İŞKUR’DA PERFORMANS ÖLÇÜMÜ ANLAMINA GELEN YENİ UYGULAMA…

228


0px; border-style: solid; float: ; : 197px; width: 300px;”>
] İŞKUR’da iş ve meslek danışmanları aracılığıyla müşteri memnuniyetini ölçme anlamına gelen uygulamaya ilişkin Genel Merkezimizde basın toplantısı düzenlenmiştir.
Basın Toplantısında Okunan Metin:
BASINA VE KAMUOYUNA
Türkiye Ekonomik ve Siyasal alanda neo-liberal yeniden yapılanma sürecinin ağır sancılarını yaşamaya devam ediyor.
Güvencesiz çalışma biçimleri olan, taşeronlaşma, esneklik ve kuralsızlığın yaygınlaşması bu sürecin temel karakterlerinden biri olarak görülmelidir.
Kamuda verimliliği artırma bahanesiyle esnek, kuralsız ve performans esasına dayalı bir ücretlendirme ve çalışma tali değil asıl kılınmak istenmektedir. Performans ölçümünün çalışanlar açısından işlevi yaptırım amacıyla kullanılmasıdır. Performansa dayanılarak değerlendirme yapılması ve bu değerlendirmelerin sonuçlarına göre iyi performansın ödüllendirilmesi düşük performansın cezalandırılması mümkün olmaktadır.
Kamuda performans esasına dayalı çalışma biçimiyle asıl hedeflenen ise çalışanları belirlenen performans kriterlerini yakalayabilmeleri için birbirleriyle yarıştıran, iş barışını bozan, örgütsüzleştiren, amirlerine koşulsuz itaat eden en önemlisi ise performansa dayalı ücretlendirme nedeniyle emek sömürüsünü daha da derinleştirecek ve beraberinde işsizliği getirecek olmasıdır.
Rotasyon; bir kurumda çalışan görevlilerin belirli sürelerde düzenli bir şekilde yer değiştirmeleri demektir. Ülkemizde bazı kurumlarda uygulanan rotasyon uygulamasının tüm kamu çalışanlarına uygulanması yönünde bir çalışmanın AKP iktidarının gündeminde bulunmaktadır. Devlet memurlarının uzun yıllar aynı yerlerde görev yapmaması gerektiği, Ülkenin değişik bölgelerinde ve illerinde de görev yapmaları gerektiğini Çalışma Bakanı her fırsatta ifade etmektedir.
Özelleştirmelerden başlayarak bu güne kadar kamunun tasfiyesini hedefleyen her türlü düzenlemeyi kamu yararına ve ülke çıkarı için yaptıklarını söylediler. Rotasyon uygulaması ve kamu emekçilerinin iş güvencelerinin kaldırılması için de benzer söylemleri kullanmaya devam ediyorlar. Rotasyon uygulaması ile bir memurun ülkenin bir bölgesinden başka bir bölgesine veya bir ilinden başka bir iline gönderilmesinin Ülkeye ve kamuya ne gibi yararı olabilir’
1995 yılında imzalanan Hizmet Ticareti Genel Anlaşması (GATS) ile başta eğitim ve sağlık, iletişim vb. olmak üzere tüm kamu hizmetlerinin ticarileştirilmesi hedeflenmiştir. Türkiye GATS anlaşması kapsamında çok geniş bir hizmetler alanını serbestleştireceğini yani özelleştireceğini taahhüt etmiştir. Bu nedenle kamuda çalışma ilişkilerinde yaşanan değişim Devletin neo-liberal politikalarına uygun olarak yapılmaktadır.’goster’ [kck]img class=’avatar’ name=’haber’

269px; width: 250px; float: ;”>
]
Devletin kamusal hizmetleri piyasaya terk etmesi ya da ticarileştirmesi kamudan hizmet alan tüm kesimleri olumsuz yönde etkilemektedir.
Toplumsal yaşamın zorunlu gereksinmelerini karşılayan hizmetler, nitelikleri gereği kamu hizmeti olarak kabul edilir. Düzenlilik, süreklilik, eşitlilik ve kar amacı gütmeme kamu hizmetlerinin en temel öğelerini oluşturur. Çünkü bu unsurların yokluğu ya da aksaması toplum yaşamını alt üst edebilir.
Hizmetlerinin özel sektöre devri hizmetten yararlananın bedelini ödemesi bir başka deyimle hizmetlerin finansmanı büyük ölçüde ‘müşteri’ olarak tanımlanan ‘yurttaşlar’ üzerine yüklenmesi demektir. Kamu hizmetinin özel kişilere gördürülmesi hizmetin artık kâr amaçlı hale gelmesidir. Bu da, ‘paran kadar’ hizmet demektir.
657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4. Maddesi kamu hizmetlerini yürütmekte görevli dört farklı kamu görevlisi statüsü tanımlamaktadır. Memurlar 4-A, Sözleşmeli Personel 4-B, Geçici Personel 4-C ve işçiler 4-D şeklinde sınıflandırma yapılmıştır.
Yine Kamuda yaygın olan bir çalışma biçimi Taşeronlaştırma, (alt işverenlik) kamu eliyle yürütülen hizmetlerin özel sektöre devredilerek özelleştirilmesi işlevi görürken aynı zamanda kamuda memur ya da işçi statüsünde güvenceli istihdam yerine taşeron statüsünde geçici güvencesiz işçi istihdamına olanak sağlamaktadır.
AKP İktidarı Kamu hizmetlerini özelleştirme yoluyla tamamen birer ticari işletme haline getirme yolunda ilerlerken önünde engel olarak gördüğü kamu emekçilerinin iş güvencesini ortadan kaldırmak için Devlet Personel Rejiminde (657 sayılı DMK.) değişiklikler yapmayı yeniden gündemine almış bulunmaktadır.
İş güvencesi geleceğe ilişkin güvencesizlik duygusu ile ilişkilidir. Çalışanların işten çıkarılıp, çıkarılmayacaklarına veya mevcut işlerini koruyup, koruyamayacaklarına ilişkin belirsizlik duygusudur. Güvencesizler işyerinde yaşadıkları sorunlar karşısında çalışma koşullarının iyileştirilmesi ya da ücret vb. hakları için tepkilerini ifade etmekten çekinmektedirler her an işten atılma korkusu altında çalışanlar, işsizlik baskısıyla terbiye edilmek istenmektedir.
Kamu emekçileri olarak ya kamunun tasfiyesini hedefleyen, kamu çalışanlarının iş güvencesini kaldırarak onları sözleşmeli köle haline getirmek isteyen bu düzenlemelere teslim olup bu yaşananlara seyirci olacağız ya da, herkese eşit, parasız, ulaşılabilir ve nitelikli kamu hizmetinin, iş güvenceli kamu çalışanlarınca verilmesi için örgütlü bir mücadelede yerimizi alacağız.
Türkiye Ekonomik ve Siyasal alanda neo-liberal yeniden yapılanma sürecinin ağır sancılarını yaşamaya devam ediyor. Güvencesiz çalışma biçimleri olan, taşeronlaşma, esnek-lik ve kuralsızlığın yaygınlaşması bu sürecin temel karakterlerinden biri olarak görülmelidir.


0px; border-style: solid; Kamuda verimliliği artırma bahanesiyle esnek, kuralsız ve performans esasına dayalı bir ücretlendirme ve çalışma tali değil asıl kılınmak istenmektedir. Performans ölçümünün çalışanlar açısından işlevi yaptırım amacıyla kullanılmasıdır.
Performans ölçmek için İşkur Genel Müdürlüğü üzerinde; iki YEŞİL dört KIRMIZI tuşu bulunan buton iş ve meslek danışmanlarının önüne konulmuş. İş aramaya gelenler çalışanların karşısına oturuyor giderken ÇOK İYİ-İYİ-İŞLEM YAVAŞ-DAVRANIŞ KÖTÜ-KÖTÜ-ÇOK KÖTÜ yazan tuşlardan birine basıyor. Siz düşünün her an işsizlik namlusunun akşama kadar şakağınıza dayalı olarak çalıştığınızı!
İşkur Genel Müdürü ile 11 Şubat 2013 günü Genel Başkan, Şube Başkanı ve İşyeri Temsilcimizden oluşan bir heyetle konuya dair bir görüşme yapılmıştır. Yapılan bu uygula-manın Performans uygulamasının bir parçası olduğunu bundan vazgeçilmesi gerektiğini ifade ettik. Görüşme neticesinde bir sonuca varamadık. Özellikle Sözleşmeli çalışanlar tarafından İşkur gibi sıkıntılı bir kurumu performans laboratuarı olarak AKP hükümetine kullandırmayacağız. İşkur’da yaptığımız ankette çalışanların %97’sinin uygulamanın doğru olmadığını İşkur Genel Müdürü ile de paylaştık. Teknolojinin insan aleyhine kullanmak ve bunu kullanarak insanı bunalım ve intiharlara sürüklemek insanlık suçudur. BES olarak Bugün buradan basın aracılığı ile uyarıyoruz tüm toplumsal muhalefeti benzer uygulamalara karşı duyarlı olmaya davet ediyor, bu uygulamaya karşı her zeminde mücadelemizi kararlılıkla sürdürecek işyerlerimizde yarışma değil dayanışma şiarını yükselteceğiz…