]Merkez Yönetim Kurulu Üyemiz Genel Örgütlenme Sekreterimiz Abidin SIRMA’nın görevine hukuksuz bir şekilde son verilmiştir.
Bilindiği gibi, özellikle son yıllarda artan şekilde emperyalist politikaları hayata geçirmede üzerine düşen görevi en iyi şekilde yerine getiren sermaye yanlısı işbirlikçi AKP hükümeti tarafından açık bir faşizmle karşı karşıyayız.
AKP iktidarı, siyasal kadrolaşmasını büyütüyor, sermayenin isteklerini bir bir yerine getiriyor. TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmekte olan Torba Yasa ile yapılmak istenilen değişiklikler bu durumu somutlamaktadır.
Torba Yasa ile işverenlere ve sermaye sınıfının çıkarlarına yönelik pek çok düzenleme yapan AKP, işsizlik fonunu işverenlerin kullanımına açıyor, stajyerlik ücretleri düşürerek gençleri açlığa ve güvencesizliğe, işçileri 4/C statüsüne mahkum ederken Kamu Emekçilerini de güvencesiz, esnek ve kuralsız çalışmaya tabi tutmaya çalışıyor.
AKP bu saldırılarının yanı sıra kendi politikalarını eleştiren, muhalif tüm kesimlere karşı faşizan uygulamaları açık açık sergilemeye de devam ediyor. Tüm demokratik eylemelere polisiyle müdahale etmekten kaçınmazken, kendi çıkarlarına uygun davranmayan tüm kesimleri hukuksuz şekilde yargı baskısı ve davalarla aylarca tutuklu bırakarak yıldırmak istiyor.
Konfederasyonumuz KESK ve Sendikamıza yönelik faşizan tutumunu da sürdüren AKP, demokratik haklarını kullanarak eylem ve etkinliklerimize katılan üyelerimize cezalar veriyor, sürgün ediyor, Şube ve Genel Merkez Yöneticilerimizi işten atma kararları veriyor, üye ve yöneticilerimizi tutuklayarak baskı ve şiddetini artırmaya ve Sendikalarımızı susturmaya çalışıyor.
En son, İstanbul Vergi Dairesi Başkanı Mehmet KOÇ bu faşizan uygulamaya imza atmıştır. Mehmet KOÇ Sendikamız Merkez Yönetim Kurulu Üyemiz ve başkanlık çalışanı Abidin SIRMA’yı müstafi sayarak işine son vermiştir.
Bu tutum, ülkemizde faşizmi hakim kılmaya çalışan ‘ben yaptım oldu’ tutumudur. Bu tutum, hukuk tanımama tutumudur. Bu tutum, kendi oluşturdukları yasaları ve genelgeleri bile tanımama tutumudur.
Sendikamızın 5.Olağan Genel Kurulu 16-17-18 Nisan 2010 tarihlerinde yapılmış ve 4688 sayılı yasanın 18.maddesinde yer alan 30 günlük süresi içinde Genel Merkezimiz tarafından Abidin SIRMA’nın MYK üyeliğine seçildiği ve aylıksız izinli sayılması gerektiği yönündeki yazımız seçim mazbatası ile birlikte 27.04.2010 tarihinde İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığına bildirilmiştir.
Yasal süresi içinde Sendika Genel Merkezimiz tarafından yapılan başvuruya rağmen 30 günlük süre geçtikten sonra 17 Haziran 2010 tarihinde İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Sendikamızın tüzel kişilik olarak yaptığı başvuruyu yok sayarak kişinin şahsi başvurusu yapmasını talep etmiştir. Bu talep yasanın belirlediği süre içinde yapılmamış ve art niyetli olarak süresi geçtikten sonra ayrı bir başvuru yapılması istenilmiştir.
Sendika Genel Merkezimizin süresi içinde yaptığı başvuruyu ve dolayısıyla Sendikamızı yok sayan İstanbul Vergi Dairesi Başkanı bu süreç içindeki tüm görüşmelerimizde herhangi bir sorun olmadığını ve konunun kapandığını belirtmesine rağmen, soruşturma başlatıp Sendikamız tüzel kişiliğini kayda almayarak ikiyüzlü tutum izlemiştir.
Diğer Merkez Yönetim Kurulu Üyelerimize aynı şekilde yazılan yazılarla izinleri verilmiş olmasına rağmen Mehmet KOÇ tarafından Sendikamıza ve MYK Üyemiz Abidin SIRMA’ya yönelik tutum sürdürülerek izin verilmemiş ve müstafi sayılmıştır.
MYK Üyemiz Abidin SIRMA’nın 2004 tarihinde verdiği dilekçeden başka bir dilekçesi olmadığı halde, 2006 ve 2008 yıllarında aynı yöntemle Sendikamız Genel Merkezinin yazılarıyla izinli sayılmasına rağmen ve izin olurlarında kendi imzası bulunmasına rağmen 2010 yılında ne olmuştur da eski uygulamalardan vazgeçilmiştir’ Yasa mı değişmiştir yoksa emekçilere ve emek örgütlerine yönelik tutumunuz mu değişmiştir’
Maliye Bakanlığı ve Gelir İdaresi Başkanlığının personeli olan diğer MYK üyelerimize izin verilmesine karşı Abidin SIRMA’ya ilişkin İstanbul Vergi Dairesi Başkanı Mehmet KOÇ Maliye Bakanlığı ve Gelir İdaresi Başkanlığından ayrı bir tutumu neden izlemiştir’
Kuşku yoktur ki, Gelir İdaresinin yeniden yapılandırılmasından bu yana Sendikamızın gösterdiği tepki, emekçiler arasında yaratılan ayrımcı politikalara karşı duruşumuz, ısrarlı ve kararlı bir şekilde emekçilerin hak gaspına izin vermememiz, gerçekleştirdiğimiz eylem ve etkinliklerimiz ile Sendikamıza ve üyelerimize karşı tutumlarını değişmiştir ve baskılarını artırmışlardır.
Başeğmeden, adaletsizliklerinize ve hukuksuzluklarınıza karşı kamu emekçilerinin yanında aldığımız tutum size yeni yeni hukuksuzluklar yaptırmıştır.
Yıllardır, Maliye emekçileri arasında yaratılan ücret adaletsizliklerine karşı sürdürdüğümüz mücadele, Yargı Emekçilerinin havuz paralarının gaspedilmesine izin vermeyişimiz, SGK’nda turnike ve kamera sistemlerine karşı aldığımız tutum AKP İktidarına, Sendikamız üzerinde daha fazla baskı ve yıldırma politikaları uygulatmıştır.
Sadece son üç ayda; Bursa SGK’nda yöneticimiz sürgün edilmiş, üyelerimiz hakkında soruşturmalar başlatılmıştır. Şanlıurfa SGK’nda üyelerimiz hakkında basın açıklamalarına ve eylemlere katıldıkları gerekçesi ile memuriyetten çıkarma talepli soruşturma başlatılmıştır. Adana Seyhan Kaymakamı Şube Yöneticilerimizi kaymakamlık binasından koruma görevlileri ile zor kullanarak çıkarmış ve cezai işlem başlatmıştır. Yüzlerce işyeri temsilcimiz sürgün edilmiştir.
Ama biliniz ki, ne işten atmalarınız, ne sürgünleriniz, soruşturmalarınız ve cezalarınız bizleri yıldıramayacaktır.
Bizler, ısrarlı ve kararlı bir şekilde kamu emekçilerinin haklarını savunmaya devam edeceğiz.
Haksızlıklarınızla, hukuksuzluklarınızla mücadeleyi sürdüreceğiz.
Buradan, AKP İktidarını, Maliye Bakanını, Gelir İdaresi Başkanını ve İstanbul Vergi Dairesi Başkanını uyarıyoruz:
Hukuksuzluklarınıza son verin!
MYK Üyemiz Abidin SIRMA derhal işe geri alınsın!
Sendikalarımıza, üyelerimize ve yöneticilerimize karşı tavrınızdan vazgeçin!
İşten Atmalarla, Baskılarla, Sürgünlerle, Cezalarla bizi yıldıramazsınız!
Yaşasın örgütlü mücadelemiz!
MERKEZ YÖNETİM KURULU