ATİLLA ÖZSEVER: AKP?YE KARŞI İKİ YÖNLÜ MÜCADELE – 13.08.2013

295

Kamu emekçilerinin toplu sözleşme görüşmeleri bir “orta oyununu” andıran şekilde sonuçlandı. Daha 23 günlük bir süre olmasına rağmen 7 Ağustos’ta “yandaş” sendika Memur-Sen ile AKP Hükümeti arasında anlaşma sağlanmış oldu, diğer konfederasyonlar KESK ve Kamu-Sen’in görüşlerine itibar edilmedi.
Yasaya göre en fazla üyeye sahip olması nedeniyle sözleşmeyi imzalamaya yetkili olan Memur-Sen, imzayı basınca diğer sendikaların bir uyuşmazlık çıkarması ve bu uyuşmazlığı Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na götürmesi mümkün olmadı. Zaten hakem heyetine gitse bile grev hakkı yoktu, hükümetin ağırlıklı olduğu bu heyette son sözü yine AKP söyleyecekti.
Hükümetle Memur-Sen arasında imzalanan sözleşmeye göre, 1 Ocak 2014’ten itibaren memur taban aylığına brüt 175 lira zam yapılacak, 2015 yılı için de yüzde 3 artı 3 oranında bir artış gerçekleştirilecek.
KESK, brüt 175 liralık artışın maaşlara net 119 lira olarak yansıyacağını ve memurun 2014’te vergi dilimine girmesi nedeniyle bu miktarın 111 liraya kadar düşeceğini açıkladı.
Kamu-Sen ve KESK, bu anlaşmaya tepkili. “Memur masada satılmıştır” diyen Kamu-Sen, üyelerinin 15-17 Ağustos tarihlerinde Ankara’da “yastık ve yorganlarıyla” hazır bulunacağını bildirdi.
KESK de 16 Ağustos’tan itibaren dört koldan Ankara’ya doğru bir yürüyüş başlatıyor. Edirne, Manisa, Uludere ve Hopa’dan başlayacak olan bu yürüyüşlere katılan memurlar, güzergahları üzerindeki illerde konaklayıp çeşitli etkinliklere katılacaklar.
Her bir yürüyüş koluna Haziran Direnişi ile Uludere ve Hopa’da hayatını kaybeden direnişçilerin isimleri verildi. Yürüyüş kolları 20 Ağustos’ta Ankara’da olacak.
KESK Genel Sekreteri İsmail Hakkı Tombul, “Bu eylemimizde aynı zamanda işverenimiz olan hükümete karşı tavrımızı ortaya koyacağız. Gezi direnişi süreciyle birlikte kamu çalışanlarının kurtuluşunun tek başına olamayacağı, bu mücadelenin ekonomik olduğu kadar bir özgürlük mücadelesi olduğu, çevresel, kültürel ve politik tarafının da bulunduğu görüldü” diye konuştu.
Genel Sekreter Tombul, “Sadece üç kuruşluk, yüzde 5-10’luk zammın çok fazla bir şey ifade etmediği, çünkü sonuçta memurun iş güvencesinin kaldırılmak istendiği, sendikal mücadele uğruna hapislerin verildiği bir ortamda AKP’nin bu düzenine karşı siyasal bir mücadelenin de gerekliliği ortadadır” dedi.
Tombul, yürüyüşler sırasında konaklanan illerde park forumlarına da katılacaklarını ve bu forumlarda kamu emekçilerinin sorunlarını dile getireceklerini söyledi.
Gerçekten önümüzdeki süreç, AKP rejimine karşı hem sendikal, hem de siyasal mücadelenin birlikteliğini gerektiriyor. AKP, kamu çalışanları açısından ekonomik anlamda bir işveren ve aynı zamanda siyasal bir iktidar.
Artık sendikaların işçisiyle, memuruyla ekonomik mücadelenin ötesinde siyasal bir mücadeleyi de gündeme almaları, tıpkı 1989 Bahar eylemlerinde olduğu gibi önce yerel yönetimlerde, ardından da genel seçimlerde siyasal iktidarın düşürülmesinde etkili olmaları fazlasıyla önem kazanıyor… 
13.08.2013 – YURT