ÖLEN DE KURBAN, ÖLDÜREN DE…!

240

=’113′


style=’float: ; margin: 5px;’ ‘150″>
]Dün, yani 08.04.2011 Cuma günü, sabah erken saatlerde tüm Türkiye’yi Şaşkına Çeviren ve Sosyal Güvenlik Kurumundaki Yeniden Yapılanmayı herkesin Gündemine taşıyan bir Cinayet işlendi.
SGK Muğla İl Müdürü Naci ŞAHİN, Cuma günü sabah saat 09.30 sularında, SGK Muğla İl Müdürlüğü emrinde görev yapan bir Meslektaşı olan Hasan SÜNNETÇİOĞLU tarafından, Meslektaşlarının gözleri önünde, başına tabancayla bir el ateş edilmek suretiyle vurularak öldürüldü.
Müteveffa SGK Muğla İl Müdürü Naci ŞAHİN 1974 Yozgat, Akdağmadeni, Sazlıdere Köyü doğumlu evli ve iki çocuk babası.
Katil Zanlı Hasan SÜNNETÇİOĞLU ise 1975 Sivas, İmranlı, Kızılırmak Köyü doğumlu, o da iki çocuk babası ve eşi de halen SGK Muğla İl Müdürlüğü Personeli olarak görev yapmakta.
Kendisi, Sendikamızın Üyesi değil, ancak Üyemiz olup, olmamasının Değerlendirilmesi de, Olayın Vahameti karşısında çok Anlamsız kalıyor.
Müteveffa Naci ŞAHİN vefat etti ve ardında Gözü Yaşlı bir Eş ve iki Çocuk bıraktı. Katil Zanlısı Hasan SÜNNETÇİOĞLU ise, genç yaşta elini kana buladı, ardında Yüreği Yaslı bir Eş ve iki Çocuk bırakarak Hapishane yollarına düştü.
Aslında; Öldüren ve Öldürülen her iki SGK Personeli de, onların Eşleri olan Gözü Yaşlı, Gönlü Yaslı her iki Kadın da, Ölen ve Öldürenin her ikisinin gerisinde kalan ikişerden dört Çocukta, Sosyal Güvenlik Kurumundaki Yeniden Yapılanmanın Kurbanları.
5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanununun yürürlüğe girdiği 2006 yılından bu yana, Sosyal Güvenlik Kurumu Personeli arasında yaşanan İç Huzursuzluğunu, İş Barışının Bozulmasına dair Emareleri, kendilerini Sistem Dışına itilmiş, Geleceksiz bırakılmış Hisseden SGK Emekçilerini, onların yaşadığı Belirsizliği, Personel Yetersizliği nedeniyle SGK Birimlerinde yaşanan İş Yoğunluğunu, Norm Kadro Uygulamalarını, Hukuka uygun, ya da değil, Siyasi Kadrolaşma girişimlerini anlatıp durduk.
SGK Başkanlığıyla farklı düzeylerde Görüşmeler yaparak, Yazılar yazarak, Performans Esaslı Yönetim Modeli Uygulamalarının, Turnikelerin, Kameraların, SGK Emekçileri arasında yaşanan her türden Olumsuz Uygulamanın, Sürekli olarak yapılmakta olan Geçici Görevlendirmelerden bunalan SGK Emekçilerinin Sorunlarının Gündem Olarak Değerlendirilmesini sağlamaya, bu ve benzeri konulara Dikkat Çekmeye çalıştık.
Zaman zaman, SGK Emekçilerinin duyduğu Rahatsızlıkları, Sorunlarını ve Taleplerini paylaşmak üzere, SGK Yöneticileriyle görüştük. Olmadı Eylemler yaptık. O da olmadı, kimi SGK Yöneticileri hakkında Savcılıklara Suç Duyurusunda da bulunduk.
5502 sayılı Yasa gereğince her ilde açılmakta olan Sosyal Güvenlik Merkezleri ve Sağlık ve Sosyal Güvenlik Merkezlerinde istihdam edilmek üzere, Yeni, Kadrolu ve Güvenceli Personel alımının yapılması için Sözler söyledik. Eylemler örgütledik.
Personel Yetersizliği ve buna dayalı olarak yaşanan İş Yoğunluğu nedeniyle sürekli olarak Zorunlu Fazla Mesai yapmak durumunda bırakılan SGK Emekçilerinin de İnsan olduğunu hatırlattık.
Bu İnsanların ne kadar Yorulduğunu, Ailelerine ve Sosyal Çevrelerine Zaman Ayıramadıklarını, zaman içerisinde kendilerini, Yaşamı sadece ve sadece İşyerinden ve Çalışmaktan ibaret birer Robot gibi Hissetmeye başladıklarını, Turnike ve Kamera Sistemlerine Trilyonlarca Liranın ayrıldığı Sosyal Güvenlik Kurumunda, üç kuruşluk Performans Ücreti için birbirleriyle Yarıştırılmaktan ne kadar üzgün olduklarını, geçmişteki Dayanışma ilişkilerinin, göz göre göre Kopartılmasından ne kadar Rahatsız olduklarını Gündemleştirmeye çalıştık.
Ve gelinen nokta. Cinnet ve Cinayet. Ne biri çözüm, ne de diğeri. Her ikisi de Kurbanlar ve Mağdurlar yaratıyor.
Şimdi bu olayın Tarafı olarak görülen Herkes Geriye Dönüp Bakmak, nerelerde Hata yaptığını bulmak, zaman kaybetmeden o Hatalarından Vazgeçmek, Hatalarını Tamir Etmek ve Güler Yüzlü İnsanların hizmet sunduğu SGK’yı yaratmak zorunda.
Başbakanlık Makamı başta olmak üzere; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı da, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı da, daha 4 gün önce, 5 Nisan 2011 tarihinde Genel Müdürlüğü önünde Kitlesel Basın Açıklaması yaptığımız İŞKUR Genel Müdürlüğü de, bu konuyu Yeniden ve Yeniden Değerlendirmek durumunda.
Personel Açığı nedeniyle İşyerlerinde yaşanan İş Yoğunluğunu, Güvencesizliği, Geleceksizliği, Düşük Ücretler nedeniyle yaşanan Kredi Kartı Borçlanması Facialarını, Zorunlu Fazla Mesaileri, Turnikeleri, Kameraları, Performans Esaslı Yönetim Modelini, Yıllık İzin ve Mazeret İzinlerinin bile kullanılamaz hale getirildiği İşyerlerini, Süreklileşmeye başlayan Geçici Görevlendirmeleri, Kariyer ve Liyakat İlkelerini bir tarafa bırakan, Hukuka uygun veya değil, ancak, fiilen yaşanmakta olan Siyasi Kadrolaşmayı vs. vs. vs…
Hepsini Yeniden ve Yeniden Değerlendirmek ve herkesin Mutlu ve Umutlu olabileceği Emek Eksenli bir Ülkeyi hep birlikte var etmek durumundayız. Başka şansımız yok. Yeniden Yapılanmaya Evet. Ama Kar için değil İnsan için.
Bu hepimiz için Büyük Bir Uyarı olsun! Bir daha, böyle bir Olay yaşanmasın! Ölümler olmasın! SGK Emekçileri arasında bir kez daha böylesi Ölümler yaşanmasın! SGK Emekçilerinin arasından Katil Zanlıları çıkmasın! Sadece bu Amaç ve bu Niyetle, bir kez daha Sesleniyoruz, Yeniden Yapılanmaya Evet! Evet, ama İnsan için. İnsanlık için. Mutlu bir Ülke ve Umutlu bir Gelecek için’
Biz, Büro Emekçileri Sendikası olarak, Geçmişten Günümüze, Yarattığımız ve Taşıdığımız, Fiili ve Meşru Mücadele Geleneğimizle, Dün olduğu gibi, Bugün ve Gelecekte de, tüm Olumsuz Uygulamalara Karşı Mücadele Etmeye ve SGK Emekçileriyle Yan Yana, Omuz Omuza Olmaya Devam edeceğiz. İnsanca Yaşam, İnsanca Düzen Mücadelemizde Yolumuz Açık Olsun…

MERKEZ YÖNETİM KURULU