HÜKÜMET GENELGELERLE HAKLARIMIZI KISITLAMA ALIŞKANLIĞINA SON VERMELİDİR!

321

Genel Sekreter Emirali ŞİMŞEK doğum borçlanmasına ilişkin SGK genelgesiyle ilgili bir basın açıklaması yaptı: Bilindiği gibi; 5510 sayılı Kanunun 41. maddesi ile doğum yapmış kadınların geriye dönük hizmet borçlanma yapabilme hakkı düzenlenmektedir. Konuya ilişkin 41. madde ile “kanun kapsamındaki sigortalı kadının, iki defaya mahsus olmak üzere doğum tarihinden sonra iki yıllık süreyi geçmemek kaydıyla hizmet akdine istinaden işyerinde çalışmaması ve çocuğunun yaşaması şartıyla talepte bulunulan süreleri borçlanabileceğini” belirtilerek kadınlara da ilk kez hizmet borçlanması hakkını tanınmıştır.
Ancak Sosyal Güvenlik Kurumu çıkarmış olduğu genelgelerle (2008/111) bu hakkın kullanımını ortadan kaldıracak şekilde sınırlamıştır. Söz konusu sınırlamaların yasaya aykırı olduğu yönünde verilen mahkeme kararları ve yoğun kamuoyu baskısı neticesinde hükümet, doğum borçlanmasına ilişkin yeni bir genelge yayınlamıştır.
16.9.2010 tarihinde yayınlanan genelge ile ‘Doğum borçlanması ile ilgili “sigortalının doğumdan önce 4. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında tescil edilmiş olması ve adına kısa ya da uzun vadeli sigorta kolları yönünden prim ödenmiş olması yeterli sayılacaktır” ibaresi getirilerek, kadınların beklentileri bir kez daha boşa çıkarılmıştır.
Böylelikle yasada yer almayan sınırlamalara devam edilmiştir. İlgili yasaya aykırı olarak ve yasada yer almayan sınırlamalar getirerek hakkın kullanımı engellenmek istenmektedir.
Bu işleme karşı; Anayasanın sosyal devlet ve sosyal güvenlik haklarını ihlal ettiği, üstelik 12 Eylül 2010 tarihindeki referandumla kabul edilen Anayasa değişiklikleri arasında eşitlik maddesini düzenleyen 10. madde ile kadınlara olumlu ayırımcılık yapılacağı kuralı henüz yürürlüğe girmişken böyle bir genelge yayınlamanın, idarenin kişilerin haklarına, anayasa ve yasaya aykırı müdahalesi anlamını taşıdığı, erkeklerin askerlikte geçen süreleri açısından aranmayan bir koşulun, doğum yapan kadınlar için aranmasının, bırakın olumlu ayırımcılık, eşitlik hakkının asgari gereğinin yerine getirilmemesi anlamına geleceği, buna göre dayanak 5510 Sayılı Yasanın 41. maddesi ve Anayasanın 10. maddesi birlikte değerlendirildiğinde dava konusu düzenleyici işlemin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle 4 Ekim 2010 tarihinde konfederasyonumuz tarafından Danıştay’da dava açılmıştır.
Davanın lehimize sonuçlanması durumunda doğum yapmadan önce herhangi bir sigorta başlangıcı aranmaksızın primini yatıran bütün anneler hizmet borçlanması yapabilecek ve sigortaları borçlanma yaptıkları tarihten itibaren başlamış sayılacaktır.
Kamuoyunun bilgisine sunulur.