alan kamu emekçisi Eylül 2014te vergi dilimine girdiğinde bu miktar 116TLye kadar düşecektir.
 
Yine mutabakata göre; 2014 yılında enflasyon ne olursa olsun maaşlara ek fark yansıtılmayacaktır. Oysa toplu görüşmelerde bile enflasyon farkı yansıtılıyordu. Memur-Sen bunun vebali altında kalacak, kamu emekçilerine er ya da geç hesap verecektir.
 
4/Clilere ilişkin Memur-Sen, yer yer kadro talebinde bulunsa da bunda samimi olmadığı mutabakatla kanıtlanmıştır. Zaten TİSin başından itibaren 4/Clilere ilişkin hep tali konularda talepte bulunmuş, kadro verilmesini değil mevcut koşulların iyileştirilmesini istemiştir. Nihayetinde kısmi bir artış oranıyla 4/Clilerin çağdaş kölelik koşularında yaşamaya devam etmesini kabul etmiştir. Memur-Sen ve Hükümet el ele vererek 4/C‘lilere ölümü gösterip sıtmaya razı etmek için seferber olmuştur. 4/Cli kamu emekçileri kadroya alınmadan yaşanan mağduriyet giderilemeyecektir.
 
En önemli hususlardan biri de; bu mutabakatta 2014 yılı için ek ders, aile yardımı, çocuk parası, özel hizmet tazminatı, fazla mesai ücreti artışı yoktur. Yine ikramiye, kira, ulaşım, giyecek, yiyecek yardımı talebimiz görmezden gelinmiştir. Kamu emekçileri, Hükümetin “kaynak yok” bahanesinin yanı sıra Memur-Sen duvarıyla karşı karşıya kalmıştır.
 
AKP-Memur-Sen uzlaşmasında 2015 yılı için ise  %3+3 artış ve varsa enflasyon farkının ödenmesi olarak kararlaştırılmıştır.
 
Hizmet kollarına ilişkin geçen yıl Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararlarının aynen devam ettirilmesi dışında herhangi ciddi bir iyileştirme yoktur.
 
Hükümet, Yasa ve Memur-Sen’e güvenerek kendisini garantiye aldığını hiç düşünmemelidir. Fiili ve meşru mücadele geleneğinden gelen KESK, bu oyunları da bozacaktır.
 
ADALET BAKANLIĞI’NDA PERFORMANS DAYATMALARANA, KÖLECE YAŞAM KOŞULLARINA KARŞI SESİMİZİ YÜKSELTELİM!
 
AKP Hükümetinin genelde kamu emekçilerine özelde ise yargı emekçilerine yönelik hak gasplarının artarak devam ettiği, yoksulluk sınırı altında çalışmaya mahkûm edildiğimiz, gelirimiz azalırken sürekli olarak iş yükümüzün artarak devam ettiği bir süreç yaşamaktayız.
 
Adliyelerdeki iş yükü her geçen gün artmakta, iş yükünden ve UYAP sisteminden kaynaklı yaşanan sorunlardan dolayı yargı emekçileri çoğu zaman (2013 yılı itibariyle fazla mesailerin kaldırılmış olmasına rağmen) mesai bitiminde ve tatil günlerinde çalışmak zorunda bırakılmaktadırlar.
 
Daha önce kaldırılan ulaşım ödenekleri sendikamızın vermiş olduğu mücadele sonucunda İstanbul, Ankara ve İzmir’de tekrar verilmeye başlanmıştır. Ulaşım ödeneklerinin tüm illerde verilmesi için mücadelemizi tüm platformlarda sürdürmeye devam edeceğiz.
 
TALEPLERİMİZ
 
– Yardımcı hizmetler sınıfında yer alan mübaşirlerin Genel İdari Hizmetler sınıfına alınması için gerekli yasal düzenleme yapılmalıdır.
 
– Özellikle büyük şehirlerde nöbete kalan personelin günün ve gecenin hangi saatinde olursa olsun evlerine bırakılması, nöbet sonrası izin verilmesi sağlanmalıdır.
 
– Adliyelerde görev yapan sosyolog ve psikologların çalışma koşullarının iyileştirilmesi sağlanmalıdır.
 
– Denetimde serbestlik (infaz korumalar hariç) çalışanlarının mahkeme kararı olmasına rağmen sendika üyeliklerinin önündeki engeller kaldırılmalıdır.
 
– Yargı emekçileri hakkında keyfi olarak uygulanan adli ve disiplin soruşturmalarına son verilmelidir.
 
– Kamu emekçilerinin tamamına yakını yoksulluk sınırı altında çalıştırılmakta olup, Konfederasyonumuz KESK tarafından açıklanan yoksulluk sınırı rakamı (3.692 TL) taban maaş olarak belirlenmelidir.
 
– Yoksulluk sınırı rakamı en alt vergi diliminden vergilendirilmelidir.
 
– Her türlü ek ödeme emekli aylığına esas kazanca dâhil edilmelidir.
 
– İl içi ve il dışı rotasyon (sürgün) uygulamaları yerine çalışanların gönüllülüğü esas alınmalıdır.
 
– Performansa güre ücret verilmesi ile ilgili hazırlıklar yapılmakta olup bu yaklaşımdan vazgeçilmelidir.
 
– 2013 yılı itibari ile kaldırılan fazla mesai ücretlerinden kaynaklanan ücret kayıpları karşılanmalıdır.
 
– Kamuda esnek, kuralsız, güvencesiz çalışma biçimine son verilmeli, güvenceli istihdam sağlanmalıdır.kckp style=ctmargin-:54.0pt; 
BU DAHA BAŞLANGIÇ MÜCADELEYE DEVAM!
 
16 Ağustos’ta başlattığımız, 20 Ağustos’ta Ankara’da sonlandırdığımız 4 koldan Ankara yürüyüşümüzle de kararlılığımızı bir kez daha ortaya koyduk. Bundan sonra da ortaya koyacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın; tüm kamu emekçilerini “İnsanca Yaşam, Güvenceli Gelecek, Eşit, Özgür ve Demokratik Bir Türkiye İçin Yürüyoruz!” şiarıyla sürdürdüğümüz mücadeleyi birlikte büyütmeye davet ediyoruz.
            
MERKEZ YÖNETİM KURULU

 
 
kckimg ct0ct class=ctavatarct name=cthaberct src=cthttp://bes.org.tr/resimler/haber/15224ab994b1d1.jpg” alt=”” “500” =”284″ />

kckimg ct0ct class=ctavatarct name=cthaberct src=cthttp://bes.org.tr/resimler/haber/15224aba191782.jpg” alt=”” “500” =”284″ />

kckimg ct0ct class=ctavatarct name=cthaberct src=cthttp://bes.org.tr/resimler/haber/1522595ac5ded4.jpg” alt=”” “500” =”284″ />