YİNE SKANDAL, YİNE SGK!…

307

=’109′


style=’float: ; margin: 5px;’ ‘193″>
]SGK ŞEFLİK SINAVI DÜĞÜMÜ NASIL ÇÖZÜLÜR’
Sosyal Güvenlik Kurumu, Sendikamızın Örgütlenme Alanında bulunan ve 5502 sayılı Yasayla kurulduğu günden bu yana çeşitli spekülasyonlarla Kamuoyu gündemine girmeyi sürekli olarak başaran(!) bir Kurumdur.
Türk Eczacıları Birliği ile karşı karşıya gelmeyi üstüne vazife sayan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca “Emeklilere Banka Promosyonu Ödenemez” denilmesine rağmen Emekli Yurttaşlarımıza ‘Banka Promosyonu ödemek Üzere Çalışmaların Hızlandırıldığı’ müjdesini vermekten geri durmayan, Basında daha çok SGK’nca Sigortalılardan toplanan Primlerle oluşturulan Büyük Mali Kaynaklar kullanılarak düzenlenen Gösterişli Açılışlar, Eğitimler, Seminerler, Kutlamalar ve Törenlerle yer alan Sosyal Güvenlik Kurumu aslında ne kendi
yayınladığı Aylık SGK Bültenlerinden yansıtılan ve ne de dışarıdan görüldüğü/gösterildiği gibi Mutlu ve Müreffeh bir kurum değildir.
=’109′

style=’float: ; border: 0; margin: 5px;’ ‘193″>
]En azından SGK Emekçileri açısından durum; ne Ekonomik, ne Sosyal ve ne de Özlük Hakları açısından hiçte Mutluluk veren ve Umut Vaad Eden bir Düzeye gelmemiştir.
Bu konuda en çarpıcı örneklerden birisi de kuşkusuz; Fazla Mesai Ücreti olarak SGK Emekçilerine ödenen 150 Kuruşluk Saat Ücretine inat, bu Kurumun Üst Düzey Yöneticilerinin Aylık SGK Bültenlerinden yansıtıldığı ve yukarıda da değinildiği gibi çok Görkemli bir hayat yaşamaları olsa gerektir.
Bu nedenle de Sendikamız SGK Emekçilerinin Sorun ve Talepleriyle ilgili olarak; ülke genelinde defalarca SGK İl ve Merkez Müdürlükleri, Ankara’da ise SGK Başkanlığı önünde Güçlü ve Kitlesel Eylemler yapmış, SGK Başkanlığının Ankara Balgat’ta bulunan Gösterişli Binasının Makam Kapısına da Siyah Çelenk koymuştur.
Zira; zaman zaman Basında da yer alan Mutlu ve Mesut SGK görüntüleri gerçekçi değildir.
Çünkü SGK’nda çalışan SGK Emekçileri, kendi Üst Düzey Yöneticileri gibi bir hayat yaşamamakta, kimseye Plaket vermemekte ve Bütünlüklü Olarak Hak Etmelerine rağmen Plaket al(a)mamakta, Kamu Kaynaklarıyla, Eğitim ve Araştırma adı altında da olsa ne Yurt İçi, ne de Yurt Dışı Seyahatlerine/Gezilerine katıl(a)mamakta, güzel ve bakımlı Lojmanlar’da otur(a)mamakta ve pırıl pırıl Lüks Makam Araçlarına da binmemektedirler.
Kamuoyunca da bilindiği üzere, SGK Emekçileri; almakta oldukları Yoksulluk Ücretleriyle Yaşamlarını Zorlukla İdame Ettirebilmekte, dışarıdan görülen/gösterilen pırıl pırıl, süslü püslü görüntünün ardında, aslında, Dosya Yığınlarının Altında Ezilen, Zorlu ve Olumsuz Çalışma Koşullarıyla Baş Etmeye Uğraşan, Başlarının Üstüne Su Damlasa da, Yeterli Hijyen Koşulları Sağlanmayan İşyerlerinde Çalışsalar da, İş Barışı Bozulmuş, Kariyer ve Liyakat İlkeleri Deforme edilmiş koşullarda Yaşasalar da, tüm bu olumsuzluklara rağmen: Yurttaşlarımıza olabildiğince İyi ve Nitelikli Kamu Hizmeti Sunmak için çabalayan bir Emekçiler Ordusu olarak daima işlerinin başında olmuşlardır.

style=’float: ; border: 0; margin: 5px;’ ‘267″>

14 Nisan 2009’da Olumsuz Çalışma Koşulları ve Yoğun Çalışma Temposu nedeniyle İşinin Başında Kalp Krizi geçiren ve SGK Başkanlığının İşyerinde bulunan Ambulansı da geri almış olması nedeniyle; Kamu Görevlileri Emeklilik İşlemleri Daire Başkanlığı personeli iken vefat eden, Müteveffa Üyemiz Ahmet YILDIZ 14 Nisan 2009 tarihinde Sendikamızca hayata geçirilen Eylemin Gerekçeleri arasında sayılan Olumsuz Çalışma Koşullarının Düzeltilmesi ve Yoğun Çalışma Temposuna Son Verilmesi Talebimizin ne kadar Haklı ve Yerinde olduğunun Onur Nişanesi olmuştur.
SGK Emekçilerini büyük bir üzüntüye boğan bu ‘İşyerinde İşinin Başında Vefat’ olayının gerçekleşmesinin ardından, tepkileri yatıştırmak için elinden gelen her türlü çabayı sarfeden SGK Yöneticileri, vefatının ardından acaba kaç kez Müteveffa Üyemiz SGK Emekçisi Ahmet YILDIZ’ın ailesini ziyaret etmiştir’ Acaba SGK Yöneticileri Müteveffa Üyemiz Ahmet YILDIZ’ın ailesi ile Dayanışma içinde olduklarını göstermek için ne gibi bir tutum takınmışlardır’
Yukarıdaki soruların cevabını ne SGK Emekçileri, ne de biz bilmiyoruz. Bildiğimiz o dur ki; Müteveffa Üyemiz Ahmet YILDIZ’ın vefatının ardından Emeklilik İşlemleri yapılırken, SGK Yetkililerinin, 5510 sayılı Kanunun 47. Maddesinde açıkça ifade edilmesine rağmen, İşyerinde, İşinin Başında Vefat eden Ahmet YILDIZ’ın Vazife Malülü olarak Emekli olmasına dair işlemleri bile SGK Başkanlığına bağlı Kamu Görevlileri Emeklilik İşlemleri Daire Başkanlığının yerinde bulmamış olduğudur.
Bu duruma dair bir başka çarpıcı benzetmeyi ise, Beyaz Saray olarak da bilinen Ankara Sıhhiye’deki SGK Binası üzerinden yapabiliriz. Dışarıdan bakıldığında çok Güzel ve Bakımlı görünen bu Binanın içinde; SGK Emekçilerinin başına Su Damlamakta, İşyoğunluğuna, Bunaltıcı Sıcaklara ve bahse konu Binada yer alan birimlerdeki İşyeri Koşulları konusuna dair sayılabilecek daha birçok olumsuzluk olmasına rağmen, oradaki SGK Emekçileri de Yurttaşlarımıza İyi ve Nitelikli Kamu Hizmeti Sunmaya özen göstermektedir.


style=’float: ; border: 0; margin: 5px;’ ‘240″>
]5502 sayılı yasanın çıkışıyla birlikte Emekli Sandığı, SSK ve Bağkur Genel Müdürlüklerinin Birleştirilmesi ve Yeniden Yapılandırılması sırasında birçok mağduriyetin yaşandığı bu kurumda, ‘Siyasi Kadrolaşma Tartışmaları da Ayyuka’ çıkmıştır.
Esasen SGK Mevzuatına göre Sınava Tabi Görevlerden olan; Şef, Müdür, Şube Müdürü, Merkez Müdürü, İl Müdür Yardımcısı, İl Müdürü, vb. Kadrolarla, Sınava Tabi Olmayan Daire Başkanı, Genel Müdür Yardımcısı, Genel Müdür ya da Kurum Başkan Yardımcısı Kadrolarına ‘Kimin(‘)’, ‘Hangi Kriterlere Göre(‘)’; ‘Görevlendirildiği’nin çok açık olarak bilin(e)mediği Sosyal Güvenlik Kurumu, esasen ‘Vekalet Sistemiyle’ yönetilen bir kurumdur.
Bu nedenle de, kendi Kadrosu ya da Görevinden daha üst pozisyonlara ‘Vekil’, ya da ‘Görevli’ olarak atanmak isteyenler, devreye çeşitli argümanlarla birlikte ‘Siyasi’ girişimleri de eklemekten kaçınmamaktadır.
Sosyal Güvenlik Kurumunun Sendikamıza Ankara 8. İdare Mahkemesinin 2008/1671 Esas ve 2009/2064 Karar numaralı Kararı gereğince vermek zorunda kaldığı bilgiden de anlaşıldığı üzere, Sınavsız olarak İcra Memuru olarak atanan personelin 26’sı Büro Memur Sen, 9’u Türk Büro Sen, 4’ü BES üyesi olup, 10’u ise herhangi bir Sendikanın üyesi değildir.
Görülen o dur ki; Sosyal Güvenlik Kurumu Sınavsız olarak İcra Memurluğu Kadrosuna atadığı 49 kişiden 26’sında, yani bu Kadroya atanan personelin %50’sinden fazlasında Takdir Hakkını ve/veya Tercihini Büro Memur Sen Üyeleri lehine kullanmış bulunmaktadır.
Bu durumun halen SGK Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapmakta olan Büro Memur Sen Genel Başkanı Sayın Yusuf YAZGAN’la bir bağlantısının olup olmadığı hususu da hukuken tespit edilmiş değildir.
Sosyal Güvenlik Kurumu Yönetim Kurulunun böylesi bir olayı bilmemesi, duymaması ya da takip etmemesi ise, tamamen kendilerine ait bir sorumluluğa işaret etmektedir.
Benzer bir durumun da Veri Hazırlama Kontrol İşletmenliği Kadrolarına Sınavsız olarak, yani tamamen Takdir Hakkına dayalı olarak yapılan atamalarda ortaya çıkacağını tahayyül etmek, hiç de gerçek dışı bir düşünce tarzı olmasa gerek.

style=’float: ; margin: 5px;’ ‘240″>

Ancak Sendikamızca yapılan bu Açıklamanın esas konusu yukarıda yazılan konular değildir. Yukarıda yazılan girizgah kısmı Sosyal Güvenlik Kurumunun mevcut durumunun anlaşılabilmesi için yazılmış birkaç satırdan ibarettir.
Bu Açıklamanın esas konusunu Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından 21 Aralık 2008 tarihinde yapılan Şeflik Sınavı ve bu Sınavın Ankara 5. İdare Mahkemesinin 21 Mayıs 2010 tarih, 2009/323 Esas ve 2010/721 Karar numaralı Kararıyla tümden İptali meselesi oluşturmaktadır.
21 Aralık 2008 tarihinde yapılan Şeflik Sınavına toplam olarak 1050 kişi katılmış, bunlardan 273’ü Sınavda Başarılı olmuş ve bu 273 kişi içinden, Kazandığı Sınav Sonucunda Şef olarak atanma hakkı varken feragat eden 32 kişinin dışında kalan 241 kişi farklı görev yerlerine Şef Unvanıyla atanmıştır.
Bahse konu Şeflik Sınavına katılarak, Sınav Sonucunda açıklanan Kazananlar Listesinde adı yer almayan bir SGK personeli ise, Sınavın İptali İstemiyle Ankara 5. İdare Mahkemesine başvurmuştur.
Ankara 5. İdare Mahkemesi, SGK Şeflik Sınavının İptali İstemiyle Dava Açan SGK personelini haklı bularak, 21 Mayıs 2010 tarih, 2009/323 Esas ve 2010/721 Karar numaralı Kararıyla 21 Aralık 2008 tarihinde yapılan Şeflik Sınavını tümüyle İptal etmiştir.
Tam da bu aşamada Sendikamıza SGK’nın farklı birimlerinden, Üyemiz olan ya da olmayan veya hiçbir Sendikaya Üye olmayan SGK personeli tarafından sürekli olarak telefonlar yağmaya başlamıştır.
Bu durum üzerine, konu; 7 Temmuz 2010 tarihinde Genel Başkanımız tarafından SGK İnsan Kaynakları Daire Başkanı Sayın Salim KAHRAMANOĞLU’na iletilmiş ve bu konuyla ilgili bir Açıklama talep edilmiştir.
SGK İnsan Kaynakları Daire Başkanı Sayın Salim KAHRAMANOĞLU tarafından Genel Başkanımıza verilen bilgi üzerine, konuya muhatap olan SGK personeli Üyelerimizin nasıl bir tutum almaları gerektiği konusunda, Sendikamıza ulaşan çeşitli bilgileri de değerlendiren ve içeren bir yazı yazılarak, aynı gün, yani 7 Temmuz 2010 Çarşamba günü tüm Şube ve Temsilciliklerimize iletilmiştir.
=’150′

style=’float: ; border: 0; margin: 5px;’ ‘200″>
]Ancak, bu konuyu farklı biçimlerde ele alan kişilerce olay Gerçek Mecrasından çıkartılarak, farklı değerlendirmelere tabi kılınmaya çalışıldığı gibi, gelinen noktada 21 Aralık 2008 tarihinde yapılan Şeflik Sınavına katılan personel de, adeta ‘Kazananlar’ ve ‘Kaybedenler’ olarak ayrıştırılmaya çalışılmaktadır.
Ankara 5. İdare Mahkemesinin vermiş olduğu İptal Kararı sonucunda, bir başka ilginç ayrışma da, Sınavı ‘Kazananlar’ arasında yer alan bazı kişilerin, bu Kararın Uygulanmaması için Hukuku ve Teamülleri de zorlayacak yöntemlere başvurmaları, ‘Kaybedenler’ arasında yer alan bazı kişilerin de, Kararın Uygulanmamasından, Üyesi oldukları ya da olmadıkları, SGK’nda Örgütlü olan Sendikaları sorumlu tutmaya çalışmalarıyla ortaya çıkmıştır.
Yani, kısaca toparlayacak olursak; ‘Bir Tek Ağaca Bakanlar, Koskoca Bir Ormanı Gözden Kaçırmakta’dır.
Bu noktaya gelinmesinin tek ve gerçek sorumlusu Sosyal Güvenlik Kurumudur. Zira, 21 Aralık 2008 tarihinde yapılan Şeflik Sınavının ardından 3 sorunun ‘Hatalı’ olduğu Kurum tarafından açıklanmış, ardından, 4 sorunun da Ankara 5. İdare Mahkemesince oluşturulan ‘Bilirkişi Heyetince Uygun Bulunmaması’ üzerine 1050 kişinin katıldığı Şeflik Sınavı Yargı Kararıyla tümden İptal edilmiştir.
Bahse konu Yargı Kararı Uygulanacak olursa 241 kişi bir biçimde kendisini Mağdur olmuş sayacağı gibi, Uygulanmaması halinde de 809 kişi kendisini Mağdur olmuş sayacaktır.
Aslında her iki durumda da bu Sınava katılan SGK personelinin bir kısmı Mağdur edilmiş olacaktır. Karar Uygulanırsa 241 kişi, Uygulanmazsa 809 kişi kendisini kötü hissedecek, ya da kötü hissetmeye devam edecektir.
Yargı Kararı öncesinde Kazanamamış olduğu bilinenler için yaşanan Hayal Kırıklığının ardından bugün bir Umut Işığı görünür gibi olsa da, Yargı Kararı öncesinde Kazanmış olduğu Varsayılanlar açısından, geçmişten bugüne bunun tam tersi bir durumun söz konusu olduğu açıktır.

style=’float: ; margin: 5px;’ ‘267″>

Yani bir yılı biraz aşkın bir süre önce Şef olamadığı için Üzülen SGK personeli bugün belki Mutlu ve Umutludur, ancak, aynı zaman diliminde Mutlu olan SGK personeliyse, bugün Mutsuz ve Mütereddittir.
Bu konuyla ilgili olarak kimi Kurumlar tarafından yapılan Açıklamalar elbette ki, Yetkili Makamlarca Dikkate alınmalı ve gereği yapılmalıdır. Bunda hiçbir kuşku yoktur.
Ancak, şu anda esasen yapılması gereken tüm SGK personelinin bu olayda yaşanan Travmayı üzerinden atmasını sağlamak ve bu konunun gerçek sorumlusu olan Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı ve Yönetim Kurulundan bu işin hesabını sormak üzere harekete geçmelerine yardımcı olmak olsa gerektir.
Koskoca bir Kurumun ‘Toplam olarak 80 Sorudan İbaret bir Sınavın Soru Kitapçığını’ hazırlarken nasıl olup ta ‘7 Soruda Hata’ yapabildiğini, yani ‘Sınav Sorularının Yaklaşık Olarak %10’unu’ nasıl ‘Yanlış’ ya da ‘Hatalı’ bir biçimde ‘Hazırladığını’ herkes düşünmek ve değerlendirmek durumundadır.
Bu Sınavın Sorularını ‘Hazırlayanlar’, onların Hazırladıkları Sınav Sorularını ‘Kontrol Edenler’ ve bu haliyle bu ‘Sınavı Hayata Geçirenler’ bu Üzücü ve Yıpratıcı Sonuçtan ‘Müteselsilen Sorumlu’dur.
Bu nedenle bu kişiler hakkında öncelikle gerekli ‘İdari Soruşturma’lar ve ihtiyaç duyulması halinde de ‘Adli Kovuşturma’lar bir an önce başlatılmalı, bir kez daha böylesi bir ‘Skandalın Yaşanmaması İçin’ bu kişilerin ‘Görevleri’ ve ‘Görev Yerleri’ de değiştirilmelidir.
2008 yılında planlanan Görevde Yükselme Sınavlarına ilişkin Eğitim Çalışmalarını gerek SGK’na, gerek Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına ve gerekse diğer ‘Kamu Kurum ve Kuruluşlarına ait onlarca Eğitim Tesisi varken’; Memur ve/veya Şef olabilmek için, Görevde Yükselme Eğitimine katılacak olan yüzlerce SGK Emekçisini, 3 Kasım 2008 ‘ 14 Kasım 2008 tarihleri arasında, TUROP Turistik Operasyonlar Dan. Ve Müş. Ltd. Şti. aracılığıyla ‘Marmaris’te Özel Şahıslara ait ‘Grand Yazıcı Mares’ ve ‘Grand Yazıcı Club Turban’ gibi 5 Yıldızlı Lüks Otellerde’ Eğitime Tabi Kılan, böylesi bir işi yapan, yaptıran ve/veya yapılmasına ve yaptırılmasına duyarsız kalanlar ile SGK Emekçilerinin bu Otellerde ya da Tur Operatörüyle yaşadıkları Sorunları Görmezden Gelen Makam Sahipleri gibi, bu işte Sorumluluğu ve Hatası bulunanların da ‘Sessiz Sedasız Aradan Sıyrılmalarına’ göz yumulmamalıdır.
Kamu Kaynaklarının, her ne ad altında olursa olsun, Sermayeye, ya da Yandaş Kişilere, Şirketlere vb. Peşkeş Çekilmesine sessiz kalmak, en azından Yurttaşlık Bilincine uygun bir davranış olmasa gerektir.
=’267′

style=’float: ; margin: 5px;’ ‘200″>
]Tekrarlıyoruz; bu Sınavı kazananlar açısından da, Kaybedenler açısından da, bu Sınavı Yargıya taşıyıp İptal edilmesini sağlayan SGK personeli açısından da gerçek Sorumlu SGK Yönetimidir. SGK Şeflik Sınavına katılan Emekçiler bir biçimde karşı karşıya gelmiş ve/veya getirilmiştir. Şu anda ise ortada bambaşka bir sorun vardır ve bu Sorun Acilen çözülmelidir.
Sorunun çözümü için buradan SGK Yönetimine sesleniyoruz. Bu işin, bu hale gelmesinden siz sorumlusunuz. Gerçi; ‘Sorunu Yaratanlar, Çözümün Tarafı Olamazlar’ denir ama bir Emek Örgütü olarak size gerçekçi bir ‘Çözüm Yolu’ öneriyoruz.
21 Aralık 2008 tarihinde yapılan SGK Şeflik Sınavı Sonuçları, Kurum tarafından ‘Hatalı Olduğu Kabul Edilen 3 Soru’ ve ‘Ankara 5. İdare Mahkemesi Kararıyla İptal Edilen 4 Soru’, yani toplam olarak ‘7 Hatalı Soru’ dışta tutularak, ’73 Soru Üzerinden’ yeniden değerlendirilsin.
Bu yeni değerlendirme sonrasında oluşacak olan Başarı Sıralamasında yer alanlar, yani Sınav Yönetmeliği gereğince 70 Puan Sınırını aşanlar: 21 Aralık 2008 tarihinde yapılan Şeflik Sınavı öncesinde SGK tarafından ilan edilen 350 kişilik Boş Şef Kadrosu sayısına, Sınav tarihinden sonra boşalan Şef Kadrolarının sayısı da dahil edilerek, yani tahminen 450 kişilik Şef Kadrosuna, Başarı Sıralamasında yer alabilen Hak Sahipleri, Akla, Mantığa ve Hukuka Uygun bir biçimde atansın.
SGK tarafından 21 Aralık 2008 tarihinden bu yana yeni bir Şeflik Sınavı açılmadığı hususu da dikkate alındığında, SGK’nun kendi Yönetmelikleri açısından da; bu Önerimizin ne kadar Makul, Gerçekleştirilebilir ve Hukuka Uygun olduğu görülebilmektedir.
[kck]p style=’text-align: center;’ =’150′

style=’float: ; margin: 5px;’ ‘199″>

Böylece SGK; hem Yargı Kararına uygun bir Davranış sergilemiş, hem Yargı Kararı öncesinde atanmış bulunan Şeflere zarar vermemiş, hem Yargı Kararı sonrasında böylesi bir Skandala yol açan Kadrolarla Yeniden Bir Şeflik Sınavı açıp Yeni Bir Skandalla Karşılaşma İhtimalini Ortadan Kaldırmış, hem daha fazla sayıda Şef Kadrosuna atama yapacağı için Yargı Kararı sonrasında Şeflik Sınavına Katılıp da Başarı Sıralamasında Yer Alamamış personeli Şef olarak Atama Olanağına ulaşmış, hem de, en azından Şef Kadrolarında ‘Vekalet Sistemine Son Vermiş’ olacaktır.
Bizim bir Emek Örgütü olarak SGK Başkanlığına Önerimiz budur. Yetki ve Sorumluluk Sahiplerini, Kanunen yapılması gereken görevlerini Objektif bir biçimde yerine getirmek, SGK Emekçileri lehine tutum almak üzere en kısa sürede Harekete Geçmeye davet ediyor, SGK Emekçilerini Üzen ve kendi içinde Çatıştıran bu olayların Gerçek Sorumluları hakkında gereken işlemleri yapmalarını da bekliyoruz. SGK Emekçilerine ve Kamuoyuna Saygı ile duyurulur…
[kck]p style=’text-align: ;’
MERKEZ YÖNETİM KURULU

[kck]p style=’text-align: ;’ 
[kck]p style=’text-align: ;’Yazının PDF Hali İçin [kck]a href=’http://www.bes.org.tr/images/stories/dosyaekleri/982010girisyazisi.pdf'[byk]Tıklayınız…[kck]/a[byk
[kck]p style=’text-align: ;’Mahkeme Kararı İçin [kck]a href=’http://www.bes.org.tr/images/stories/dosyaekleri/982010mahkeme.pdf'[byk]Tıklayınız…[kck]/a[byk
[kck]p style=’text-align: ;’Sendikamızın Yazısı İçin [kck]a href=’http://www.bes.org.tr/images/stories/dosyaekleri/982010bes.pdf'[byk]Tıklayınız…[kck]/a[byk