]GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI’NDA KADROLAŞMAYA DEVAM EDİLİYOR [kck]/h4Pek çok yargı kararı bulunmasına rağmen Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından, Sözlü Sınav yapılmaya ve adaylar arasında tepkiye neden olan taraflı uygulamaların hayata geçirilmesine devam edilmektedir.
Büro Emekçileri Sendikası olarak, Yönetmeliklerde düzenlenen sözlü sınavların iptali için açtığımız davaları sürekli kaybeden Gelir İdaresi Başkanlığı, en sonunda çözümü, 5345 sayılı yasaya Sözlü Sınav ibaresini TBMM iradesiyle koydurarak bulmuştur. Böylece, Sözlü Sınavları yasal hale getirilerek, 6009 sayılı yasayla yapılan değişikle de sözlü sınavın kayıt altına alınmayacağı hüküm altına alınmıştır.
Genel Merkezimiz tarafından, Ana Muhalefet Partisi aracılığıyla söz konusu hükmün iptali için Anayasa Mahkemesine taşınması için girişimde bulunulmuş, süreç halen devam etmektedir. Yanı sıra, Sendikamızca tüm Sözlü Sınav uygulamalarının iptali için çeşitli davalar açılmış, bunların bir kısmının yargılama süreçleri de halen devam etmektedir.
Bilindiği üzere, sözlü sınavlar daima çeşitli şaibelere ve idarenin objektif davranmadığı tartışmalarına neden olmuştur. Bununla birlikte, Sözlü Sınavın hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu hususu da yargı kararlarıyla ispatlanmıştır.
Özellikle son yıllarda AKP hükümeti tarafından tüm kamu kurum ve kuruluşlarında siyasi kadrolaşma alabildiğine hızlandırılmıştır. Başbakanlığa bağlı kurumlardan, Milli Eğitim Bakanlığına, Sağlık Bakanlığından, İçişleri Bakanlığına, Hakim ve Savcılardan Kurul üyelerine kadar çeşitli kamu kurumda AKP kadroları işbaşına getirilmiştir. Bununla birlikte, kamu kurumlarına uzman, denetmen, uzman yardımcısı vb. açıktan atananlardan Hükümet ve bağlantılarının referansı olmayanların kazandırılmadığı iddiaları mevcuttur.
Gelir İdaresi Başkanlığı’da kurulduğu 2005 yılından bu yana gerek Daire Başkanlarının görevlendirilmesinde, gerek Vergi Denetmenleri’nin Müdür kadrolarına atanmaları sırasında, gerekse Müdür ve Müdür Yardımcılığı Sözlü Sınavları sonrasında basına ve kamuoyuna yansıyan sonuçlar üzerine yürütülen tartışmalarda, AKP kadrolaşmasının hızla sürdürüldüğü bir kurum olarak kendisinden söz ettirilmesine itiraz etmeyerek, bu konuda sessiz kalmayı yeğlemektedir.
YÜRÜTME VE YASAMA ELİYLE YARGI KARARLARI ÇİĞNENİYOR
Gelir İdaresi Başkanlığı’nın, yerleşik yargı kararlarına aykırı düzenlemeler yaparak, sözlü sınavlarda ısrar etmesi; açık yargı kararlarına rağmen sözlü sınavların ses ve görüntülerinin kamera vb. ile kayıt altına alınmaması, hatta yapılacak sözlü sınavların kayıt altına dahi alınmayacağının yasa hükmü haline getirilmesi, sözlü sınavlarda şüphelere ve hukuksuzluklara neden olacağı ve olduğu gözlemlenmektedir.
Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından, yakın tarih aralıklarında aynı ünvanlar için Görevde Yükselme Sınavları yapılmış, ancak açılan sınavlarda belirlenen kadro sayısının çok altında atama yapılmıştır.
Örneğin, 2009 yılına Vergi Dairesi Müdür Yardımcılığı sınavı yapılmış, yazılı sınavı kazanan personelden çok daha azı sözlü sınavda başarılı sayılmıştır. 2009 yılı Müdür Yardımcılığı sınavına katılan bir üyemiz üzerinden açtığımız davada Mahkeme sözlü sınavın objektif şekilde yapılmadığına karar vermiş ve sınav iptal etmiştir. Akabinde, Başkanlık yeni bir sözlü sınav için üyemize çağrıda bulunmuştur.
Yine, 15.05.2010 tarihinde yeni bir Vergi Dairesi Müdür Yardımcılığı sınavı açılmış ve bu sınavda da 200 kişilik açılan sınavın yazılı bölümünü 138 personel kazanmış ancak sözlü sınav sonucuna göre 138 personelin ataması yapılmıştır.
28.08.2010 tarihinde ise yeniden bir Vergi Dairesi Müdür Yardımcılığı sınavı yapılarak burada da yazılı bölümde başarılı olan 518 personelden 200’ü sözlü sınav sonucuna göre başarılı sayılmıştır.
Aynı şekilde 2009 tarihinde Vergi Dairesi Müdürlüğü sınavı yapılmış ancak açıklanan kadro sayısı kadar atama yapılmamış, 29.05.2010 tarihinde yeni bir Vergi Dairesi Müdürlüğü sınavı yapılmış ve 247 personel yazılı bölümünü kazanmış sözlü sınav sonucunda 50 personelin ataması yapılmıştır. Bu süreçte sözlü sınavın iptaline ilişkin açtığımız davalar olumlu sonuçlanmış, Başkanlık tarafından yapılan atamalar iptal edilerek, yeniden bir sözlü sınav yapılmıştır. Ancak ikinci kez yapılan sözlü sınavda kazanan adaylar için de çok fazla bir değişiklik olmamış ve ilk sınavda başarılı sayılan personelin tamamı tekrar başarılı sayılmışlardır.
Tüm bu gelişmeler sadece kurum içinde açılan Görevde Yükselme Sınavlarında yaşan örneklerdir. Açıktan atama yoluyla yapılan Vergi Denetmen Yardımcılığı, Gelir Uzmanı Yardımcılığı gibi kadrolara ilişkin sözlü sınavlarda yaşananlara ulaşma şansımız bulunmamakla birlikte, Hükümet ve GİB bürokratlarının referanslarının dikkate alındığına dair iddialar kamuoyunda yer almaktadır.
KAMUDA TARAFSIZLIK ESAS, AYRIMCILIK SUÇTUR
Üyelerimizden gelen şikayetlere göre, en son yapılan Müdür Yardımcılığı yazılı sınav sonuçlarına ilişkin iki ayrı liste asıldığı, bazı üyelerimizin ilk asılan listelerde isimlerinin bulunmasına karşılık, ikincisinde yer almadıkları ve kuruma başvuruda bulundukları bilinmektedir. Bununla birlikte, yazılı sınavda başarılı olup, sözlü sınava katılan üyelerimizden gelen bilgiler ve şikayetler değerlendirildiğinde; Sendikamız üyesi personelin aleyhine ayrımcılık yapıldığı, Hükümetin atadığı bürokrasiye yakınlığı bulunan personel lehine tutum alındığı anlaşılmaktadır. Açık yargı kararlarına rağmen sözlü sınavların ses ve görüntülerinin kamera vb. ile kayıt altına alınmaması ise bu yöndeki yargılarımızı arttırmaktadır.
Yıllardır tüm toplum kesimlerinin rahatsız olduğu siyasal kadrolaşmanın yegane dayanaklarından biri olan sözlü sınav sisteminin kaldırılması için çaba sarfedilmesi gerekirken, Gelir İdaresi tarafından sözlü sınavlarda ısrar edilmesi karşısında duyduğumuz kaygının ne kadar haklı olduğunu yukarıda yer verdiğimiz örnekler göstermektedir.
Sözlü sınav uygulamasında idarenin hangi kriterleri esas aldığı belirlenmemekte ve tüm ısrarlarımıza rağmen açıklanmamaktadır. Kamera yada başka bir araçla kayıt altına alınmadığından değerlendirme imkanı bulunmadığı gibi, hangi personele hangi soruların sorulduğu ve puanlamanın nasıl yapıldığı anlaşılamamaktadır.
Sözlü sınavlarda, objektif kriterlerden çok subjektif kanılarla değerlendirme yapıldığı, torpil ve adam kayırmanın çok yaygın olduğu, bu sınavların siyasi kadrolaşmanın bir yöntemi olduğu, adayların eşit koşullarda yarışmalarını sağlayan nesnel bir yöntem olmadığı, her türlü öznel değerlendirmeye açık olduğu herkesçe bilinmektedir. Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından bu yargıları giderecek herhangi bir açıklama ve düzenleme yapılmadığı gibi, tamamen tersi yönde şaibeleri arttıran düzenlemelerde ısrar edilmektedir.
YETKİLİLERİ ŞEFFAF OLMAYA, KENDİ BELİRLEDİKLERİ KAMU ETİK İLKELERİNE UYGUN DAVRANMAYA DAVET EDİYORUZ
Gelir İdaresi Başkanlığı yetkilileri tarafından, sözlü sınavların açık bir kadrolaşma aracı olarak kullanıldığı, Sendikamız üyeleri aleyhine açık bir tutum alındığı, kurumun güven ve itibarının zedelendiği, çalışanlardaki adalet ve eşitlik beklentisinin tahrip edildiği ve kurumun adının şaibelere konu edildiği görülmektedir.
Büro Emekçileri Sendikası olarak tüm bu taraflı uygulamalara karşı fiili ve hukuki alanda mücadeleye devam edeceğiz. Sözlü sınavı siyasi kadrolaşma aracı olarak kullananlar hakkında gerekli işlemlerin yapılması için Kurumların Teftiş Kurullarına, Kamu Etik Kuruluna başvuru ve TBMM nezdinde gerekli girişimlerde bulunarak, konuyla ilgili dava süreci için gerekli çalışmaları sürdürmeye devam ediyoruz.
Gelir İdaresi Başkanlığını haksız ve hukuki dayanağı olmayan bu tür uygulamalardan vazgeçmeye, objektif kriterlere uygun, kariyer ve liyakat ilkesi doğrultusunda tarafsız davranmaya, her türlü iş ve işlemlerinde adil olmaya çağırırken, Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve Bakanlık Teftiş Kurullarını ilgililer hakkında gerekli yasal işlemleri yapmaya davet ediyoruz.
[kck]p style=’text-align: center;’BES; EŞİT, ADİL, NİTELİKLİ BİR KAMU HİZMETİ SUNULMASI İÇİN, KARİYER VE LİYAKAT İLKELERİNE, ADALET VE HUKUKA UYGUN DAVRANILMASI YOLUNDA MÜCADELE ETMEYE DEVAM EDECEKTİR.
[kck]p style=’text-align: ;’
MERKEZ YÖNETİM KURULU [byk]